barok

  1. bir karadenizli * için hava, su ve güneşten sonra gelen yegane deniz mahsülü. heleki mangalda olursa, yanında da salatası idi, rakısı idi... diye uzayıp giden bir sofrası varsa yemeye doyum olmayan fosfat kaynağı.
    (transkripsion 30.03.2006 00:00)
  2. rönesans sonrası, rönesansa bir tepki olarak doğmuş, gotik akımla hemen hemen zıt, ismi portekizce'de sekilsiz inci anlamına gelen barocco kelimesinden türemiş bir sanat akımı.
    (therion 10.04.2006 23:23)
  3. 17. yüzyılda avrupa'da ortaya çıkmış, üslup açısından karmaşık hatta çelişkili, duygusal durumları çoğu kez dramatik bir yaklaşımla -dugulara seslenecek bir biçimde- anlatma isteği sergileyen sanat türüdür. barok sanatı anlatmak için çoğu kezgörkemlilik, canlılık, hareket, gerilim, aşırı ve farklı duygusal durumlar, sonsuzluğun algılanması, çeşitli sanatlar arasındaki kesin ayrımı yok etme eğilimi gibi tanımlar kullanılmaktadır. Öte yandan; barok sanat, kasik sanat tarafından yanlış bir sanat türü, romantikler tarafından ise büyülü bir imgelemin ürünü olan sanat anlayışı olarak nitelendirilmektedir.
    Özellikle müzik, heykel, resim ve mimaride göstermiştir kendini en çok.

    barok sözcüğü, portekizce "barucca" sözünden gelir. portekizce'de garip biçimli, eğri-büğrü incilere küçültücü olması anlamında verilen bu ad, rönesans ilkelerine bağlılıkta direnen tutucu kişilerce konulmuştu. batı sanatında her büyük akım, başlangıçta sert tepkilerle karışlaşmış, adlarını da çok kez böyle aşağılatıcı tanımlardan almıştır.

    ***
    barok sanatın müzikte etkisi kendini en çok konçertolarla göstermiştir. rönesans döneminin yumuşak tınıları yerini karmaşık, ritmik, süslü ve adeta birbirlerine karşıtlık oluştururcasına yanyana gelmiş notalara bırakmıştır. müzik kontrast kavramı ile bu dönemde tanışmıştır. yine opera ve sonat da bu dönemde doğmuştur. 18. yüzyıl, avrupa'da müziğin barok yüzyılıdır ve georg friedrich handel, franz joseph haydn, wolfgang amadeus mozart ve johann sebastian bach gibi barok müziğin büyük ustaları bu yüzyılda vermişlerdir eserlerini.

    ***
    barokun heykeldeki etkisi ise rönesans'ın statik anıtsallığı yerine görkemli ve dinamik yapıtlardır. figürler arası bağlantılar, hareketlerdeki incelik ve uyum bu dönemin heykellerinin en belirgin özellikleridir. artık heykel tek noktadan bakılarak değil, çevresinde dönüp dolaşılarak kavranan bir çok yönlülük de kazanmıştır. bernini ve alman heykelci andreas schlüter bu dönemin temsilcileri arasında yer alır.

    ***
    barok resim sanatı da gerek duvar gerek tuval resminde rönesans üslubundan önemli farklarla ayrılır. barok üsluptaki tavan resimlerinde de mimari çizimler söz konusudur. ancak bunlar derinlik etkisi uyandıracak biçimde eğrilip bükülerek kaçış noktasına doğru yükselmekte, ortadaki hareketli figürler ise sanki gök boşluğunda uçuşmaktadır. seyirci artık tavan yüzeyini farketmemekte, kapalı bir mekan içinde bulunduğunu unutmaktadır. güçlü gölge-ışık karıştlığı içinde figürlerin konturları eriyip hareket bağıntılarıyla sağlanan dinamik bir bütünlük oluşmaktadır. resim içinde ışık belli bir noktada hareket ederek, yüzey üzerinde dolaşırken dokunduğu objelerin yüzeylerini aydınlatarak geçmektedir. böylece oluşan farklı değerlerdeki ışık lekeleri hacmi yaratırken, kompozisyonu oluşturan figür ve diğer unsurların biçimlenmesinde temel oluşturan kıvrımları hareketi sağlamaktadır. caravaggio, rubens, velazquez ve van dyck barok dönemin resimdeki temsilcileri olarak anılmaktadır.


    (sciencecyster 05.01.2007 18:06)
  4. Portekizce’de “tam yuvarlak olmayan düzensiz inci “ anlamına gelen barroco sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Barok iki farklı anlam içermektedir. Bunlardan biri Estetik kuraldır. Bu anlamıyla Klasikçilik karşı bir tepki olarak değerlendirilmektedir.

    Duranlığa karşı, coşku ve hareketlilik anlamları taşımaktadır. Bu özellik, Wöfflin’in de belirttiği gibi, sürekli ve geri dönüşlü bir kategoridir. Tüm zamanları içerir. Klasik bir dönemi Barok dönem izler. Görsel sanatlarda “ Barok çağ” olarak adlandırılan dönem, 17.yy’ın tümünü kapsar ve 18.yy’da Roma’da klasik tepkilerin başladığı 1750’ye değin uzanır.

    Barok üslup İtalya’da doğmuş, İtalya dışında İspanya, Belçika, Avusturya, G.Almanya, Polonya gibi Katolik ülkelerde sevilerek uygulanmıştır. Roma, Viyana, Prag gibi kentler önemli Barok merkezleridir. Avrupa dışında Rusya, geç Osmanlı sanatında izlenen Barok üslubun, Orta ve Güney Amerika’da yerel niteliklerle karışmış olarak çok özel görünümlerine rastlanmaktadır.

