ilham perisi

  1. (bkz: muse) ve hatta (bkz: musa)
    (tospik 22.08.2006 16:32)
  2. ilham verdiğine inanılan hayali varlık. aslında bir semboldür, insanın içindeki heves ve yaratıcılığı simgeler. "ilham perisi geldi, ben beste yapmaya gideyim" dendiğinde aslında içteki yaratıcılığın dışa vurduğu, kalpten ve beyinden sızdığı anlar vurgulanır.
    (argus wishingwell 22.08.2006 16:37)
  3. ilham'ın perisi kıl bir peri gibi görünebilir. gel deyince gelmez. geldiği an ise yok olması an meselesidir. ilham'ın perisini değerlendirmek akıllıca bir harekettir. peri gittiğinde çok değerli 'şey'lere sahip olmanın verdiği mutluluk bir başkadır. o mutlulukla ilhama sımsıkı sarılarak teşekkür etmek istersiniz. ama bir bakmışsınız gitmiş. ilham'ın perisi böyle bir şey işte *
    (woohoo 22.08.2006 19:42)
  4. böyle bir peri yoktur. batı özentiliğinden çıkagelmiş bir kavramımsıdır sadece. ilham tek başına var olan bir olgudur. manevi birşeydir. gelmesi güzeldir. zihin açıklığına sahip olmanın ve normaldekinden daha iyi bir performansın sebebi olur. iyi olur.
    (laylon 20.05.2007 21:56)
  5. insanların içinde olduğu varsayılan ve harekete geçtiğinde insana elinde olmayan yoğun romantizm yaşatan hayali varlık aynı zamanda erhan güleryüz' ün yazmış olduğu güzel bir şiirdir.

    ilham perisi
    sen ilham perisini
    beyaz kanatlı,güleryüzlü,
    elinde lir,dilinde cennet şarkıları
    gelip masana konan,
    bir melek mi zannediyorsun
    güldürme beni.
    azrail onun yanında babanın göğsü gibi kalır.
    ne karanlıktır gelişinde gökyüzü
    karadan kapkara parlar ziftten gözleri
    tıpkı yaşadığı dipsiz kara kuyular gibi
    bilemezsin ne zaman geleceğini
    ve senden ne isteyeceğini
    bütün bedenini sıkar mengene gibi
    gözünden yaş gelene kadar,
    bırakmaz yazdırır istediklerini.
    ruhundan kan gelene kadar
    geri ister senden bütün ümitlerini
    (cigliks 20.05.2007 22:01)
  6. sabah sabrina'da ilham perisi kavramı tartışılıyordu. "birinin ilham perisi olmak" kalıbını irdelememe yol açtı bu durum. henüz kimsenin ilham perisi olmadığıma göre, bana ilham periliği yapmış insanları anımsayayım dedim.

    ilham bildiğimiz gibi coşmak'tan gelir. ikisi aynı şey değildir. ilham, o coşkunun nasıl dışa vurulacağını gösterir size. sadece coşkuyla kalırsanız ve ilhamınız gelmezse ya patlayacak bir balon gibi rahatsız hissedersiniz ya da yorulup pörsümüş bir salatalığa benzersiniz. ilham sizi taze tutar işte.

    ilham durup dururken gelmiyor genelikle. eğer olay reprodüksiyon, portre veya natürmort gibi fazla hayalgücü gerektirmeyen işlerse ilham perisinin uzaklarda bir yerde dolanması yeterlidir. hele ki siparişle yapılan resimlerde ilham perisi öelikle sizden kaçar. ama daha coşkulu ve karmaşık, her öğesini bir sembolle bağlamış özgün bir resimden bahsediyorsak bunun için bir ilham perisinin lazım olduğu aşikardır.

    ilham perisi bir kişi değildir. farklı dönemlerde farklı kişilerin bedeninden size göz kırpacak gezgin bir ruh diye tanımlayabiliriz onu. ya içinize işleyecek bir olay yaratır, ya da sadece var olması yeter. bomboş sayfada sana bakmak diye bir söz duymuştum, nereye baksanız o kişiyi göreceğiniz için uydurma bir kalıp değildir bu. her çizgide, veya başka dallar için her notada her harfte onun bir şeyini görmeniz olağandır.


