rüzgarın şarkısı

  1. az önce!

    yani günün ilk ışıkları gözlerime vurduktan sonra!

    ya da ne bileyim?zaman yoktu belki de!?!

    bir rüzgarın demindeydi uykum..astrale çıkmış ruhum kendi bedenini yatakta görüp irkildi önce. uzunca kendini izledi. içinden "bu ben miyim?" diyordu. elinde telefonu vardı ve telefon aniden yere düşmüştü. irkildi! o sırada uzaklaşmaya başladı vücudundan. gökyüzünde miydi yoksa bir tünelde miydi ruhum? bilmiyorum.. uçuyordu. gökyüzünde değildi sanki ya da gökyüzü kırmızı tuğlalardan mı örülmüştü?..olamazdı, çünkü gökyüzünün mavi olduğu öğretilmişti bana..ama ya beynim öğretilenin dışına çıkmayı amaç edindiyse bu yolculukta?

    o zaman gökyüzündeydim..

    fakat kırmızı tuğlaları aşamıyordum, ben üstlerine gittikçe kırmızı tuğlalar uzaklaşıyordu .. dokunamıyordum. sadece sonsuzda birbirine paralel iki doğru gibiydik.. beraber yol alıyorduk o kadar!

    ben kırmızı gökyüzünde istediğim yere gitmeyi düşünürken, bir rüzgar okşadı ruhumu birden!.. ılık ve sert bir rüzgardı, sanki bir yaz akşamı sahilde yakamozları izlerken ılık bir esintinin, ayaz rüzgarları gibi şiddetle bedeninize çarpması gibiydi.. öyle şiddetle çarpıyordu ki kulaklarımda yarattığı uğultu dehşet vericiydi.. dinle diyordu sanki. beni dinle! şarkımı dinle! bir enstrüman sesi gelmeye başladı derinlerden.. önce gitar mıydı konuşan? hatırlamıyorum.. ardından flüt eşlik ediyordu.. buna emindim!

    o ezgileri büyük bir huzurla dinledim.. ve aniden rüzgarın beni salıvermesiyle yatağıma düşüşüm bir oldu.. korkunun da vermiş olduğu heyecanı yenip kendime gelmeye çalıştım. pc'yi açtım ve bu tanımı girmek istedim..

    çünkü o ezgiler rüzgarın şarkısından başka bir şey değildi!

    *
    (#171161) aglayanviolin|12.01.2008 10:38|