en attendant godot

  1. teknolojik ilerlemeler, sanayinin gelişimi ve bununla birlikte insanın yüzyıllar boyunca içinde taşıdığı özellikler 20. yüzyıl insanını vurmuş ve gerisinde hala devam etmekte olan bir savaş bırakmıştır. savaş sonuçlanmasa bile, bugünün insanı parçalanmış, bedenler ve ruhlar birbirinden ayrılmış ve en kötüsü savaş alanını yerine konulamayan parçalar kaplamıştır.

    bu ve ileri dönemde doğan doğanlar ise varlıklarından şüphe duymuşlardır, bazıları eksik parçalarını fark etmiş, bazısı etmemiştir. fark edenlerin çok azı ise "doğduğumuz için mi pişman olalım?" (beckett, 12) diye sormuştur kendine; ancak ne sesini duyan olmuştur, ne de soruya cevap veren. beden ruhun sesini bastırmayı çok önceden öğrenmiştir, yaşaması için gerekli ortama ayak uydurmaya da.

    ruh ilk susturulmaya başlandığında şüphelerini dile getirememiş,ancak sonradan söyleyebilmiştir kendine: "ama cesaretini kaybetmenin sırası mı? bir milyon yıl önce düşünmeliydik bunu, 1890larda"(beckett, 10) samuel beckett'in "godot'yu beklerken" adlı oyunu da bu konuda yazılmıştır: "susturulmuş ve diğer yarısından ayırılmış ruhların beyhude bekleyişi"

    iki perdeden oluşan oyunda toplam altı metin figürü vardır: vladimir, estargon, pozzo, lucky, çocuk ve hiç gözükmeyen godot. figürlerin bütününe bakıldığında, özgür, bağımsız ve bütün olarak var olan birey eksiliği dikkati çeker. öyleki metin figürleri insan olduklarına inanmak için bir diğerine ihtiyaç duyar, figürlerin yanındakiler figürü tamamlar, gerçekliğini sağlar.

    vladimir oyunda düşünmeye yeltenen figürlerden biridir; bu yüzden de "ruh"u temsil eder. parçalanmışlığın çelişkisini oyundaki diyaloglarında gösterir.

    estragon: yapacak bir şey yok
    vladimir: al benden de o kadar. ömrümce, kendime, vladimir makul ol, henüz her şeyi denemiş değilsin deyip karşı koymuştum o fikre, sürdürüyordum mücadelemi. (beckett, 9)

    diyaloğundan da anlaşılabileceği gibi vladimir, bir zamanlar mücadele etmiş olsa da, bunun için artık gücü kalmamış, bedeninin "yapacak bir şey yok"larına ayak uydurmaya başlamıştır.

    pes edişin yerini pasiflik, pasifliğin yerini isi bekleyiş alır. varlığını sürdürebilmenin tek yolu olarak "godot"yu görür vladimir; diğer yarısının (estragon-beden) izin verdiği kadarıyla godot'yu bekler.

    estragon: haydi gidelim.
    vladimir: gidemeyiz.
    estragon: neden?
    vladimir: godot'yu bekliyoruz. (beckett, 15)

    vladimir, yani ruhun, godot'yu bekleme amacı bellidir, vladimir' e göre godot onu kurtaracak, özgürlüğünü geri verecektir. estragon'un godot'yu bekleme amacı ise çok farklıdır. bedensel aktiviteler dışında hiç bir faaliyet göstermeyen (havuç yemek, uyumak) estragon, ruhu yani vladimir olmadan devam edemeyeceğinin farkındadır.

