genel istatistikler
toplam | 836 | bugün | 0 | dün | 0 | bu ay | 0 | geçen ay | 0 | toplam + | 325 | toplam - | 58 | | |
1979 doğumlu, 1,81 metre boyundaki oyuncu ingiltere'de arsenal ve fulham kuluplerinde de oynamıştır. galatasaray'a west bromwich albion'dan gelmiştir. kanımca arsenal'a transfer edilmesinin asıl amacı japonya'da forma satmaktı. büyük ihtimalle başarılı olamaz galatasaray'da. ayrıca ülkemizde ondan daha kaliteli onlarca oyuncu var.
(31.08.2006 17:23)
discovery channel'daki bir belgeselde kazıklı voyvoda için aynen şu cümle kullanılmıştır: "osmanlı zindanlarında kaldığı dönemde işkence yöntemlerinin sadece hayal gücüyle sınırlı olmadığını öğrendi." belgeselin devamında ülkesine döndükten sonra bu yöntemleri esirler üzerinde kullandığını ve onların kanını içecek kadar canileştiği de söyleniyordu. yani onun barbarlığı da bizim üzerimize yıkılmış oldu.*
(31.08.2006 17:01)
her zaman kontra yazılar yazarak tutunmaya çalışan bir yazar. ülkemizde bu tür yazarlar-nedense- pek bir sevilir. mesela herkes lübnan'da ölen çocuklara üzülürken engin ardıç bu bir savaş elbette çocuklar da ölecek diye yazar. kim koydu çocukları oraya diyerek ölenleri suçlar. burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; engin ardıç çocuklara ne kadar üzüldüğünü dile getirse kimse onu okumaz. çünkü yazıları yavan ve bilgi yoksunudur.
bazı kontra yazarlar için:
(bkz: hıncal uluç)
(bkz: erman toroğlu)
(bkz: serdar turgut)
(31.08.2006 15:12)
mateja kezman çok iyi golcü. nerede ne yapacaği belli olmaz, hızlı, son vuruşu çok iyi. belki de türkiye'ye bu zamana kadar gelmiş en iyi forvet ama ben imza töreninde kezman'ın ağzını açar açmaz 'fenerbahçe çok büyük bir kulüp, sadece türkiye'de de değil avrupa'da ve dünya'da da böyle.' demesine açıkcası şüphe ile yaklaştım. çok iyi hatırlıyorum anelka imza töreninde galatasaray'ı tanıdığından bahsetmiş çeviren yönetici bu kısımları sansürlemişti. hayır ingilizce bilmeyen bir adam bile orada galatasaray dendiğini anlar neden saklama gereği hissediyorsun. bir de dışarıdan türkiye'ye baktığımızda galatasaray'ın uefa ve süper kupaları dahi unutulmaya yüz tutmuşken, türk takımları avrupa'da 3-4 senedir yokken birden bire kulübün dünya üzerindeki büyüklüğünden bahsedilmesi kafalarda soru işareti bırakıyor*
(29.08.2006 16:00)
500 miyon $'ı aşkın servetiyle davasına kendisi kadar düşkün olmadığını düşündüren lider. kanımca komunist olması dışında saddam huseyin'den fazlaca farkı yoktur. halkı gerçekten çok fakir bir ülkenin zengin ama, halkçı lideri. küba'da petrol olsaydı çoktan demokrasiyi getirmişti usa. castro da saddam'a yarenlik ederdi mapus damında.
