modernizm; geleneksel ve antik olandan tam bir kopuş, onun yerine de yeni olanı yani 'modern' olanı arama çabasının üzerine oturan bir düşüncedir. avrupa bu çağda ortaçağ düşüncelerinden, inanışlarından, yaşam tarzından radikal bir şekilde kopmuş, modern olanı ise sadece akıla ve bilime dayanan olarak tanımlamıştır.
modernizm geleneklere sert bir şekilde karşı çıkar. kentleşme, sanayileşme, akılcılık ve ulus devlet gibi kavramların ortaya atılmasıyla birlikte modernizm akımı kendini ayırmış ve sadece insanoğlunun ilerlemesine odaklanamak için akıla ve bilime sarılmıştır. doğaüstü olayları, dini ve din adamlarını dışlamış ve bu kavramların yerine doğa yasalarını, bilimi ve filozofları koymuştur.
böyle bir genel bakışla aslında çok masum ve iyiniyetli gözüken modernizm; iş pratiğe dökülünce tam bir felakete dönüşmüştür. bilimin sadece insanoğlunu ileriye götüreceğine inanan modernistler atom bombasının yapımıyla birlikte itibarlarını kaybetmiştir. dünya savaşları, kıtaları kapsayan sefalet, açlık ve tererörizm göstermiştir ki nietzsche aslında delinin birisi değil dahinin ta kendisidir.
tartışılan bir konu olsa da; modernizm beraberinde postmodernizmi getirmiştir.
İletişim araçlarıyla her türlü topluma dayatılmak istenen, ekonomik, siyasal ve sosyo-kültürel olmak üzre 3 yönlü etkisi bulunan kavram.
herkesi fabrika çıkışlı benzer maymuna benzetmek, tek kültür yaratmak amacındadır. "modernizim/ modernleşme"den anlaşılan tek şey batı kültürüdür. bu anlam-lar-da tehlikedir..
lakin bireysel anlamda, özgürleşme ve bütünleşme sosyo- kültürel seviyenin yükselmesi, bilim teknolojilerinin yükselmesi ve kullanılması, gibi konularda olumlu etkileri vardır, *
modernizmin belki de en belirgin özelliğini, özneyi nesneden, üreteni üretilenden koparması; bu yabancılaş(tır)ma ve ‘fragmanlaştırma’ sürecidir. walter benjamin’in “kahraman, modernizmin hakiki öznesidir. (..) modernizmi yaşamak kahramanca bir yaradılış gerektirir.” demesi ve baudelaire’in, modernite mevhumu üstüne mesaide bulunmuş bir çok düşünür tarafından “modernizmin ilk temsilcisi” addedilmesi de, zannediyorum böylece çelişki olmaktan çıkıp, biraz olsun açıklığa kavuşacaktır
Aslında modernizm denince iki yorumdan bahsetmek gerekiyor. Hristiyan toplumlarda modernizm. Müslüman toplumlarda modernizm. Bunları birbirinden ayırmak gerekiyor. Hristiyan toplumlarda modernizme geçiş ihtiyaçtan doğmuştur. Ama Türkiye özelinde modernizme geçiş tamamen taklit ve kültür savaşları sonucunda bir geçiş hali vardır. Geçiş hali tamamlanmamıştır.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.