ankara

  1. mustafa kemal atatürkün türkiyeye en büyük armağanıdır bu şehir. şöyleki ki "kurtuluş savşaı günlerinde atatürk bir gün ankara karargahında yemek yedikleri masanın üstünü çok çıplak bulur ve "şöyle bir iki çiçek yok mu, ıslatıp masaya koysanız" der, o zamanlar ankara da atatürkün yemek yediği masayı süsleyecek bir demet çiçek bulunup masanün üstüne konamaz. aradan geçen belli bir zamandan sonra atatürk ali fuat cebesoyun ankarayı ziyareti sırasında çankaya'da çiçek tarlalarının arasında kabul eder. ali fuat cebesoy ve mustafa kemal eski silah arkadaşlarıdır ve ali fuat cebesoy atatürke moskovada ki izlenimlerini anlatır. cebesoy da atatürk'ten sakarya meydan muhaberesi*nin ayrıntılarını anlatmasını ister. ancak atatürk bir ara durur ve tarlalardaki çiçek fidanlarını gösterir ve "bakınız ali fuat başa bunlarda bizim ankara toprağı üzerinde kazandığımız zaferler" der.

    ankara gerçekten de türkiye'nin kalbidir, sevmemek daha zordur ankara'yı fakat türkiye'nin başkentidir ve atatürk'ün türkiyeye cumhuriyetten sonra verdiği en değerli hazinedir. tüm bunlar bir yana atatürk'ün ankara'yı başkent yapmasındaki amaç kendi tabiriyle; "türkün olmazı olur kılan büyük gücünü dünyaya bir kez daha kanıtlamaktır. yine atatürk'ün ankara hakkındaki şu görüşü de yadırsanmamalıdır "bir gün gelecek şu çorak tarlalar yeşil ağaçların çevirdiği villaların arasında uzanan yeşil alanlar asfaltla bezenecek burada yeşil bir kent doğacaktır".*

    işte türkiye'nin kalbinin attığı bu kent, bu gün çoğumuzun arabayla herhangi bir yerde yanından geçtiğimiz köhne anadolu kasabalarından farklı bir kasaba değildi, fakat bu gün ise paranın, siyasetin ve türkiye'nin her bakımdan yönetildiği kenttir.
    (#55189) high fidelity|20.10.2006 18:21|