    vladimir: tek başına pek başarılı olamazsın.
    estragon: çok kötü olur, gerçekten kötü. ha didi? çok kötü olmaz mı? (beckett, 18)

    bu farkındalılık olayı, figürleri iyice birbirne bağlar. vadimir estagon için düşünür, estragon ise vladimir için bedensel etkinliklerini sürdürür. bununla birlikte pasiflikleri devam eder, bekleyişlerinin amacı bellidir: "tam olarak nasıl davranmaları gerektiğini öğreninceye kadar beklemek" (beckett, 21)

    birliktelik süreci, beden ile ruhun ilişkisine göndermedir. mekanikleşmiş dünyada vladimir'e gülmek yasaklanmıştır: "yasak olmasa gülerdim bu söylediğine"(beckett, 23) vladimir ise estragon'un bedensel faaliyetlerini kontrol eder: "havuç ister misin?" (beckett, 24), "aman gogo, öyle deme"(beckett, 69) ve "pantalonun çek"(beckett, ?). iki perde boyunca ayrılmayı düşünseler bile, birbirlerini tamamladıkları ve godot'yu (aynı sebepten olmasa da) bekledikleri için bir arada dururlar.

    pozzo ile lucky ise birbirine taban tabana zıt; ancak bu özellikleri ile birbirlerini tamamladıkları için ayrılamayan bir diğer çifttir. lucky oyundaki figürlerden grçek anlamda tek düşünebilendir; bu yüzden "lcky" adı adı verilmiştir. ancak bununla birlikte tek başına düşünen bir ruh gerçek dünyada çok zarar görebileceği için, zorba bir bedenin kontrolü altına girer.

    lucky'nin iki perdede tek bir konuşması vardır ve bu konuşma da bastırdığı tüm düşüncelerini dışavurur. bu dışavurum, oyundaki bütün "ryh"lar tarafından "kutsal manifesto" ilan edilir. "akıl erdiremeyiz"(beckett, 55) "insan diye tanımlayabileceğimz insan kısaca tüm beslenme ve dışkılama edimlerine karşın zayıflamaktadır", "insanoğlu küçülmektedir" ve i©kafatası küçülmektedir." (beckett, 56) sözleriyle insanın bedenine bağımlı hale gelmesi ve teknoloji ile bilimin kölesi olmasını eleştirmektedir. yaptığı konuşmayı tamamlayamadan diğer karakterler tarafından susturulur; çünkü kimse gerçi duymak istememektedir.

    lucky'nin godot'su bir zamanlar sahip olduğu özgürlükken -lucky pozzo'nun kölesi olmuştur-, pozzo'nun godot'su ise geçmişteki lucky'dir. beden (pozzo) ile ruh (lucky) tekrar savaş meydanına çıkmıştır; ancak figürler savaşı kendi içlerinde vermelidir; çünkü "uzak bir gelecek için şimdiyi terk eden" yine onlardır.

    çocuk ile godot geriye kalan tek çifttir. çocuk bedeni temsil eder, godot ise "ruh"u. beden o kadar baskındır ki, godot iki perde boyunca hiç rol alamaz, görülemez. ondan haberleri çocuk getirir; ancak çocuk' u kontrol eden godot'tur.

    çocuk her gün godot'nun ona gelip haber vermesi gerektiğini söylemesini bekler, godot ise diğer "godot"ların onu bulması gerektiğini.

    "susturulmuş ve diğer yarısından ayırılmış ruhların beyhude bekleyişi" godot'yu beklerken'in diğer adıdır. ruhlar günlük koşuşturma içerisinde beklerler; özgürlüğü, kurtuluşu ve diğerleri tarafından bulunmayı; ancak godot gelse bile gelişim var olmayacaktır,onu bekleyenler ne özgürlük ne kurtuluş ne de bulunmayı beklerler. godot'nun gelmesi onları rahatsız edecektir, bekledikleri godot'nun "o" olmadığına karar verriler, varlıkları boyunca tek yaptıkları olan "başka çare yok""daha iyi bir dünya var olamaz" düşünceleri varlığını sürdürür ve bu kısır döngü figürleri beyhude bekleyişleri içinde yutar.


    (#11940) pisiperi|18.05.2006 19:27|