    zamanla, meydana gelen resimlerde, ilham perisinin vücuduna girdiği kişiyi değil, ilham perisinin bizzat kendisini görmeye başlarsınız. resimler, o bedenin gerçek sahibiyle araaki bağı koparmak istercesine gözünüzde değişirler. uğruna resim yaptığınız insanlar gözünüze eskisi kadar uğruna resim yapılası gelmeyebilir; bu, ilham perisinin beden değiştirdiğine bir işarettir. çevrenize bakıp kendisi için bir şeyler çiziktirmeye can attığınız insanları fark edince eski bedenler unutulur, belki o eski bedenlerin sahiplerini hatırlatıyor diye eski çizimlere bakmaya katlanamazsınız, kötü anılar varsa çizgiler silinir kağıttan ve o kötü anı tekrar tekrar kağıtta canlanır çizgileri kalıba döküp yeniden oluşturarak, hiç durmadan.

    anatolia'yla yaptığımız, ilham alma ve resimleri birine adama hakkındaki konuşmayı da hatırlıyorum. bana ilham verin tek şeyin güneşin doğuşu ve bir çiçeğin açışı olmasını dilerdim. o zaman ardımda kötü anıları bırakmazdım ve gönül ferahlığıyla inceleyebilirdim çizimlerimi. bir tartışmanın ardından hissedilen pişmanlık, bir terk edilme acısı, yardım dileme ve gitme demek isteyip diyememek gibi şeyler yüzünden hocaların bakıp bakıp acaba bunalımda falan mıyım diye yüzümü inceledikleri, "ıı şey evet çok karamsar olmamış mı queen?" dedikleri şeyleri çizmezdim belki, winnie'vari masum hayvancıklar falan çizerdim ot kuş böcek resimleri.

    bir insanı ilham perisi tacıyla onurlandırdıktan sonra o tacı ondan alıp başkasına takmak zorluyor insanı. belki elli yıl sonra hüzünle değil de gülümseyerek anımsayabilirim o resimleri çidirten olayları, ve çizdikten sonra yaşananları. yo hayır, aslında gerçekte zorlayan şey, artık o tacın orda durmasına katlanamayacağınızı anlamak oluyor. o o değil diyorsunuz. başkası olmalı. ve gerçek bedenindeki ilham perinizi bulmak için yollara düşüyorsunuz, dünyada herkes için yalnızca bir tane var olduğu kanısındayım. bulursanız kaçırmayınız. ilhamlı günler dilerim.
    (queen tinorfithiel 20.08.2008 22:55)
  7. duygusal etkisi normalin üstünde olan D.E.R.T şarkısı. sözleri şu şekildedir:

    Akşamlar başkaydı temmuz ayında
    Sanmaki yaşadım ben o bir ay boyunca

    Maziye bulup söyle
    O yaz gezerdik elele
    Bu gönül seni seve seve
    Yıprandı bi kere

    Bu şarkımın ilham PeRisi
    Benim sevgim dünyadan ötesi
    Seviyorum demiştim bikeresi
    Bu kalbimin sevgilisi

    Sabah sabah kalkardık
    Papatyalar toplardık
    Bize deli derlerdi
    Ama aşıktık

    Denizlere girerdik
    Kuğulara bürünürdük
    Sonrada örtünürdük
    Ama yinede üşürdük

    Bu şarkımın ilham PeRisi
    Benim sevgim dünyadan ötesi
    Seviyorum demiştim bikeresi
    Bu kalbimin sevgilisi

    Nerden bilebirildim
    Öylece çekip gideceğini
    Şimdi cennette
    Beni dinlediğini
    (bang bang bang 20.08.2008 23:41)
  8. başımızın üstünde yeri var (bkz: tanrı misafiri)
    (breegadoon 05.07.2009 15:02)
  9. kemalettin tuğcu'nun kendisi hakkında şöyle bir şiiri vardır:

    penceren kapalı,
    perdeler örtük.
    kaç gündür görünmüyorsun,
    nerelerdesin sürtük?
    (iruneach 05.07.2009 15:13)
  10. tanım yazmak için de lazım bunlardan. el altında varsa, kıymetini bilin*.
    (kimsekim 17.04.2010 02:35)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.