ilyushin

gülünçtür bütün aşk mektupları

    Portekizli şair Fernando Pessoa'nın 31 ekim 1935 tarihinde alvaro de campos takma adıyla yazmış olduğu şiirin ismidir. Bu şiir fernando pessoa'nın can yayınlarından çıkan "uzaklıklar, eski denizler" adlı kitabında yer almakta olup şiirin çevirisini cevat çapan yapmıştır.

    gülünçtür
    bütün aşk mektupları
    aşk mektubu olmazlardı
    gülünç olmasalardı.

    ben de aşk mektupları yazmıştım eskiden.
    onlar da elbet
    gülünçtü.

    aşk mektupları, eğer aşk varsa,
    ister istemez
    gülünçtürler.

    ama aslında,
    yalnızca aşk mektubu
    yazmayanlar
    gülünçtür.

    bir dönebilsem
    aşk mektubu yazdığım günlere
    bunun ne kadar gülünç olduğunu
    düşünmeden.

    (bütün üç heceden oluşan sözcükler
    anlaşılmaz duygular gibi
    doğal olarak
    gülünçtür.)

    çeviren: cevat çapan
    (09.01.2010 22:08)

özruhsalöykü

    portekizli şair fernando pessoa'nın 1931 yılında yazdığı şiirin adıdır. bu şiirin çevirisini cevat çapan yapmış olup eser fernando pessoa'nın can yayınlarından çıkan "uzaklıklar, eski denizler" adlı yapıtında yer almaktadır.

    numaracı biridir şair.
    öyle ustaca numara yapar ki,
    gerçekten acı çekerken bile
    rol yapıyormuş gibi görünür.

    ve yazdıklarını okuyanların
    iyice hissettikleri,
    onun çifte acısı değil,
    sahte acılarıdır kendilerinin.

    böylece döner durur raylarda
    eğlendirmek için aklımızı
    kalp adını verdiğimiz
    o küçücük oyuncak tren

    çeviren: cevat çapan

    kaynak: http://siir.gen.tr/siir/f/fernando_pessoa/ozruhsal_oyku.htm
    (09.01.2010 22:00)

isyankar ruhumun sessiz çığlığı

    Hayat dediğin varlığınla yokluğunun kesiştiği kısacık bir an
    Razıyım varlığının dehlizlerinde yok olmaya.
    Zamansızım, mekansızım sessizliğinle buluştuğum anlarda
    Esiyorum rüzgarınla özgürlüğüme doğru
    Aşkım, "hayır" larının prangasıyla el sallıyor sana.

    Ey isyankâr ruhumun sessiz çığlığı,
    Tamamlandı ruhum gözlerinin derinliklerinde
    Bilinmezliğinin içinde nefes almaya çalışıyor ruhum
    Üzgün değil kalbim suskunluğunla durulan sularda
    Lafım, isyanım kalbindeki yokluğa.

    Lalezarım, gözlerinin ferinde yeşerdim ben
    Bir bulut oldu bu gece kalbim, gözyaşları yağıyor,
    Umudun yavaşça süzüldüğü kurumuş toprağıma.
    Uykusuz gecelerimin tek faili,
    Tekâmül dediğin gözlerinin kaçışlarında gizli.

    Vazgeçmeyeceğim.
    (18.11.2009 20:49)

gözlerinin hapsinde kaldı kalbim

    Rüzgarın savuruyor beni yaşamın ebruli hayallerine
    Esiyorum hafif bir meltem misali yalnız ruhların şehrinde
    Dalgalanıyor ruhum gözlerinin derinliklerinde
    Yankılanıyor kalbimde sesin, güz şarkıları eşliğinde
    Akıyor yaşamım varlığının ateşiyle kaplı yollara
    Zamansız ve mekansız bir yerdeyim varlığını hissettiğim dakikalarda
    Ömrüm, gözlerinde tükettiğim kısacık anlardan ibaret
    Resmini çiziyor anı donuklaştırarak gözlerim
    Kayboluyorum yavaş yavaş o güzel bakışlarının silüetinde
    Tutuklu kaldı ruhum gözlerinin zindanlarında
    Ümide yelken açıyorum kalbinin gül kokulu bahçesinde.
    (16.11.2009 21:32)

