son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
ya bu patates bize amerikadan gelmiş diyolar 1500 lü yıllarda bu vakitten önce bizimkiler ne yiyodu?
unutmuşum ne kadar zevkli olduğunu, içimdeki trafik canavarı uyandı o ayrı mesele. bu arabaların öyle freni falanda yokmuş. basıyorsun gaz direksiyonu bitarafa çeviriyorsun ileri diğer tarafı geri, ben anlayana kadar baya zaman geçti zaten. hakikaten sadece o an orada bulunan için eğlenceli, birde kenardan izlenme durumu olmasa güzel olurdu, resmen adamlara maskara olduk. ama olsun yine olsa yine yaparım ha bir de sakatlıklara yol açabilecek derecede sarsma kabiliyeti var.
nesli yedi yedi hiç vazgeçmedi, kupkuru bir ilkbaharda evlendi ne kar yağdı ne yağmur...
lakin bir kere alışıldı mı pek garip gelmeyen bir tını olmaktadır.
bir yerin dönüşümünde değişen sosyo-ekonomik sınıf , getiriler ve götürüler sonuç olarak bir ekonomik hareketliliği işaret eder. kentsel dönüşümde en büyük handikap dönüşmeden önceki sakinlerin ne olacağıdır, hala burada olmaya devam edecekler mi yoksa başka bir yer gösterilecek mi? Türkiye de yapılan kentsel dönüşüm örneklerinde gayet başarılı bir politika izlenmektedir(!). kentsel dönüşüm gerçekleşir, orada yaşan toplumun istekleri, ihtiyaçları göz önüne alınmaz ve sonuç olarak oranın yerli halkı gerek mahalle baskısıyla gerek yalnızlıktan çeker gider...
hem dondurmanın mevsimi mi olurmuş? 365 gün yenebilir.
mesela bilinç altıma kazınan banu alkanın bir lifting firması reklamında oynaması ve kaldıramazsan kldırırlar gülüm demesi ancak ve ancak firmanın itibarı ne olur o biraz muamma
çocuk bir soruyorsa siz iki-üç sorun bakın nasıl cayıyor... *
konusu yaşanmış bir zaman dilimine denk gelen hikayeyi kapsar. hatta: Alternatif kitaplar basan bir yayınevinin sahibi olan Kaan (Nejat İşler) ile Kadıköy'de bar işleten, çok sıkı bir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete (Yiğit Özşener), 90'lı yılların ikinci yarısında, sanki bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlarlar. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirecektir. Programın şöhreti hızla yayılırken Kaan ve Mete eski hayatlarına aynen devam ederler. Hergün başka kadınlarla yalnızlığını gidermeye çalışan Kaan, aradığı aşkı Zeynep'de (Ahu Türkpençe) bulur ve bu aşkı tutkuyla yaşamaya çalışır; aralarındaki hayat görüşü farklılığına rağmen... Bu arada herkesin ‘kendi kaybını' bulduğu ‘Kaybedenler Kulübü', toplumun farklı kesiminden insanları biraraya getirerek adeta bir ‘ortak mahalle' de buluşturur. Kendi yalnızlıklarıyla bile dalga geçen, sisteme her gün başkaldıran, hayatın kıyısında yaşayan Kaan ve Mete'nin renkli hayatlarını yansıtan programın tutkunları, ‘Kaybedenler Kulübü'nün üyeleridir artık… --! spoiler !-- filmde geçen en çok replik nasılsın? standart allah standarttan ayırmasın --! spoiler !-- benim yorumum yok lakin filmin sonuna kadar oturamadım.. * sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |