gutenberg'in çinlilerden alarak geliştirdiği matbaa batı'da 15. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. osmanlı devletinde daha önce kullanılmakla beraber "resmî" olarak 1727 yılında macar asıllı bir muhtedi olan Ä°brahim müteferrika tarafından kurulmuştur. resmî kurulan matbaadan önce osmanlı devletinde yavuz sultan selim döneminde sonrasında ii. bayezıd, iii. murad dönemlerinde de kitaplar basılmıştır. hasılı ilmî geri kalmışlığımızın sebeplerini dinde, matbaada aramak yerine enerjimizi artık ilme sarfetsek belki de birileri çıkıp ortaçağı kana ve karanlığa bulayan hırıstiyan din müntesiplerine öykünerek çocuk misalî ben de isterem teranelerine girmez.
yüzkaramızdır. getirilmesi için 400 yıl** beklenilmiştir. sebebi nedir? allah muhafaza, matbaa şeytan icadıdır diyenlerdir.
işte bu akılla, bu vizyonla ilerleyen bir osmanlı sonunda topraklarını kaybetmiş, parçalanıp yutulmaya az kala da mübarek bir adam tarafından direkten döndürülmüştür. aslında anlayanına çok güzel mesajlar verir bu durum. sırf matbaanın 400 yıl sonra osmanlı'ya gelmesi üzerinden tüm osmanlı gidişatını ve yobaz dincilerin bu topraklara yaptıklarını eleştirebiliriz.* resmi, heykeli, şarabı, dansı, tiyatroyu ve diğer bilimum her sanatı olabildiğinca yasaklamış, olabildiğince ayıp, günah saymış bu ypbazlar bu halimizin sebebidir dersem ne dersiniz?
edit; yobazları mı savunmak gerekir diye düşündüm, ayar girişimlerinden sonra. osmanlı'nın 400 yıl sonra getirdiği gerçeğine ait bir inkar yok, sadece sağdan soldan 30 tane 50 tane kitap getirmişler de onları mı anlatıyorsunuz bana? ayar mı vermek niyetindesiniz? ilk okul bilgileriyle konuştuğumu söyleyen sizler misiniz acaba? ilkokul bilgileri değil bunlar gerçekler. üstelik bir de diyorsunuz ki türk insanı okumayı sevmez. hayır seviyor efendim. bal gibi de seviyor. siz ingilizlerin neden kitap aldığını bilir misiniz? raflarındaki görüntüyü güzelleştirmek için, yani dekorasyon amacıyla kitap alırlar. okumazlar. bu da ilkokul bilgisi değildir. amerika'da kaç insanın kitap okuduğunu bilmiyorsunuz demek ki. türk insanı onlardan çok daha fazla sever kitap okumayı. ama şöyle bir gerçek vardır ki, bazı salak anketlarde türk insanı acaip az okuyan bir millet çıkar. hayır efendim. onun manası şuradadır. türkiyede az kitap satılıyor. çünkü korsan kitaplar var ve ayrıca kitapların fiyatı çok pahalı. ama tabi isviçrede herkes her kitabı alıyor. okumasa da alıyor, koyuyor rafa, dekorasyon yapıyor. bu yüzden de isviçreli türkten 20 kat fazla okuyor gözüküyor. imkansız bir şey bir kere bu... ama tabi siz inanmışsınız bazı saçmalıklara, laf edin. bir de bana karşı var olan önyargınızın üzerine saçmalayın durun. benim anlattıklarımı ilkokul bilgisi olarak nitelendirdikten sonra da tüm türk halkına okumayı sevmez yakıştırmalarını yapın. size söyleyecek kelime bulamıyorum...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