sonsuz aşk

    tıpkı bir minyatür sanatçısı misali kelimelerimle donmuş anların tasvirlerini yapardım. gözlerim anları donuklaştırır ve sonra kelimelerim anların gölgelerini nakşederdi mat bir kağıt yaprağına. ama bugün gözlerim izin vermedi anın tasvirine. gözlerimden ılık ılık yaşlar süzüldü ve "an" tüm canlılığıyla bir suretmiş gibi karşımdaydı. hani nakkaşlar suret çizemezler ya işte ben de bugün "anı" nakşedemedim mat kağıt yaprağına...

    anın büyüsüyle gözlerimden ılık ılık yaşlar süzüldüğünde omuzlarıma iki küçük kelebek kondu. kelebekler kanat çırpınışlarıyla kulağıma şu iki kelimeyi fısıldadılar, "sonsuz" ve aşk". bu kelimeler kulağıma fısıldandığında yaşamakta olduğum anı aklımın bana yaptığı hınzırca bir oyun zannettim. ama hayır aklım bana oyun oynamıyordu. an gerçekti, gözyaşlarım gerçekti ve yavaş yavaş duyduklarım büyük bir uğultu eşliğinde tüm bedenimi ele geçiriyordu. işittiğim uğultu tüm haşmetiyle bana "sonsuz aşk" adlı şarkının tek bir mısrasını mırıldanıyordu;

    "aşk sonsuzdur ve sonsuzluktur aşk."

    kelimelerim bana anı dondurupta tasvirini yapamadım diye ceza kesmişlerdi. ben hüküm giymiştim ve cezam o sözleri bir ömür boyunca söylemekti.

    "aşk sonsuzdur ve sonsuzluktur aşk."
    (21.09.2009 00:18)

gözlerine çektin beni

    karşısındaki insanın gözlerinin etkisinde kalan kişinin karşı tarafa söyleyebileceği bir hitap sözüdür.

    metin kaçan'ın fındık sekiz adlı romanında bir cümle vardı "ben senin gözlerini kendi gözlerime çekmiştim" diye;

    işte o hayallerin bile ötesinde kalan andan beri gözlerim gözlerinde esir düştü, mahpus kaldı ferinin hapisliğinde. sen gözlerine çektiğinden beri ruhun ruhuma yoldaş oldu benliğimin bitap düştüğü çaresiz anlarda. sen gözlerine çektin beni, ışığının nârı gözlerimde dalgalandı ve tüm benliğimi dağlarcasına kıpkızıl bir kor düştü kalbime. gözlerim gözlerinde artık, her soluk aldığım zamanda içime çekiyor, hapsediyorum benliğime seni.

    hani insan yaşamını devam ettirebilmek için suya muhtaçtır ya, "işte ben bu fani bedene can versin diye gözyaşlarımı içiyorum yokluğunun kuraklığında". artık her yere gözlerinle bakıyor, gözlerinle arıyorum seni belki görürde gizlendiğin kuytu köşeden çıkarsın diye. ey sevgili! nerdesin? gözlerine çektin beni nerdesin? ben sensizlikle yalnız kaldım, donmaya yüz tuttu bedenim, kalbim son demlerini yaşıyor bu soğuk diyarda... ve sen ruhumu çektin gözlerine, sigarandan son bir nefes çekermiş gibi ciğerlerine...
    (11.09.2009 00:03)

