- aramakla geçen zamanın sonucunda gelen hediye, bir emekli ikramiyesi, dinlenebileceğinizin garantisi, uğraşların sonucu, el emeği göz nuru, bazen nehirde bulunmuş altın parçası kadar değerli bazen yerde bulunmuş bir kuruş kadar alelade, bulmak için çabalarken uğrunda neleri feda edebileceğinizi(sağlık, para, hayat?) aklınızdan geçirdiğiniz, mutlak son.
birden bire karşılaşmayı bulmaktan saymıyorum siz onu arzulamıyorken. zengin bir adamın yolda bulduğu yirmi ytl'ye tenezzül etmeyeceği gibi, bu tür karşılaşma, tesadüf ve rastlantılar bulmaktan sayılmaz. aramak gereklidir, aramaya çalışılmasa bile arzulamak gereklidir. özlem duymak, beklemek, oraya bakmak, buraya bakmak, araştırmak, sorup soruşturmak, istemek, istemek ve istemek gereklidir.
bulmak anı ise, tarif edilemez bir güzelliktir. heyecanla elde ettiğiniz "buluntu"yu incelersiniz, şans yüzünüze gülmüştür, veya çabalarınız sonuç vermiştir. başarmak, aramaya inanmak eyleminin sonucunda gelen zafer, nihai mutluluk.
ve artık aramaya gerek kalmadığının anlaşıldığı, amaçsızken hayatın ne kadar boş ve sıkıcı olduğunun görüldüğü an.
gözlerinizi güzel, beğeneceğiniz bir şeye odakladığınızda, nehirde altın ararken yalnız parlak şeyleri incelediğinizde, hayatın kötü yönlerine dikkat etmezsiniz çünkü, elinizdeki çamura değil çamurun içindeki değersiz ama altın gibi parlayan göz yanıltıcı alelade cisme bakarsınız. en sonunda altınınıza kavuştuğunuza nehirdeki diğer şeyleri görürsünüz, çamuru, çürümüş yosunları, balık ölülerini, çöpleri vs vs.
aramak hep güzeldir. bulmaksa sadece bir an. sonrası amaçsız geçen uzun bir zaman.
- bulmak, nefesimi bulmak, kelimelerim yok umutsuz bugün ruhum, nefessiz kaldım sensizliğin acı verdiği çorak topraklarda. kuytu bir köşede simsiyah yalnızlıklar içindeyim bulmak istiyorum kayıplarda olan ruhumun kırıntılarını. aşkın nârında yanmış, kül olmuş naçiz ruhum, belki bulurum bir gün seni zamanın unutulduğu kayıp diyarlarda. ben var mıyım yok muyum belli değil, yüzümde buruk bir acının keskin izleri var, kalbim ümitsiz dalgaların eşliğinde rotasını kaybetmiş bir gemi gibi yalpalıyor, savruluyor adı bilinmez ıssız deryalara doğru. tek kaldım, yapayalnız kaldım herkesin terk edip bıraktığı bu limanda ve ben esir düştüm mühürlenmiş kalbimle aşkın yoksun bıraktığı o çaresiz anda.
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.
