askerlikte ilk gece

  1. bir erkeğin yaşayabileceği en garip gecelerden birisi belki en garibidir.

    - acaip formalitelerle dolu bir sürü kayıt işlemleri ve asla yanına yaklaşmayacağınız bir akşam yemeğinden sonra bu tuhaf gece başlar.
    - bir kaç saat önce birliğe girerken karşılaştığınız yabancı insanlarla 30-40 kişilik, ranzalarla dolu bir salonda tıka basa doldurulmuşsunuzdur.
    - upuzun ya da en azında fiyakalı saçlarınız yerlerinde yeller esmektedir. 2 numara traş edilip, yumurta gibi çıkmış kafanıza bakıp şabalak bir ufoyla karşılaşmışcasına kendi kellenize gülersiniz.
    - istemiye istemiye kurnalarla dolu bir hamama tıkılırsınız. banyo yapmanız emredilmiştir. yarım saatlik sıcak su bekleme seansından sonra 5 dakika akan sıcak sudan sonra banyo bitti komutuyla sabunlu sabunlu kurulanırsınız.
    - fiziğinize, hatta yüzünüze bile bakmadan paket olarak elbise ve botları dağıtan depo çavuşu 'kendi aranızda bedeninizi ayarlayın' deyip yatmaya gitmiştir. 45 numara ayakkabı giyene 39 numara, 2, 02 boyu olan basketçiye en küçük beden kamuflaj verilmesi sanki şartmış gibi bütün ölçüler tümden farklıdır. sabaha kadar etrafta donla gezen bir sürü şaşkın görürsünüz. (ben şahsen sekizinci seferde filan yaklaşık kıyafeti bulabilmiştim.)
    - altta mı üste mi yatacağınız danumaranıza göre olduğundan uzun süre beraber yatacağınız kişiyi seçememişsinizdir elbette. hele benim yanıma düşen aşırı hassas eleman gibi bir 'yatak arkadaşınız' varsa işler hepten b.ka sarmış demektir. ( neredeyse her gece beni beni uyandırıp üstünden indirdi, evet maalesef uykuda yanımdakine sarılan, hatta üstüne çıkan bir uyuma stilim var).
    - soğan zarından birazcık kalın dandik battaniyenin altında bir yanlarınız buz tutar. elbiseyle yatmak da yasak. extra battaniye mi? 'otel mi lan burası' cevabını yağıştıran kadro çavuşu var yan koğuşta.
    - sizden üç ay önce gelmesine, aynı maymunluğu yaşamasına rağmen sanki vietnam gazisi tavırlarında size tafra yapan eski kısa dönemler dalga geçmek için koğuşta fink atmaktadır. 'koçum, delikanlı, eleman vs' diye size hitap eden bu tiplerden her hangi birisi bir gün önce aynı tafrayı yapsa direk kafayı gömecekken, o gece gardı düşmüş boksör gibi lafları sineye çekersiniz.
    - akşam yemeğinde kapska olduğundan doğal olarak herkes açtır. tek tük ceplerde kalan bisküvi filan varsa adilane bir şekilde arkadaşlar arasında pay edilir.
    - üniversiteden mezun olur olmaz askere gelen 21-22 yaşlarındaki gençlere biraz daha destek olmak gerekir çünkü en tedirgin grup genelde bunlardır.
    - nizamiyeden girerken, ya da kayıt sırasında tesadüfen oluşan arkadaşlıklar genelde askerlik sırasında devam eder. ilk şoku beraber yaşayan bu insanlar asla birbirinden kopmaz.
    - iki de bir içeriye giren gürültücü tiplerin kadro er ve erbaşları olduğunu, maksatlarının ' güç bende ' demek olduğunu çok sonra anlarsınız.
    - nöbetçi subay ya da nöbetçi ast subayı görmek pek olası değildir. aslında acemilikte içtima dışında yüksek rütbeli subay görmek adriano lima yla kahvede karşılaşmak kadar bir olasılığa sahiptir. görüp göreceğin uzman çavuştur, biraz da astsubay çavuştur. ancak kısa dönemlerin eğitim işlerine üstteğmenleri de verdikleri de oluyor ki, bu bile kısa dönemlerin hava atması için yeterlidir.
    - telefon etme saatleri içinde telefon serbesttir ama 100 kişi birden telefona saldırınca kulubenin önünde bir saat süren bir başka kuyruk olur.
    - mühendisler, öğretmenler, bankacılar filan ilk önce kendi aralarında muhabbet ederler, ancak ilginçtir, meslektaşlarla samimiyet fazla uzun soluklu olmaz. herkesin ahbabı kendisiyle en alakasız meslekten olur nedense.
    - hemşericilik kısa dönemler arasında sınırlı olsa da genelde askerlikte önemli bir kavramdır. eski bir asker hemşeriniz olduğunuzu öğrenir öğrenmez size olan tavrını 180 derece değiştirir. marketten yiyecek alır, depo çavuşuna gidip uygun botlarla botunuzu değiştirir, telefon kuyruğunda sizi çıkartıp, diğer bölükteki sakin telefon kulubesine götürür filan.
    - tuvalet, pardon 'hela' ise ayrı bir fenomendir. alaturka 'hela' birliğin en orjinal yerlerinden biridir. tuvalet kağıdı filan aramamak gerektiği tahmin edilebilir ama bir günlük asker ' helalar arası hiyerarşiden' haberdar değildir. baştan bir yada iki hela 'komutann helası' dır. oraya girmek için en azından üç ay bekleyip çavuş filan olmak lazım. uzun tahlillerim neticesinde o helaların ayrı bir kanalizasyona bağlı olduğuna hükmettim. maazallah karışıklık filan olur sonra. her neyse yanlışlıkla yada yazıyı okumadan komutan helasına gireni tuvalet nöbetçisi eski asker ' alo naapıyon olum, yerine gitsene lan' diye nazikçe ikaz eder.
    - kimseden küfür işitmezsiniz ancak aşağılayıcı kaba laflar doğaldır, zamanla alışırsınız, hatta kısa dönemler türkçeye daha hakim olduğundan lafla yapılan en kral raconu ve kabalığı siz yapacaksınız.
    - Eğer aynı birlikte uzun dönem asteğmen olarak askerliğini yapanlar varsa onların sizinle dalga geçmesine aldırmayın, bir kaç ay sonra kura sırasında hepsi keşke kısa dönem olsaydım diyecekler.
    - uyuma fırsatı ulabilirsaniz kesin uyuyun, çünkü kargalar kahvaltı yapmadan zifiri karalıkta 'koğuş kalk2 sesiyle mıntıka temizliğine gidecesiniz.

    tırsan oldu mu? tırsmasın, çok değil bir ay sonra bu geriye bakıp o günü kahkahalı bir eğlence ortamında anacaksınız. vay be, nerden nereye diyeceksiniz.

    (bkz: tuzla piyade okulu )
    (bkz: kısa dönem)
    (bkz: poşet)
    (goodboyum 09.05.2009 00:33)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.