kelimelerde yaşamak

    "yorucu aslında kelimelerin peşinde sürüklenir bir yaşamda kendine ait olanları bulmaya ve yaratmaya çalışmak." satırlarıyla başladı kelimelerin o engin deryasındaki keşfim. evet zor biliyorum bir tek kelimenin peşinde sürüklenmek, bir gününü, bir ayını ve hatta bir yılını o tek kelimeyi yakalamayı istercesine geçirmek... başkalarının çağlar öncesinde anlamlandırdığı, tanımladığı kelimelerden yeni bir şeyler yaratmak ve en önemlisi o kelimelerde kendi varlığını bulabilmek. evet çok yorucu olduğunu bilsem de benim belki tek dileğim "kelimelerin gözlerimi kamaştıran büyülü dünyasında yaşamak ve o yaşam içinde kelimelerle sürüp giden kıyasıya bir savaş verebilmektir."

    evet evet kesinlikle artık buna inanıyorum, benim bu yaşamdaki tek arzum "kelimelerin büyülü dünyasından hiç çıkmamacasına yaşayabilmek"... belki bu bir çılgınlık biliyorum ama sonucu ne olursa olsun o dünyada yaşlanmak ve son nefesimi o dünyada vermek istiyorum. neden bu çılgınlığı yapıyorsun? neden bu çok zorlu yaşamı seçiyorsun? sorularınızı duyar gibi oluyorum. hatta kulaklarımda sorularınızın sitem dolu sesleri yankılanıyor. ve şimdi satırlarımla o sitem dolu sorularınızı tatmin edebilecek bir cevap vermek istiyorum.

    ben tek bir kelimenin peşinde sürüklendim bu büyülü dünyanın içerisine. günlerimi, aylarımı ve yıllarımı tek bir kelimenin peşinde koşarak geçirdim. gözlerimi kamaştıran, zihnimin tüm kıvrımlarında delicesine dolaşarak aklımı allak bullak eden kelimenin adı "aşk" tı. baktığında ne kadar küçük değil mi "aşk" sadece 3 harfli. ama o kelimeye yüklemiş olduğum hissin etkisi o kadar büyük ki kalbimde, ruhumda ve bedenimde... yaşıyorum ben satır aralarında ve bir tek kelimenin peşinde sürükleniyorum rotasını kaybetmiş bir gemi misali...

    ve bir gün "aşk" denilen o ulu kelimenin arkasından koşup soluk soluğa kaldığım bir anda yitirdim ben "ruhumu" varlığımın en önemli parçasını. çoşkun bir telaş içerisinde "aşkı" yakalamak isterken kaybettim ruhumu... ve o gün bugündür kayıbım aslında kelimelerin büyük bir yıldızcasına parıldayan ırmağında... ebedî bir güçle arıyorum benliğimi, arıyorum ruhumun son kalıntılarını mısraların misk kokulu bahçelerinde...
    (07.09.2009 21:14)

tenis topları ve hayat

    aşağıda yazanlar hayat hakkında verilmiş bir dersi içermektedir. yazılanların tamamı alıntı olup yazarı anonimdir.

    bir gün bir felsefe profesörü, elinde birkaç kutu olduğu halde derse gelir. ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir kavanoz alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar;
    öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler, bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar, onlar da 'evet' doldu derler, profesör bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker.
    tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur.
    ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, öğrenciler de koro halinde 'evet' derler.

    bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. öğrenciler gülerler!
    profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek 'eveet' diyerek;
    ben 'bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım' der.
    şöyle ki; bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir.

    diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur.
    o çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs.

    kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.

    "şayet kavanoza önce kum doldurursanız..." diye, anlatmaya devam eder, çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz.

    aynı şey hayatımız için de geçerlidir. vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır . .

    dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. çocuklarınızla oynayın. sağlığınıza dikkat edin. eşinizle yemeğe çıkın. evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. öncelikleri,
    sıralamayı iyi bilin. gerisi hep kumdur.