    Barok mimarlık abartılı hacim ve dekorları kullanarak görkem ve güç etkisi yaratmaya çalışmıştır. Tanrı ve Kral, dönemin iki mutlak hükümdarıdır. Tanrı için kiliseler, Krallar için saraylar yapılıyordu. Kilise iç mekânları Cennet’in küçük bir örneğini vermeyi amaçlar. Resim heykel ve mimarlık bezemesi bu amacın gerçekleşmesine yardımcı olur. Yapıların iç mekânları ışıklıdır. Kubbe içleri ve tavanlar, abartılı ve karmaşık perspektif sistemlerinin kullanımıyla gerçekleştirilmiş resimlerle sonsuza açılır. Rönesans’a oranla, hem yapıların planları hemde bezeme programı değişmiştir. Etkileyici kütleler elde etmek için, tek bir orta nef uğruna yan nefleri gözden çıkarabilirler. Böylece oval biçimde genişletilmiş orta nefe, yan şapellerin açılmasıyla yeni bir plan tipi ortaya çıkmıştır. Yüksek kasnaklı bir kubbe orta mekânı örter. Kütlesel etki eklenmelerle güçlendirilir. Dış yüzeyler, iç bükey ve dış bükeyler oluşturarak dalgalanır. Mimarlık öğeleri, işlevleri düşünülmeden, sistemli olarak kırılır ve bükülürler.

    Antik çağ yapılarının bezeme programı kullanımakla birlikte, anlatım değişikliğe uğramıştır. Kırık alınlıklar ve kemerler nişler içinde büst ya da heykeller, yüksek kabartmalı silmeler, yaprak ve dal örgeleri, uçan melekler, oval madalyonlar, bu üslubun programını oluşturur. Barok mimarlık yapıya ritim katar. Barok üç dönemde incelenmektedir. 1.Erken Barok 2.Yüksek Barok 3.Geç Barok
    En erken örnek Vignola’nın yapımına başladığı Il Gesu kilisesidir. Yapı tek neflidir, birbirleriyle bağlantılı şapeller nefin iki yanında sıralanır. Orta nefle, kısaltılmış Transeptin kesiştiği noktada yüksek bir kubbe yer alır.
    Maderno 1603’te S.Susanna Kilisesi’nin Cephesi ve 1612’de tamamladığı San Pietro Kilisesi’nin cephesi, S. Carla al Corso Kilisesi kubbesi dönemi temsil eden örneklerdir. 17.yy sonlarına doğru, Barok üslubun Roma’da gücünü yitirmesine karşın, Torino ve Venedik’te yeni atılımların gerçekleştirdiği izlenmektedir. Guarını ve Juavara Torino’yu İtalyan mimarlığın canlı merkezlerinden biri durumuna getirmiş iki ünlü mimardır.

    Kentin Barok üslupta gerçekleştirilmiş yapılarından S.Lorenzo Kilisesi (1687) ve Palazzo Pesaro’yla sivil mimarlık alanında Barok üslubun şekçin örneklerini vermiştir.
    Barok heykelin genel özellikleri, hareketlilik ve anlatım gücüdür. Hareket, heykel üstüne düşen ışıkla sürekli yenilenir. Barok heykel çok yönden algılanmak üzere düzenlenmiştir. İzleyiciyi çevresinde dolaşmaya zorlar.

    Mimarlar ve heykelciler gibi Barok dönem ressamlarıda yapıtlarında hareketlilik ve kütleleri belirlemeye yönelik ışık- gölge kullanımıyla ilgilenmişlerdir. Resimlerinde hareketli figürlerle gerçekleştirilmiş derinlik duygusu egemendir. Açık kompozisyon şemalarının yeğlendiği bu yapıtlarda, resimsel mekân, gerçek mekânla bütünleşmiştir. Dinsel ve mitolojik konuların yanı sıra porte, manzara, iç mekân resmi günlük yaşam sahnelerinin bağımsız konular olarak ele alındığı Barok dönemde sanatçılar düzenlemelerinde gerçek etkisini aramışlardır. Mıchelangelo, Corregıo, Tintoretto’nun çalışmalarıyla Barok resim, İtalya’da doğmuş ve tüm Avrupa ülkelerini etkilemiştir. Ayrıca Velazquez ve Murillo baroğun önemli temsilcileri arasında yer alır.

    Caravaggıo dinsel ve mitolojik konuları Doğalcı bir anlayışla betimleyen, yapıtlarında güçlü ışık- gölge karşıtlığının egemen olduğu, ünlü bir İtalyan Baroğu. Barok üslubunun Belçika ve Avrupa’da en önemli temsilcisi Rubens’tir. 17yy. Hollanda resminin en ünlü temsilcisi, ışık –gölge ustası Rembrandt’dır. Hollanda, ustaların manzara, ölü doğa tür resmi, iç mekân portre, hayvan dallarında çalıştıkları görülür. Goyen, Hobbema örnek gösterilebilir.

    Günlük yaşam ve özellikle de iç mekân resimleri varlıklı Hollanda burjuvalarının yaşadıkları çevreleri betimleyen ve bu kişileri, portrelerini yaptırmak kadar ilgilendiren konulardır. Vermeer, Sten, Terborch, Gabriel Metsu, Hooch bu alanda çalışmış ustalardır.
    www.mimarlikmuzesi.org
    (sabir kupu 19.11.2010 15:07)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.