evrim teorisi

  1. eski yunandan miras kalan düşünceyi, ilk gündeme taşıyan lamarck' tan sonra; charles darwin en büyük savunucusu olmuştur. özetle, tamamen tesadüfler eseri ilk proteinin suya yıldırım düşmesi sonucu varolduğunu, yine tesadüfler sonucu bu protenlerin biraraya gelip hücreyi oluşturduğu, sonra yine* tesadüfler sonucu hücrelerden canlının oluştuğunu savunan düşünce, bu noktaya geldikten sonra "tesadüf" kelimesini bırakıp, " yaşam koşulları " demeye başlamışlar. nedir efenim, işte ayı suda avlanmak için dalmış, sonra* suda kalmış ve banila olmuştur. veya ceylanlar yüksekteki dalları yiyebilmek için habire boynunu uzatmış, derken zürafa olmuştur. insanın maymundan türeyişini ise, maymun ayaklanmış sonrasında beyni büyümüş ve insan olmuştur, şeklinde izah etmektedir. yanılgının başladığı nokta, herşeyin başladığı an kabul edilen yıldırım düşmesi sonucu ilk proteinin oluşmasıdır. ne varki biyolojik açıdan " hiç bir cansız maddeden canlı bir oluşum ortaya çıkamaz". olduğunu bile varsayarsak, proteinleri oluşturan amino asitlerin olması gereken dizilimi sağlamaları matematiksel olarak mümkün değildir. aksi iddialar akıl-mantık-bilim eşliğinde çoğaltılabilir. daha da önemlisi, saçmalıktan öteye gidemeyen bu fikir neden bu kadar yüceltip, zırvalık olduğunu bildikleri halde doğruluğunun kanıtlanması için onca zamandır neden bu çabayı gösterdikleridir...
    materyalizmle biribir ilişkisi olan evrim teorisi, varoluş sorularını cevap arama gibi bir kaygıdan ziyade, tamamen Ä°lahi varlığı inkar etmek amacıyla kör gözüme parmak misali savunulmuş, kutsalı olmayan bir dünya hayali kuran mataryelistler için olup olabilecek en güzel fikir kucaklarına düşmüştür. hali hazırda bu kadar savunulmasının sebebide bundan başka birşey değildir.
    bir an için tüm ilahi olguları reddedip, evrimi kabul etsekte, düşünmekten alamıyor insan kendini; bu kadar kusursuzca varolan bir gezegen ve canlıları gözönünde bulundurunca, o halde doğanın kendisi bir tanrı!
    (#46869) gri|26.09.2006 18:19|