avustralya'da 17. yüzyılda özellikle hollandalı gemicilerin beraberlerinde gemideki haşeratı bertaraf etmek için getirdikleri kedilerin, yerli halkın da bu kedilerden evcil olarak faydalanması sonrası, 18. asır itibariyle tehlikeli yüzünü gösterecek şekilde vahşi doğada serbest kalmasıyla ortaya çıkmış tabiat dengesizliği.
kediler bir şekilde vahşi doğada yaşamaya başlayınca sadece tarım veya ev zararlılarıyla değil, avustralya'ya özgü küçük kanguru türleri, ispinoz kuşları ve farelerle de beslenmeye başlamışlardır. bir çok avustralya'ya özgü türün varlığı tehdit altına girmiştir. kedilerle yayılan hastalıklar da cabasıdır. bu yerli halkın kedilere şiddetli tepki vermelerine sebep olmuş; fakat bir dişi kedinin 2 ila 4 doğumda dörder tane yavrulamasıyla hızla büyüyen kediler sorun olmaktan çıkmamıştır. tabiata ait olmayan bir unsurun insan eliyle o tabiata dahil olması önceden kestirilemeyecek geniş çaplı zararlara yol açmıştır.
bir bölgedeki kediler yok edilse bile başka bölgedeki kedilerin boşalan bölgeye göç etmeleri, artan zararlı kedi nüfusuna karşı yapılan mücadeleleri sonuçsuz bırakmıştır. avustralya tüm adada bu kedilere karşı adeta savaş açmış ve çeşitli yollarla kedileri sayısını azaltmaya çalışmıştır. bu mücadele yollarından bazılarının sonradan yan etkileri ortaya çıkmıştır. mesela zehirlenerek öldürülen kediler, leş yiyen bazı türleri olumsuz etkilemiştir.
avustralya mücadele devam etmekle birlikte, hala bu dertten muzdariptir.
kaynak: Trade and Environment Database (TED) Case Study: Australian Feral Cat Dilemma.
Copyright 1997, Michele Ameri
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