    bu ara bir öğrenci sorar; "peki, o iki fincan kahve nedir?"
    profesör gülerek: "bu soruyu bekliyordum, hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır !"
    (05.09.2009 15:12)

yazmak

    yazmak, kelimelerin büyülü dünyasında yaşamak, hür olmak cümlelerin uçsuz bucaksız diyarında. yazmak kelimesinin sözlüklerde bilinen bazı tanımları vardır. örneğin tdk der ki; "yazmak, söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmaktır. bu kitabi tanımdan sonra bir de bu yazar tanımlamak ister "yazmak" kavramını. "yazmak, coşkun bir ırmakcasına gönülden akan duyguların kelimeler aracılığıyla satırlara nakşedilmesidir." bazen umutsuz bir aşk hikayesi nedenli kırılan kalbimizin yaralarını sarmak için, bazen kalbimizden taşan coşkun duyguları paylaşabilmek için ve bazen de gidenlerin yasını tutmak için gönlümüzün kalemiyle yazarız. bu yazdıklarımız kimi zaman bir şiirin ahenkli mısraları, kimi zaman bir şarkının melodik sözleri ve kimi zaman ise bir ağıdın acıklı kelimeleri olur, yol alır başka diyarlara doğru. gönlün kalemiyle yazdıklarımız uğultulu rüzgarlar eşliğinde bulut olur gider umutsuz kalplerin, çaresiz ruhların diyarlarına. kelimeler bu diyarlara bazen damla damla bazen de sağanak halde düşüp yağmur olur, ümitsiz kalplere deva, biçare ruhlara bir lokma aş olabilmek için. "bu yüzden hakkı yoktur gönül kalemiyle yazabilenlerin bilinmedik diyarlarda yaşayan umutsuz kalpleri devasız, çaresiz ruhları ise aşsız bırakmaya..."

    latincede sevdiğim bir söz vardır "verba volant, scripta manent" diye. o söz der ki "söz uçar yazı kalır". işte bu yüzden görüp, duyupta yaşadıklarımızın en önemlisi de söylediklerimizin buhar olup kaybolmaması için yazalım. peki öyleyse ne duruyoruz "haydi şimdi omuzlarımıza hürlüğün kanatlarını takıp kelimelerin semalarında uçabilmenin vaktidir..."
    (03.09.2009 00:01)

sevgililer günü

diyardakilerin blogları

erkek adlarına harf eklenerek oluşan kadın adları

    türkçede erkek isimlerinin sonuna harf eklenerek oluşmuş kadın isimlerinin listesi aşağıda mevcut bulunmaktadır. bu isimlerin tamamına yakını arapçadan dilimize geçmiştir. yine bu isimler genellikle erkek isimlerinin sonuna (-e) harfi eklenerek oluşmuştur. ör: ali bir erkek ismi olup ali(ye) ise bir kadın ismidir.

