new york şehrinin beş bölgesinden birisi ve en yoğun nüfuslu olanıdır. dünyada new york ve hatta amerika denildiğinde akla gelen gökdelenli kent aha işte burasıdır. central park, wall street, greenwich village, fifth avenue, broadway, times square, empire state building ve rahmetli world trade center, bunların hepsi manhattan ın markalaşmış unsurlarıdır. burada şehir planlaması nedir ne değildir konusunda dünya ölçeğinde bir numune yaşatılmaktadır. güneyden kuzeye doğru uzanan caddeler (avenue) doğudan batıya doğru numaralandırılırken, doğudan batıya doğru adayı kesen sokaklar ise güneyden kuzeye doğru numaralandırılmıştır. bir tek broadway bu satranç tahtası gibi düzenlenen cadde ve sokaklardan farklıdır, güneydoğudan kuzeybatıya doğru şöyle bir uzanır gider. manhattan adası, zamanında* lenape yerlilerinden 24 dolara hollandalı göçmenler tarafından satın alınmıştır.
1979 yapımı woody allen filmi. ilginç bir seyirlik. öyle çok eğlenceli komik bir şey beklemeyin eğer play it again sam'dan sonra izliyorsanız. 2 oscar adaylığı var. diane keaton oynuyor, dandik bir rolde de meryl streep.
iki kez boşanmış bir woody grörüyoruz filmde. 17 yaşında bir kızcağız -kızcağız diyorum çünkü hali acınası bence, düşünce yapısı ve yaptıkları- ile ilişkisi var.en yakın arkadaşının da bir başka kadınla ilişkisi var vs vs. yine göndermelerle dolu bir film. on üzerinden altıbuçuk.
tuhaf bir istikrarla aklıma parliament pazar gecesi sinemasinı getirmekteydi minik bir google gezintisi nedenini bulmamı sağladı. bu sinema saati başlarken bir manzara görünürdü efenim, ki kendisi gece yani diğer adıyla parlament mavisiydi, işte o manzara manhattan'ın eşsiz manzaralarından biriymiş, de... ben bunu nereden biliyorum, mesele burada. bir yerlerde yazar mıydı da bilincimin sevgili altı saklayıvermiş bunu? duydum mu? uydurdum mu? yoksa reenkarne miyim????
New York sehrinin kalbini olusturan adadir. Envai cesit millet burda beraberce yasar. macy's , yani dunyanin en buyuk magazasi * burada bulunur.
Burada bir sokaktan digerine gectiginiz anda boyut degistirmis gibi oluverirsiniz: Bir sokakta en luks restoranlar, barlar varken, bir sonrakinde evsizler, hirpani kilikli adamlar kosebaslarinda dikiliyor olabilir!
Ortasinda kocaman Central Park vardir. Ayrica dort bir yani da parklarla doludur. Gokdelenler arasinda yemyesil yerler sik gorulur.
Chinatown ve Little Italy mahalleleri de mutlaka gorulmelidir. Bu ikisi dip dibedir zaten; bir an kendinizi Cin'de geziyor gibi hissederken, birden Italya'ya geciveririsiniz; karsiniza her an Al Pacino veya Robert de Niro cikacak gibidir. * Ama ne olursa olsun, tarihi bir Avrupa sehri kadar gorulecek yeri yoktur. Ilk gelenler icin de koku duyusu hassas olanlar sehrin ustunde agir bir koku oldugunu fark edebilirler. *
Tipik Amerikan dizilerinin bir çoğunun geçtiği yerdir. Gece Silueti mükemmel olmasına rağmen gündüz görüntüsü bir şeye benzememektedir. Ha gidip gezdin de mi böyle konuşuyorsun diye soracak olursanız valla ben fotoğrafların yalancısıyım. (bkz: ne desem boş )
new york city'nin bulunduğu ada. o kadar düz çizgilerle ayrılmış sokakları vardır ki, öklidyen mesafeye alternatif olarak bir tekniğe can vermişlerdir. adanın kendisinde o kadar fazla gökdelen vardır ki artık yüksek bina kavramı bırakmaz adamda. bir de bu gökdelenlerin rüzgarları ile götünüzün donma tehlikesi vardır ama o kadarı sıkıntı değil denilebilir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
