- belki de arap yarimadasinın en gelişmiş şehri. 1998 nisan'ında gittiğim dubai hakkında edindiğim bir kaç izlenim şunlar:
-insanları çok cana yakın, şöyle ki; yol sorduğumuz, yardım istediğimiz her insan hemen yardım etmeye çalıştı ve güleryüzlü davrandı.
-dünyanın 7 yıldızlı tek oteli burj el arab'ın sahibi kent, fakat biz gittiğimizde otel inşaat halindeydi.
-tüm şehirde ilginç ve rahatsız edici bir koku var ama zamanla alışılıyor.
-adım başı kuyumcu dükkanı var.
-trafik rahatsız edici yoğunlukta değil, böylece kırmızı ışıkta bekleme süresi son derece kısa.
-gündüzleri sokaklarda çok az insan görülürken, gece insanların sayısı 5 katına çıkıyor.
-tüm marketler 24 saat açık.
-abartmıyorum, sokaktaki çöpçü dahi ingilizce bilmekte.
-rastgele dinlediğimiz bir radyoda sürekli aşina olduğumuz şarkılar çaldı.
-bizim gittiğimiz zaman kurban bayramina denk geldiğinden dolayı devasa olanlar dışında bir çok alışveriş merkezi kapalıydı.
-ve yine gittiğimiz dönem "shopping festival" dönemine denk geldiği için fazlaca ürün uygun fiyata satılıktı. adamlar kendilerini satmayı iyi biliyorlar.
-nisan ayı olmasına rağmen, türkiye'deki ağustos ayından farksızdı. tüm gün tişörtlerle şortlarla dolaşıp, denize girip rahatça güneşlenmek mümkündü.
-alışveriş merkezleri devasa büyüklükte ve en ünlü markaların ürünleri rahatlıkla bulunmakta.
-arap yemeklerine güven duyamadığımızdan dolayı, günde 2 sefer mc donald'sı ziyaret etmek olası.
-türk olduğunuzu duyduklarında, aynı dinden olduğumuzdan olsa gerek, fazlaca yakın hissediyorlar kendilerine.
-türkçe bilen birine rastlamak fazlaca olası. girdiğimiz mağazalardan birinin sahibi ıraklı olmasına rağmen, kullandığı 3 kelimeden biri türkçe.
-hemen hemen herkes petrol zengini. altında lüks arabası olmayan yok gibi.
- dubai emirliğinin petrol kaynakları sınırlıdır. bundan dolayıdırki dubai emiri şeyh el maktum dubai yi bir finans turizm ve iş merkezi haline getirmektedir. şu anda dahi dubai nin bu faaliyetlerinden elde ettiği gelir petrol gelirinden 6 kat fazladır. bir palm adaları ve sünya şeklinde adacıklardan oluşan projeleri var. google earth tan rahatlıkla bunları görebilirsiniz. maksat dünya zenginlerini buraya çekmek ve turizm açısından bir cazibe merkezi haline gelmek. bundada başarılı oluyorlar. ağustos ayında gittim. ortalık cehennem gibi yanıyor olmasına rağmen hemen hemen heryerde harıl harıl çalışan klimalar sizi donduruyor. çalışma saatlare 09:00 - 13:00
4 saat ara sonra 16:00 - 20:00. tüm resmi kurumlar bu saatlerarası çalışıyor. tabii alışveriş merkezleri hariç.
resmi tatil perşembe ve cuma. cumartesi işbaşı...
- petrol kaynakları yakın gelecekte tüenecek olan ve bu yüzden yatırımın tabir-i caizse dibine vurmuş şehirdir. dünyada uydusu olan tek şehir olma özelliğine sahip olup sadece elli yıl içinde çölün ortasında birmiş bir vaha gibidir. petrolden sonra en önemli geçim kaynağı ve gelceği turizm ve ticarettir. dubai, tüm zenginliğin ve ihtişamın merkezi olmasının yanısıra duyarsızlığın da merkezidir. sadece birkaç yüz kilometre uzaklarında olan katliamların farkında olmadan insanlar burada 25.000 dolarlık vertu telefonlarla geyik yapıp, burj al arap'ta geceliği bilmem kaç bin dolara kalabilmetedirler. hatta bu şımarıklık ve duyarsızlık adama utanmadan otelin helikopter pistinde golf bile yaptırır!.. (bkz: tiger woods)
- dünyanın en hızlı "yapılmış" kenti deniyor. gidip görmeli bir gün belki de keyfini sürmeli. kısacası, ben de gitmemişlerdenim.
- inşaatları bitmek bilmeyen,sürekli bi yapılaşma içerisinde olan şehir...ayrıca yaptıkları yapay ada projeleri ile kıyı şeridini 72 km.den 1500 km. civarına çıkartmıştır...***
(bkz: gavur)
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.