    1. abit-abide
    2. adil-adile
    3. akil-akile
    4. ali-aliye
    5. afif-afife
    6. arif-arife
    7. asil-asile
    8. asım-asıma
    9. ati-atiye
    10. atıf-atıfe
    11. avni-avniye
    12. azim-azime
    13. aziz-azize
    14. bahri-bahriye
    15. basri-basriye
    16. bedri-bedriye
    17. behiç-behice
    18. berki-berkiye
    19. besim-besime
    20. beşir-beşire
    21. cahit-cahide
    22. celil-celile
    23. cemil-cemile
    24. daim-daima
    25. edip-edibe
    26. emin-emine
    27. emir-emire
    28. enis-enise
    29. fahri-fahriye
    30. fatin-fatine
    31. fazıl-fazıla
    32. fecri-fecriye
    33. fehim-fehime
    34. ferdi-ferdiye
    35. ferih-feriha
    36. ferit-feride
    37. fethi-fethiye
    38. fikri-fikriye
    39. firuz-firuze
    40. galip-galibe
    41. gani-ganiye
    42. habip-habibe
    43. hadi-hadiye
    44. halil-halile
    45. halim-halime
    46. halit-halide
    47. hami-hamiye
    48. hamis-hamise
    49. hamit-hamide
    50. hasip-hasibe
    51. hatif-hatife
    52. hatim-hatime
    53. hatip-hatibe
    54. hayri-hayriye
    55. hilmi-hilmiye
    56. hüsnü-hüsnüye/hüsniye
    57. irfani-irfaniye
    58. kadim-kadime
    59. kadir-kadire
    60. kamil-kamile
    61. kani-kaniye
    62. katip-katibe
    63. kebir-kebire
    64. kerim-kerime
    65. latif-latife
    66. lemi-lemiye
    67. lütfi-lütfiye
    68. macit-macide
    69. mahbup-mahbube
    70. mahir-mahire
    71. mahmur-mahmure
    72. malik-malike
    73. makbul-makbule
    74. mebrur-mebrure
    75. mecit-mecide
    76. melih-meliha
    77. mesut-mesude
    78. mihri-mihriye
    79. muhlis-muhlise
    80. munis-munise
    81. murat-muradiye
    82. müfit-müfide
    83. mümin-mümine
    84. münir-münire
    85. müslim-müslime
    86. müslüm-müslüme
    87. müşfik-müşfika
    88. nabi-nabiye
    89. naci-naciye
    90. nadi-nadiye
    91. nadim-nadime
    92. nadir-nadire
    93. nafi-nafiye
    94. nafiz-nafize
    95. nahit-nahide
    96. nail-naile
    97. naim-naime
    98. namık-namıka
    99. naşit-naşide
    100. nazif-nazife
    101. nazir-nazire
    102. nazmi-nazmiye
    103. nebil-nebile
    104. necip-necibe
    105. necmi-necmiye
    106. nedim-nedime
    107. nefis-nefise
    108. nesim-nesime
    109. nesip-nesibe
    110. nezih-nezihe
    111. nezir-nezire
    112. nuri-nuriye
    113. nüvit-nüvide
    114. raci-raciye
    115. rahim-rahime
    116. rahmi-rahmiye
    117. rasim-rasime
    118. razi-raziye
    119. recep-recebiye
    120. refik-refika
    121. remzi-remziye
    122. ruhi-ruhiye
    123. sabih-sabiha
    124. sabir-sabire
    125. sabit-sabite
    126. sabri-sabriye
    127. sacit-sacide
    128. sadi-sadiye
    129. sadık-sadıka
    130. sadri-sadriye
    131. saim-saime
    132. sait-saide
    133. sakin-sakine
    134. salih-saliha
    135. sami-samiye
    136. samih-samiha
    137. samim-samime
    138. samir-samire
    139. sani-saniye
    140. selim-selime
    141. semih-semiha
    142. semir-semire
    143. senih-seniha
    144. sıddık-sıddıka/sıdıka
    145. sıdkı-sıdkıye
    146. sıtkı-sıtkıye
    147. şadi-şadiye
    148. şakir-şakire
    149. şamil-şamile
    150. şefik-şefika
    151. şekip-şekibe
    152. şemi-şemiye
    153. şemsi-şemsiye
    154. şerif-şerife
    155. şevki-şevkiye
    156. şükrü-şükrüye/şükriye
    157. tahir-tahire
    158. tahsin-tahsine
    159. tayyip-tayyibe
    160. tevfik-tevfika
    161. ulvi-ulviye
    162. vacip-vacibe
    163. vacit-vacide
    164. vahip-vahibe
    165. vahit-vahide
    166. valit-valide
    167. vecih-vecihe
    168. vehbi-vehbiye
    169. veli-veliye
    170. velit-velide
    171. yaşar-yaşariye
    172. zahit-zahide
    173. zakir-zakire
    174. zarif-zarife
    175. zeki-zekiye
    176. zühtü-zühtüye/zühtiye
    177. zülfü-zülfüye/zülfiye

    edit: yaşar-yaşariye, avni-avniye, edip-edibe baptista nın uyarısıyla eklenmiştir. murat-muradiye acquario nun uyarısıyla eklenmiştir. şemsi-şemsiye ise melankoli basili nin uyarısıyla eklenmiştir. eklemeler için bu üç yazarada teşekkür ederim.
    (21.08.2009 00:05)

