vampircik itiraf

    hayatımda biri varken zihinsel faaliyetlerim yoka yakınsıyor. kullanılmayan enerji öfke üretmeye kanalize oluyor zira ben sıkılıyorum periyodik olarak anlamsız gerginlikler yaşamadığımda.

    dayanılmaz bir yaratığım!
    (20.11.2011 21:54)

vampircik radyo

    Özletmiştir kendini.
    (27.10.2011 22:59)

moonlight sonata

    gözler kapalı dinlenmeli, başka boyutlara geçilmeli, bir yere gelince "neredeyim lan ben" demeli, aramalı, bulamamalı, boşvermeli, notaların geçirdiği boyutta dibine kadar yaşanmalı.
    (04.06.2011 01:37)

edith piaf

    (bkz: la mome)
    (27.05.2011 05:07)

yalnızlık

    İnsanın en temelde kaygılarından biridir yalnızlık. Üstelik öyle de çok boyutu vardır ki! İçine derinlemesine dalarsa insan, bir tanım yapmaya kalkarsa tıkanır kalır, herkesin kendince üstünkörü bir tanımı var gibi görünse de.

    Birileri varoluşsal yollara başvuruyor yalnızlığı tanımlarken. Rastgele gibi görünen bir fırlatılmışlığın azabını çektiğimizi düşünüyor. Ve der ki; "ölüm gelecek, yine rastgele bir fırlatılmışlıkla bilinmeyen o boşluğa yolculuğu yine yalnız yapacağız." "Ölüme yapılan yolculuğun tek kişilik olması" der "bu kadar yalnız hissettiren." "Kendi içindeki yalnızlığa bunlardan kaçtığı yüzleşemediği için varıyor insan der sonra...

    Biri der ki; "kendi içinde yalnız kalmaması için insanın kendine ayna tutması gerek-şart." "Çoğu" der "kaçıyor kendinden oyalanmacalar bulup kendine. Kimi işine vuruyor kendini, kimi sanata. Diğeri o karanlık gecelerde, el ayak çekildiğinde hani, O'nu yaradana yöneliyor, secdeye eğilip Rahman'a yakarıyor, bazen bir dost sohbetinde diniyor o acı, bir adam, kadın yatağında uyuşturuyor kendini, bir kadın kucağına bebeğini alıp dindiriyor o bitmez yalnızlığın ızdırabını, kimi kendiyle konuşuyor tavana dikip gözlerini, kimi yatağına cenin pozisyonunda kıvrılıp anne karnında hissediyor kendini, kimi de………., kimi de dayanamıyor ve bir uçuruma kendini bırakıyor."

    Ama bitmiyor o acı. Çırpınıyor sürekli. Belki de bütün uğraşlar yalnızlıktan kurtulmak uğruna. Belki, belki o itki olmasa kılımız kıpırdamayacak. Yaradan bizi sevsin diye değil mi çoğunca iyi olma çabamız, başarıları insanlar bizi sevsin de yalnız kalmayalım diye kazanma çabası yok mu biraz, yalnızlıkları azalsın diye getirmiyor mu insanlar çocuklarını dünyaya, parayı da çoğunca yalnızlığımızdan kaçmak üzere harcamıyor muyuz, yaktığımız her sigarada yalnızlıktan bir kaçış yok mu aslında, paylaşmak adına yazılmıyor mu kitaplar, şiirler, ya da duygularını tuvale aktaran insanlar kendi içine yolculuk için davetiye çıkarmıyor mu diğer insanlara……… ?

