genellikle; yol gösterme, çözüm önerileri/ alternatifler sunma olarak bilinse de, bireyin profesyonel yardım alarak kendini gerçekleştirme son amacı * ile bireye uzman kişilerce yardım verme sürecidir efendim.
rehberliğin tarihi 1800'lü yıllara dayanmaktadır. Amerika'da California'da bir grup aile çocuklarının en iyi mesleği seçmeleri için; bilgisine, tecrübesine güvendikleri insanlara başvurmasıyla başlamıştır bu süreç. bu çalışmaların daha sonra faydalı olduğu görülmüş ve böylece çocuklarına yardım aldırmak isteyen ailelerin ve bu çalışmayı üstlenen kişilerin sayısı artmaya başlamıştır.
rehberliğin kurucusu olarak kabul edilen kişi Frank Parsons'tur. Parsons, ilk defa 1908 yılında Boston Meslek Bürosu adıyla bir büro açmıştır. yine Parsons tarafından 1909 yılında ilk defa meslek seçimi adında bir kitap yayınlanmıştır. yine bu kitapta ilk kez mesleki rehberlik ifadesi kullanılmıştır.
1910 yılında ilk kez Boston'da Mesleki Rehberlik Kongresi toplanmıştır.
1915'te Boston Mesleki Dairesi kurulmuştur ve federal hükümet bunu 1950'li yıllara kadar sahiplenmiştir.
rehberliğin Türkiye'de gelişmesi ise avrupa ülkelerine nazaran çok daha hızlı bir şekilde ilerliyor.
1951-1956 yılları Türkiye'de rehberlik çalışmalarının çok hızlı olduğu yıllardır. Amerika'dan gelen hocalar Türkiye'de seminerler veriyor; bir grup eğitimciyi Türkiye'den alıp Amerika'ya akademik çalışmalar için gönderiyor ve Amerika'ya gidenler eğitimlerini tamamladıktan sonra tekrar yurda gönderiliyor...
1958 yılında Talim ve Terbiye Dairesi kuruluyor.
Türkiye'de ilk defa 1953-54 eğitim-öğretim döneminde Gazi Eğitim Enstitüsü'nün özel eğitim bölümünde haftada üç saatlik rehberlik dersi konuldu.
1954'te Ankara ve İstanbul başta olmak üzere toplam altı merkezde rehberlik merkezi kuruldu.
1960 ihtilali ile rehberlik çalışmalarının hızı kesildi ve 1980 ihtilalilne kadar bu hız kesilme devam etti.
1982'de YÖK kuruldu. eğitim fakültelerinin içine eğitimde rehberlik gibi alan dersleri konulmaya başlandı. bu çalışmayı ilk kez Gazi Üniversitesi başlattı.
MEB bundan sonra rehberlik ve psikolojik danışmanlık dersi alanların rehber öğretmen olarak atanması kararını aldı.
ve günümüzde de rehberlik çalışmaları Türkiye'nin her yanında tüm hızıyla sürmekte...
Çoğu öğrencinin rahat kalabildiği için bedenden sonra en çok sevdiği derstir.Hele bir de gamsız,tasasız,ilgisiz bir öğretmen girerse 'Eeeyoooo!' nidaları eşliğinde uçak uçurtulabilir,bilimum karaktersizlik sergilenebilir.
okulların rehberlik servislerinde genellikle kafayı sıyırmış öğrencilerle konuşulur. "neden böyle dedin? sence böyle demekle iyi mi yaptın? peki arkadaşının tepkisi ne oldu? sence haklı mıydı?" gibi sorular silsilesiyle çocuk daha o yaşında sınava çekilir. yalnız, kesinlikle iyi bir şeydir. dahası, okullardaki rehberlik öğretmenleri bu işi iyi bilir. aklınızın ucundan geçmeyen ayrıntıları görür ve çocuğu tahlil ederler. ben bildiğimi yazayım, şu sıralar ilköğretim 1. sınıflardan, sınıf öğretmenleri "sorunlu" gördüğü çocukları konuşturmak için bu servise yolluyor. yazmayan, sınıfı birbirine katan, arkadaşlarıyla geçinemeyen, yemek yemeyen, dersle ilgilenmeyen, öğretmeni ti'ye alan çocukların rehberlik randevusu sonuçlarına göre saptanan sorunlarından bir demet size: yeni doğan kardeşe gösterilen ilgi, evdeki yoksulluk, sıra arkadaşını kıskanma, popüler olma isteği, başarısız olma korkusu, anne-baba ayrılığı / huzursuzluğu, evin fiziksel koşullarında ders çalışmaya izin vermeyen bir durum, baba / anne özlemi vs vs...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