geçmişten günümüze en iyi yazarlar listesi

    aşağıda geçmişten günümüze en iyi 100 yazarın bulunduğu liste yer almaktadır. tamamı şahsım tarafından oluşturulmuş ve kişisel görüşlerimi içeren, edebiyatın roman, öykü ve deneme türlerinde eser veren yazarlarından meydana gelmiş listedir. listede yer alan numaralandırmada derece farkı gözetilmemiştir. (listenin birinci sırası ile yüzüncü sırası arasında herhangi bir değerlendirme farkı mevcut değildir)

    1. Lev Nikolayeviç Tolstoy (rusya) en önemli eseri, savaş ve barış (roman-1869)
    2. Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (rusya) en önemli eseri, suç ve ceza (roman-1866)
    3. Victor Hugo (fransa) en önemli eseri, sefiller (roman-1862)
    4. İvan Sergeyeviç Turgenyev (rusya) en önemli eseri, babalar ve oğullar (roman-1862)
    5. miguel de cervantes (ispanya) en önemli eseri, don kişot (roman-1605)
    6. maksim gorki (rusya) en önemli eseri, ana (roman-1906)
    7. honore de balzac (fransa) en önemli eseri, vadideki zambak (roman-1836)
    8. Johann Wolfgang von Goethe (almanya) en önemli eseri, genç werther'in acıları (roman-1774)
    9. Nikolay Vasilyeviç Gogol (rusya) en önemli eseri, ölü canlar (roman-1842)
    10. Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (rusya) en önemli eseri, yevgeni onegin (roman-1833)
    11. Alexandre Dumas (fransa) en önemli eseri, üç silahşörler (roman-1884)
    12. Michel de Montaigne (fransa) en önemli eseri, denemeler (roman-1580)
    13. Daniel defoe (ingiltere) en önemli eseri, robinson crusoe (roman-1719)
    14. gustave flaubert (fransa) en önemli eseri, madam bovary (roman-1857)
    15. jules verne (fransa) en önemli eseri, seksen günde devri alem (roman-1872)
    16. jack london (abd) en önemli eseri, beyaz diş (roman-1906)
    17. john steinbeck (abd) en önemli eseri, fareler ve insanlar (roman-1937)
    18. mark twain (Samuel Langhorne Clemens) (abd) en önemli eseri, tom sawyer'ın maceraları (roman-1876)
    19. jonathan swift (irlanda) en önemli eseri, gulliver'in gezileri (roman-1726)
    20. lewis carroll (Charles Lutwidge Dodgson) (ingiltere) en önemli eseri, alice harikalar ülkesinde (roman-1865)
    21. charles dickens (ingiltere) en önemli eseri, oliver twist (roman-1838)
    22. İvan Aleksandroviç Gonçarov (rusya) en önemli eseri, oblomov (roman-1859)
    23. Harriet Beecher Stowe (abd) en önemli eseri, tom amca'nın kulübesi (roman-1853)
    24. Antoine de Saint-Exupéry (fransa) en önemli eseri, küçük prens (roman-1943)
    25. Émile Zola (fransa) en önemli eseri, germinal (roman-1885)
    26. anton çehov (rusya) en önemli eseri, köpeğiyle dolaşan kadın (kısa öykü-1899)
    27. stendhal (Marie-Henri Beyle) (fransa) en önemli eseri, kırmızı ve siyah (roman-1830)
    28. voltaire (François-Marie Arouet) (fransa) en önemli eseri, candide (pikaresk roman-1959)
    29. herman melville (abd) en önemli eseri, moby-dick (roman-1851)
    30. edmondo de amicis (italya) en önemli eseri, çocuk kalbi (roman-1886)
    31. ernest hemingway (abd) en önemli eseri, Yaşlı adam ve deniz (novella-1952)
    32. vladimir nabokov (rusya) en önemli eseri, lolita (roman-1955)
