korkuya karşı durabilme gücü. en önemli cesaretimiz ölüme karşı kullandığımızdır. bir de sabah yataktan kalkabilmek için yararlandığımız var. ötekiler ya bunların türevleridir ya da bunlardan esinlenerek oluşurlar. ölürken geçen her saniye, daha cesur olduğumuzu kanıtlamaz, yaşarken cesur olmaksa, insanın kendi varlığını son ana kadar hissettirmesi demektir.
her şey için geçerli olduğu gibi, hem ifratı hem tefriti zararlıdır, herkeste vasat derecede bulunması gerekir yani. bir insanda, hamiyet hissiyle birleşirse o insanın bütün sevdikleri* için tali'li bir durum ortaya çıkar*.
korktuğu halde, korkusunu belli etmeden yürüyüşüne devam etmektir. korkmak çok tabiidir insan için.
ama korkuyu dengelemek ve ümidini yitirmeden teşebbüs etmek, cesarettir.
rus arkerleri esir aldıkları çeçen genci ile eğlenmektedir.
içlerinden birisi yanlarındaki devasa makinaları gösterip derki; - seni içine sokacağız arkasından sabun olarak çıkacaksın.
çeçen genç istifini bozmadan sorar; - şimdi siz beni sabun mu yapacakasınız?
askerler kahkahalarla onaylarlar. - evet evet seni sabun yapacağız.
gencin cevabı iliklere kadar buz kestirir. - köpürürsem namerdim.
vücudun bir noktasından başlayıp* bütün vücuda yayılan değişik bir duygudur, öyle ki bütün hücrelerinizde hissedersiniz. neticesi ne olursa olsun sizi adım atmak üzere ayakta ve güçlü kılan başınızı dik tutandır. bazen size siz olduğunuzu kanıtlar, sonuçlara katlanabilme eşiğinizi dengede tutar.
duruma göre ortaya çıkan belli bir ölçü birimi olmayan genellikle halk arasında (bkz: gaz vermek) olarak tabir edilen durumlarla artan destek kuvvettir eyleme genellikle kötü sonuçlanır mantığı ikinci plana ittiği taktirde
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
