koltuğuna
ankara halkının ortak onayı ile oturan bir belediye başkanı'nın sanatın seviyesinin düşmesi üzerine yaptığı
balans ayarı'dır.
ne zaman; yedi yıl önce
hımmm. (bkz:
temcit pilavı)
ayrıca bu topraklarda
sanatçı denince benim aklıma nedense; ilk önce;
mimar sinan geliyor. neden mi; sanat dediğin biraz özgün olur.
avrupa'dan kopya yöntemlerle
çıplak kadın heykeli yaptıktan sonra; Aaa ben sanat yaptım demek sanat olmamalıdır. tamam. aferin. başka neler yapabiliyorsun sanatçı olarak.
artık; ülkemizde
sanat eseri o kadar bayağılaştı ki;
kenan evren bile çıplak kadın resimleri çizerek
sanatçı olabileceğini zannediyor mübarek.
herkeste yetenek olmayabilir tabi; baktın olmadı, magazin programlarında şarkı çığır, yine sanatçı olursunuz.
ısrar üzerine ekleme:
malum taş parçalarına zamanın
belediye başkanlarından biri; "gönderin bana dolgu malzemesi olarak kullanayım" diye teklif sunmuştur maalesef kabul edilmemiştir.
aradan geçen onlarca yıllara rağmen faaliyetleri
ankara halkı tarafından takdir gören sayın
melih gökçek'e katılmaktayım; hem hani sanat toplum için değildi?