tutmak

  1. kavramak, yapışmak, düşürmemek, bırakmamak.

    zordur genellikle, çünkü bir kuvvete karşı iş yapılmış olur. kuvvet gerektirir, yorar. ama işe yarar bazen, her zaman değil. sözcükleri içimizde tutarız yoruluruz pişman oluruz. gözyaşımızı tutarız, boğazımız acır. bazense iyidir, elinden tutarız bir küçük çocuğun, araba çarpmasını önleriz ona. düşecekken tutarız bir bardağı, masaya geri koyarız kurtarmış oluruz.

    düşmek, evet. hep düşmekle, yuvarlanmakla, kaybolmakla ilişkilendirilir tutmak, bunların aksine güven bildirir. hani bir oyun gibi bir şey vardır, iki kişi iki yanına geçerler birinin. ortadak ağırlığını bırakıp bir yana doğru düşmeye başlar, arkadaşı tutar ve ters yöne ittirir. bu güvendir işte, ve tutmaktır.

    .....

    ayakların kenarına geliyor uçurumun. ben yerde, ayaklarının dibinde bir çakıl tanesi olup düşüyorum birkaç metre. toz toprağa karışıyor, deniz uğulduyor. bırakıp gitmekten bahsediyorsun, bir adım daha ilerlemeyi amaçlayarak hareketleniyorsun. ezilen çimen oluyorum, dik başım eğiliyor toprakla birleşiyor, iyot kokusu alıyorum. denize bakıyorsun, köpük oluyorum, sahile düşüyorum. tut beni artık, ortalıktan kaybolacağım!

    eini yüzüne götürüyorsun, görüyorum. rüzgarın olup geliyorum, bulut oluyorum uzaktan, kuş gibi uçup geliyorum. dudaklarını okuyorum, nefesin olup ağzına düşüyorum. okuyorum sözlerini, taş oluyorum. uçmaya ne cesaret! düşüyorum.

    taş gibi, bir kilo demir gibi düşüyorum. uçurumdan yuvarlanıyorum toprak olup, kayalardan akıyorum şarıl şarıl, bir kar tanesi oluyorum çığlara yuvarlıyorum bedenimi, soranlara yuvarlanıp gidiyorum diyorum, bilmiyorlar düştüğümü. düşlere düşüyorum, hülyalara dalıp inciler çıkarıyorum derinliklerden. ve en umulmadık anda, uçurumda, ardımda bir çift el, tam kürek kemiklerimin üstünde.

    tutuyor beni. güvenin sıcaklığını hissediyorum kısa bir an. ama bitiyor. havayla buluşuyorum, denize yaklaşıyor, toprağı geride bırakıyorum. bir hançer değildi bu, fark eder miydi? fısıldıyorum umutsuzca.

    tut beni.

    yoksa düşeceğim.

    tut beni, gözyaşlarımı tut, sözlerimi tut. başka dokunan olmasın.

    yoksa düşeceğim.
    (queen tinorfithiel 18.01.2008 20:55)
  2. (bkz: araba tutması)
    (bkz: deniz tutması)
    (bkz: kan tutması)


    aa tutmayın küçük enişteyi..

    (bkz: tutmasaydım düşüyordun)



    (breegadoon 26.08.2009 23:46)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.