herşeyin bir karışılığı olduğunu, karşılıksız iyilik bile yapılmıyacağını, yapılırsa dahi bunun ne derece iyilik olabileceğini akıllara getiren cümle öbeği.
"yap iyiliği, at denize... balık bilmezse, hâlik bilir" diye bir atasözümüz vardır. elbette iyilik yapacağız, vazîfemiz bu bizim. hem insanî hem dînî vazîfemiz. hem sonra, karşılıksız veren sadece allah'tır. kulların da karşılık beklemeden bir iş yapabilmesi için, gerçekten "insan" olma seviyesini görmeleri lâzımdır.
bir şey daha : iyiliği yapan, acaba kendi mi yaptı sanıyor? kulun kula vasıta olduğundan haberi yok mudur; dolayısıyla yaptıranın da cenâb-ı hak olduğunu idrak etmez mi?
doğrusu "iyilik yap; iyilik bul!" olmayacak mıydı onun? dediğim cümle.. "iyilik yapan, yaptığı iyiliğin karşılığı olarak iyilikten başka bir şey bulmaz" anlamında..
onu herkes yapabilr. iyilik bulunca iyilik yapmak doğaldır. tebrik edilmeyi gerektiren ise henüz daha iyilik görmeden iyilik yapabilmek, iyi olabilmek, iyi kalabilmektir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.