(29.08.2006 11:55)
rock n coke reklamlarında çalan ve albümle aynı adı taşıyan güzel parçanın sözleri şöyledir:
i was alone, falling free
trying my best not to forget
what happened to us
what happened to me
what happened as i let it slip
i was confused by the powers that be
forgetting names and faces
passers by were looking at me
as if they could erase it
baby, did you forget to take your meds? (alison)
baby, did you forget to take your meds? (alison)
i was alone staring over the legde
trying my best not to forget
all manner of joy
all manner of glee
and our one heroic pledge
that would matter to us
that would matter to me
and the consequences
i was confused by the birds and the bees
forgetting if i meant it
baby, did you forget to take your meds? (alison)
baby, did you forget to take your meds? (alison)
baby, did you forget to take your meds? (alison)
baby, did you forget to take your meds? (alison)
sex, and drugs, and complications
and the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
and the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
and the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
i was alone, falling free
trying my best not to forget
(29.08.2006 11:45)
king crimson'un 1969 tarihli court of the crimson king albümünden mistik bir hava içeren, bazen korkutan, bazen hüzünlendiren ama dinlemeye doyulamayan parçasıdır. özellikle şarkı bittikten sonra yaklaşık 9 dakika çeşitli enstrümanlarla asimetrik, ilginç ezgiler içermesi gariptir. sözleri şöyledir:
call her moonchild
dancing in the shallows of a river
lovely moonchild
dreaming in the shadow
of the willow.
talking to the trees of the
cobweb strange
sleeping on the steps of a fountain
waving silver wands to the
night-birds song
waiting for the sun on the mountain.
shes a moonchild
gathering the flowers in a garden.
lovely moonchild
drifting on the echoes of the hours.
sailing on the wind
in a milk white gown
dropping circle stones on a sun dial
playing hide and seek
with the ghosts of dawn
waiting for a smile from a sun child.
(28.08.2006 12:32)
scrubs'daki doktor john dorian. aynı zamanda dizinin başrol oyuncusu ve anlatıcısıdır. son derece sempatiktir. northwestern Ãœniversitesi'nde 4 yıllık sinema eğitimi alan braff'ın kendi yazdığı, yönettiği ve baş rolünü oynadığı garden state filmi sinema eleştirmenlerinden büyük beğeniler almıştır. natalie portman'in de rol aldığı film 1975 doğumlu zach braff'in yaptığı diğer tüm işlerin önüne geçerek onun gelecekte iyi bir yönetmen ve iyi bir oyuncu olabileceğinin sinyallerini vermiştir bizlere.
(28.08.2006 11:21)
1984 doğumlu a milli basketbol takımı oyuncumuz. 1.91 metrelik boyuna rağmen 1 ve 2 numara oynayabilecek kadar iyi bir fiziğe ve şuta sahip oyuncu. şu anda north carolina state universitesi 3. sınıf öğrencisidir ve öğrenci olarak da çok başarılıdır. özellikle pg pozisyonunda gösterişsiz ama etkili oyunuyla ileride nba olablileceğinin sinyallerini veren engin daha şimdiden milli takımın vazgeçilmezleri arasına girmiştir.
(28.08.2006 09:49)
esasen burada belirtilmeyen ve çok yanlış olduğunu düşündüğüm bir ihlal daha vardır. sözluk zamandan bağımsız olmalıdır. ancak herhangi bir futbol takımı için başlık altındaki ilk tanım x takımının uefa 1. tur rakibidir şeklindeki bir tanımının an itibariyle 1-1 giden maç tanımından hiçbir farkı yoktur. o takım birkaçgün içinde yaptığı maçtan sonra rakip olma niteliğini yitireceği için mesela gelecek sene o tanıma bakan kullanıcıya anlamsız gelecektir. burada şunu belirtmeliyim; böyle bir tanımın tamamen karşısında değilim ama başlığın altındaki ilk tanımın böyle olması yanlıştır. bize vampircik sozluk oluşumunu sıcak gösteren sozluk fikri değil katı kuralları ve ilkeleri olan, erdemli bir sozluk düşüncesidir. ayrıca * verip "anladın sen" gibi ifadeler yazmak da bana çok itici ve imitasyon bir davranış olarak görünür.
(26.08.2006 10:01)
haftanın üçüncü günü*
farsca 4. gün anlamındadır
2-tam ortasından yeşil ırmak geçen güzel, şirin bir samsun ilçesi. ayrıca bu ilçe silahlı çatışmalarıyla da ünlüdür.
(26.08.2006 09:31)
sayfa: 1...- 52- 53- 54- 55- 56
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.
|