    33. albert camus (fransa) en önemli eseri, yabancı (roman-1942)
    34. guy de maupassant (fransa) en önemli eseri, pierre ve jean (roman-1887)
    35. george orwell (Eric Arthur Blair) (ingiltere) en önemli eseri, 1984 (roman-1949)
    36. oscar wilde (irlanda) en önemli eseri, dorian gray'in portresi (roman-1890)
    37. jane austen (ingitere) en önemli eseri, gurur ve önyargı (roman-1813)
    38. nikos kazancakis (yunanistan) en önemli eseri, zorba (roman-1946)
    39. johanna spyri (isviçre) en önemli eseri, heidi (roman-1880)
    40. henry james (ingitere) en önemli eseri, bir kadının portresi (roman-1881)
    41. boris pasternak (rusya) en önemli eseri, doktor jivago (roman-1958)
    42. franz kafka (avusturya) en önemli eseri, dava (roman-1925)
    43. André Gide (fransa) en önemli eseri, kalpazanlar (roman-1925)
    44. stefan zweig (avusturya) en önemli eseri, satranç (novella-1942)
    45. oliver goldsmith (irlanda) en önemli eseri, wakefield papazı (roman-1766)
    46. james fenimore cooper (abd) en önemli eseri, son mohikan (roman-1826)
    47. henry fielding (ingiltere) en önemli eseri, tom jones (roman-1749)
    48. ivo andriç (sırbistan) en önemli eseri, drina köprüsü (roman-1945)
    49. sinclair lewis (abd) en önemli eseri, ana cadde (roman-1920)
    50. Heinrich von Kleist (almanya) en önemli eseri, michael kohlhaas (novella-1810)
    51. james joyce (irlanda) en önemli eseri, Ulysses (roman-1922)
    52. James Matthew Barrie (iskoçya) en önemli eseri, peter pan ve wendy (roman-1911)
    53. carlo collodi (carlo lorenzi) (italya) en önemli eseri, pinokyo'nun serüvenleri (roman-1883)
    54. Eleanor Hodgman Porter (abd) en önemli eseri, pollyanna (roman-1913)
    55. howard pyle (abd) en önemli eseri, robin hood (roman-1883)
    56. panait istrati (romanya) en önemli eseri, arkadaş/mihail (roman-1927)
    57. virginia woolf (ingiltere) en önemli eseri, mrs. dolloway (roman-1925)
    58. robert louis stevenson (iskoçya) en önemli eseri, define adası (roman-1883)
    59. pearl s. buck (abd) en önemli eseri, mübarek toprak (roman-1931)
    60. emily bronte (ingiltere) en önemli eseri, uğultulu tepeler (roman-1847)
    61. charlotte bronte (ingiltere) en önemli eseri, jane eyre (roman-1847)
    62. jean paul sartre (fransa) en önemli eseri, bulantı (roman-1938)
    63. thomas hardy (ingiltere) en önemli eseri, tess (roman-1891)
    64. david herbert lawrence (ingiltere) en önemli eseri, lady chatterley'in sevgilisi (roman-1928)
    65. theodore dreiser (abd) en önemli eseri, kızkardeşim carrie (roman-1900)
    66. william faulkner (abd) en önemli eseri, ses ve öfke (roman-1929)
    67. Pierre Choderlos de Laclos (fransa) en önemli eseri, tehlikeli ilişkiler (roman-1782)
    68. sherwood anderson (abd) en önemli eseri, kasabamız (roman-1919)
    69. aldous huxley (ingiltere) en önemli eseri, cesur yeni dünya (roman-1932)
    70. Francis Scott Key Fitzgerald (abd) en önemli eseri, muhteşem gatsby (roman-1925)
    71. Herbert George Wells (ingiltere) en önemli eseri, zaman makinesi (novella-1895)
    72. Agatha Christie (ingiltere) en önemli eseri, roger ackroyd cinayeti (roman-1926)
