kılıçlar denizi boyunca uzanan bir sahildir kılıç sahili ve kılıç sahilin ortalarında yer alan bir şehirdir baldur'un kapısı ünlü savaşçı balduran tarafından kurulmuş bu şehir güneyinde en büyük komşusu athkatladır kuzeyinde ölülerin topraklarını bulundurur. toprakları geçmeyi göze alanlar kuzeyin büyük şehirlerinden derin suya ulaşmış olurlar.
baldur'un kapısı kılıçlar denizinden geçen her geminin mutlaka bir kez demir attıgı bir şehirdir.
candlekeep'te yetişmiş ve gerçek ailesini bilememiş bir genç olarak başlıyorsunuz oyuna. yine sizin gibi yetim olan imoen var yakınlarda. sonra gorion denen adam -üvey baba- öldürülünce size bıraktığı mektuptan yola çıkarak oyuna devam ediyorsunuz, jaheira ve khalid'le buluşuyorsunuz, sonra minsc'i bulup onun kız arkadaşı olan dynaheir'i kurtariyorsunuz, sonra branwen'i taştan insana döndürüp yanınıza alabiliyorsunuz, bir de ajantis adında saygılı bir şövalyemiz var, ayrıca bir de kiwan var iyi bir okçu kendisi.
şimdi problem şu ki npc'ler çifter çifter geziyor genellikle. yani jaheira'yı alayım khalid kalsın diyemiyorsunuz veya salla dynaheir'i minsc benle kalsın olmuyor. bunun tek çözümü grupta istemediğiniz karakteri ölümcül bir göreve yollamak -aslında flesh to stone(petrify) diye bir şey olsaydı daha güzel olurdu gerektiğinde geriye döndürürdük ama her lazım olduğunda nerden basilisk bulacaksın- -yoksa petrify büyüsü var mıydı bak bilemedim şimdi- mesela zaten 2. oyunda minsc size dynaheir'in öldüğünü söylediğine göre 1. oyunda onu öldürmemizin hiçbir sakıncası yok, maksat zamanın akışını değiştirmeyelim. bence ideal parti minsc, ajantis, branwen, imoen ve kiwan olabilir.
neyse, senaryo fena değil ve bildiğimiz gibi devam oyunlarında da devam ediyor*. oynanmalı. tabi önce 2 sonra 1 oynamak hakikaten saçma ama şimdi karakterimi import edip 2yi bir defa daha oynamayı planlıyorum.
ne çok anlam yüklediğimi yeni yeni fark ettiğim oyun. pek çok filmde dizide oyunda sıradan insanken birden gerçek kimliğini tanıma ve bir kahraman/villain olma fırsatı işlenmiştir, fakat bunu en gerçekçi yaşatan oyun baldur's gate oldu, hem de bütün o bazı burnubüyüklerin beğenmediği izometrik görüntüsüne rağmen. maceradan maceraya koşmak, reputation arttıkça mutlu olmak, gerçek hayatta sahip olamayacağınız bir üne kavuşmak kulağa çocukça gelse de deli gibi zevk veren bir şey. hiç herhangi bir şehir heykelinizi dikti mi? baldur's gate'de heykelinizi bile dikiyorlar işte. oyunun sonunu nasıl etkilediğiniz ve hatta karakterinizin bundan nasıl etkilendiği, günlerce etisinden çıkamıyorsunuz.
şunun gibi birkaç oyun daha olsa, çok süper olmaz mıydı?..
edit: bi mezun olayım üçüncü kez oynayacağım fakat asıl korktuğum şey üçüncüyü de elf mage olarak oynamak. galiba bu defa paladin olabilirim...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