    Her şeye, bütün uğraşılara rağmen durup dinlediğimizde kendimizi, o sancıyı orada buluyoruz. Ya bütün bütün kaçmalı insan ya da zor da olsa yüzleşip onunla uzlaşmaya çalışmalı. Arada kalmak bozuk plak gibi "çok yalnızım" şarkıları söyletir ki bir süre sonra can sıkıcı olabilir.
    (27.05.2011 03:03)

hoşgeldin kadınım

    İlhan İrem yorumuyla hayat bulmuş, kanatlanıp yükselmiş Nazım şiiridir.
    (26.05.2011 13:33)

tavuksoteniyetinetnz

    yaklaşık 12 saattir aralıksız yayındadır.
    (15.04.2011 11:54)

:)

    oldukça uyuşuk ve de sinir bozucudur.
    (11.04.2011 17:07)

kaybedenler kulübü

    an itibariyle dinamo fm'de tek seferlik canlı yayın yapmaktadırlar.
    (10.04.2011 11:21)

sokma akıl yedi adım gider

    bu mealde bir deyişe okuduğum bir kitapta rastlamıştım. sanırım insanın bir gram da olsa kendi aklının, başkalarının bir ton aklına bedel olduğunu anlatmak için kullanılıyor. burada muhatap; bilgiyi öğütmeden yutan ve akabinde kusan okur-yazar takımı.

    (bkz: sokma akıl para etmez)
    (10.04.2011 08:23)

salamar

    bu saatlerde yatağında dahi sızması olanaksız vampirdir.
    (10.04.2011 03:49)

evde hamam böceği beslemek

    kafka hayranıdır olsa olsa.
    (10.04.2011 00:56)

dünyanın en ölümsüz insanı

    az ölümsüz, çok ölümsüz gibi kavramlar olduğunu öğretmiştir bize. *
    (10.04.2011 00:11)

çok sevilen ayakkabının ayağı vurması

zapiski iz podpolya

    bir köstebeğin yuvasından, yerin üstündeki dünyayı ve insanları algılayışı. kısa ve bir o kadar çarpıcı. kitap yeraltı ve sulusepken olmak üzere iki bölümden oluşuyor. özellikle ilk bölümün her cümlesinin altı çizilesi.



    --- alıntı ---

    anlayışın yalnız çokluğunun değil, kendisinin bile bir hastalık olduğuna dair güçlü bir inancım var.

    alçağın biri alçak olduğunu gerçekten hissediyorsa, alçaklığından avunma payı çıkarmaya hakkı var.

    umutsuzluk en yakıcı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan.

    bir hakaret unutulmaz.

    herhangi bir sebeple bu kanunlardan ve iki kere ikinin dört etmesinden hoşlanmıyorsam, tabiat kanunlarından, iki kere ikinin dört etmesinden bana ne?

    bir kere kendini duygularına kaptır, bir anlığına şuurunu susturup, düşünmeden, esas aramadan hakaret et, nefret et, birini sev, daha doğrusu boş durmamak için bir şeyler yap bakalım. en geç öbür gün bu bilinçli kandırmaca yüzünden kendi kendini küçümsemeye başlarsın.

    hür iradesi, arzusu olmayan, istemeyi bilmeyen insanın org silindiri üzerindeki civatadan ne farkı var.

    akıl öğrenebildiği kadarını bilir.

    arzu, aklı da, başka çeşit özentileri de içine alan bütün hayatın, yani bir insan hayatının en kuvvetli ifadesidir.

    kimbilir beki de insanların yeryüzünden ulaşmaya çalıştıkları gaye, bu gayeye ulaşma yolundaki daimi çaba, başka bir deyişle hayatın ta kendisidir, yani iki iki dört eder cinsinden bir formül olan gaye değildir.

    her insanın hatıralarında, herkese söyleyemeyeceği, ancak dostlarına açabileceği taraflar vardır. hatta dostlara bile açılamayacak, insanın yalnız kendine saklayacağı sırları da bulunur. bunlardan başka kendi kendimize bile açmaktan çekindiğimiz konular da vardır ki, bunların sayısı şerefli bir insanın dağarcığında bile hayli kabarıktır.

    --- alıntı ---


    insan kendi kendine karşı tamamıyla samimi olabilir mi?
    (29.03.2011 07:40)

sayfa: 1-2-3...-8

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.