    73. John Ronald Reuel Tolkien (ingiltere) en önemli eseri, yüzüklerin efendisi (roman-1956)
    74. rudyard kipling (ingiltere) en önemli eseri, kim (roman-1901)
    75. selma lagerlöf (isveç) en önemli eseri, Küçük Nils Holgersson'un Yabankazlarıyla Maceraları (roman-1906)
    76. thomas mann (almanya) en önemli eseri, Buddenbrook Ailesi (roman-1901)
    77. edward morgan forster (ingiltere) en önemli eseri, hindistan'a bir geçit (roman-1924)
    78. margaret mitchell (abd) en önemli eseri, rüzgar gibi geçti (roman-1936)
    79. anthony burgess (ingiltere) en önemli eseri, otomatik portakal (roman-1962)
    80. george eliot (ingiltere) en önemli eseri, middlemarch (roman-1869)
    81. aleksandr soljenitsin (rusya) en önemli eseri, ivan denisoviç'in yaşamında bir gün (roman-1962)
    82. cengiz aytmatov (kırgızistan) en önemli eseri, gün olur asra bedel (roman-1980)
    83. ralph ellison (abd) en önemli eseri, görünmez adam (roman-1953)
    84. samuel butler (ingiltere) en önemli eseri, erewhon (roman-1872)
    85. joseph conrad (polonya) en önemli eseri, karanlığın yüreği (roman-1902)
    86. joseph heller (abd) en önemli eseri, madde 22 (roman-1961)
    87. chinua achebe (nijerya) en önemli eseri, ruhum yeniden doğacak (roman-1958)
    88. toni morrison (abd) en önemli eseri, sevgili (roman-1987)
    89. paulo coelho (brezilya) en önemli eseri, simyacı (roman-1988)
    90. gabriel garcia marquez (kolombiya) en önemli eseri, yüzyıllık yalnızlık (roman-1967)
    91. stephen king (abd) en önemli eseri, en önemli eseri, medyum (roman-1977)
    92. José Saramago (portekiz) en önemli eseri, körlük (roman-1995)
    93. paul auster (abd) en önemli eseri, new york üçlemesi (roman-1987)
    94. jerome david salinger (abd) en önemli eseri, çavdar tarlasında çocuklar (roman-1951)
    95. salman rüşdi (ingiltere) en önemli eseri, geceyarısı çocukları (roman-1980)
    96. amin maalouf (lübnan) en önemli eseri, semerkant (roman-1988)
    97. john maxwell coetzee (güney afrika) en önemli eseri, utanç (roman-1999)
    98. william golding (ingiltere) en önemli eseri, sineklerin tanrısı (roman-1954)
    99. günter grass (almanya) en önemli eseri, teneke trampet (roman-1959)
    100. khaled hosseini (abd) en önemli eseri, uçurtma avcısı (roman-2003)
    (16.08.2009 01:13)

çok yalnızım sözlük

    yalnızlık konusunda artık son noktaya gelen insanın seslenişidir. içindekileri paylaşacak hatta belki konuşacak kimsesi olmayan yazarın çaresizce sözlüğe dert yanmasıdır. belki birisi sesini duyarda cevap verir diye, belki bir an için de olsa birileriyle içindekilerini paylaşabilir ümidiyle sözlüğe "çok yalnızım sözlük" diye seslenir. sesini duyan var mıdır bilmez, tek bildiği yalnızlığının baki olduğu ve artık kendisinin yaşamın kıyısında yer aldığıdır. peki çare nerededir? acaba çare sözlüğe "çok yalnızım" diye seslenmekte midir? çarenin ne olduğunu kendiside bilmez, gözleri görmez ki çaresini de bilsin. artık bu yazarın gözleri yalnızlık hissinden kör olmuştur. umudun ışığını göremez ama tek istediği ve belki son arzusu umudun seslerini duyabilmektir...
    (14.08.2009 00:26)

sayfa: 1-2-3...-52

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.