- yenmesi için pişirilmiş yiyecek. yemek deyince aklımıza sulu yemekler gelir, çünkü fast food yiyecekler yemekten sayılmazlar pek.
(bkz: yemek seçmek)
(bkz: öğle yemeği)
(bkz: akşam yemeği)
(bkz: yemek yemek)
(bkz: yemekhane)
(bkz: yemek borusu)
ve ayrıca ye- fiilinin mastar halidir. ağızda çiğneyerek yutmak anlamındadır.
- ikili ilişkilerde; ilişkiye dinamiklik katmak ya da en azından sıradanlıktan çıkarmak için yapılabilecek hoş aktivitelerden biri.
- hayat sahibi olanların zaruri üçihtiyacından biridir
- insanoğlu hayata gözlerini açtıktan sonra felsefe ile tanışmasını sağlayan zaruri ihtiyaç... (bkz: yaşamak için yemek)
- yenilmesinin bir kesim insanca yaşamak için yapılan bir aktivite olduğunu savunduğu, ama çoğunluğun* zevk almak amacıyla gerçekleştirdiği, bütün bir günün planını ona göre ayarladığı**, sosyal ilişkileri güçlendiren bir eylemdir.
- yemek insan seçmez...
- kimileri için bir zevk, kimileri için ise umrsanmayan bi aktivitedir. zevk için yemek yiyen kişi su içse bile yaradığını kilo yaptığını düşünür, umursamayan kişilik ise ne kadar yerse yesin kesinlikle kilo almayandır.
- şimdi bugün burada eylem olanı için konuşuyorum. ye-mek eylemi. bazen sırf uğruna yaşanılası eylem. damağınızdan sarkıtlar oluşturup dilinizin içine işleyen lezzetler karşısında gözleri kapatma steğine engel olamamaktan bahsetmek istiyorum. ağızda tükürüğün önlenemez artışı, gözlerin önünde beliren parlak ama aynı zamanda sıcak ve buğulu hayaller, burnunuzdan dalan davetsiz misafirin bütün genzinizi doldurması, ellernizin çatal tutma steğiyle seyirmeye başlaması, etrafa laf yetiştirip he deyip geçmeniz sırasında gözünüzü ayıramadığınız parlak beyaz siluetler halinde tabaklar, pırıl pırıl billurları buhardan buzlu cama dönmüş borcamlar, gümüş gbi parlayan çelikleriyle tencereler..... ellerinize sinen tahta kaşık kokusuyla ocak başında geçen bir günün ardından sandalyeye yığıldığınızda sizi canlandırabilecek tek düşünce: yemek!
aah! yeme isteğinin elinden alınması ne acı şey doğrusu. önünüze koyulanı katı meyve sıkacağı gibi posa yapmak, tat alamamak, yemek istememek.... ne acı şey. iştahsızlık demişler adına. işgüzarlık olsa daha iyiydi. ne bu şimdi?
- paylaşıldığında güzel oluyor yemesi de yapması da... iyi hoş ama tek başınayken sadece zorunlu ihtiyacı gideriyor sanki..
- eyleme başlamadaki en önemli unsurlardan birinin can sıkıntısı olması çok üzücüdür.
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.