gurup rengi kavramını ortay çıkaran olay. güneşin batması. sadece bu kadar mı?
deniz kenarında oluyorsa eğer, güneşle denizin buluşacağı o mühim dakikalar yaklaşırken heyecanından ve utancından kızaran güneş başını eğerken yavaşça, deniz onu kucaklamaya hazırdır ama sabırsızlıkla kıpırdanıyordur bir yandan, sabırsızlıkla ayağını yere vuran sevgili gibi, kapı önünde bekleyen.
aralarına girmeye çalışan dağlar olur bazen uzakta. onlar yakınlaştıkça simsiyah kesilir bu dağlar, hasetlerinden olacak herhalde. sonra güneş iyice yaklaşmıştır artık denize, başını şöyle bir yaslar onun omzuna. ışıklar azalır yavaşça, çünkü mutluluğunu ve hayal dünyasını bozmamak için gözlerini kısmıştır iyice güneş. omzundaki güneşi hayranlıkla seyreden deniz yavaş hareketlerle saçlarını okşar onun, sonra kendi cekedini oun sırtına koyar meltemlerden imbatlardan etkilenmesin, o güzel ışığı hiç sönmesin diye. sırtındaki sıcaklığı hisseder güneş, minnettar şekilde son kez bakar denize, sonra gözlerini kapatır, akşam olmuştur artık.. birkaç martı uçar belki, kavuşmanın heyecanıyla, aşk filmi seyreden insanlar misali mutlu ayrılırlar onlar da ortamdan. her aşk filminin sonu nasıl tahmin edilebiliyorsa, öyle biliyordur martılar olacakları, yine de izlerler her gün.
belki sahilde bir çift olur. veya vapurda bir aile. şöyle bir bakarlar renklere, mutluluğa, belki fotoğraf çekerler birkaç tane. o zaman iyice utanır güneş, daha da pembeleşir. mutluluklarının resmidir aslında bu, evlilikleri ise tabiat kanununun 14üncü sayfasının ikinci paragrafında belirtilmiştir.
*
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
