lost dizisinin bizim ekipteki tek doktoru. uçağın düşmesinden sonraki ilk panikte herkese sahip çıkarak liderlik vasıflarını ortaya koymuş ve adada nasıl yaşanır, insanlar nasıl koordine edilir, nasıl hızlı kararlar alınır cümle aleme göstermiştir. grubun lideridir. soyadından anlaşılacağı gibi tam bir önderdir.
mahallenin ( adanın ) iyi çocuğu, genç kız rüyası, annelerin favori damat adayı, lost dizisindeki yakısıklı kahramanın adı.
yeni tanıştıgı ve others karakterlerının ıcındekı en hos hatunla ( o da doktor netekım ) evlılık dışı ilişkiye girmek üzere oldugunu dusunmekteyım. kanaatımce mekanı cehennemdır bu kafir doktorun.
benjamin linus denen* adamı ameliyat etmeyi reddettiği sahnede "beni hayal kırıklığına uğrattın jack" sözüne "olsun ben*, nasılsa çok fazla uzun sürmeyecek bu hayal kırıklığın" dediğinde elinden öpesimi getiren karakter. birde diğer adada hala mahkumken, o kocaman pencereli odada, juliet buna sormuştu; "ne öğrenmek isityorsun?" diye onunda sorduğu soru; "karım mutlu mu?" olmuştu, işte o sahnede maaile hüngü hüngür ağlamıştık jack le beraber.
3. sezon sonunda derbeder olan, yusuf islam sakallı, koca şöför gözlüğü takmış, kızların büyük ihtimalle o bölümde "off karizmaya bak, yerim senin loser halini" diye iç geçirdikleri adam.
yahu ben taksam o gözlüğü "ayy kıroya bak, 20 sene önceki nuri alço gözlüğüü, böğğk" derler, amerikan kamyon şöförlerine benzetirler. jack takınca sevimli derbeder... oldu canım
live together die alone u slogan haline getirmiş lost dizisinin malum doktoru, bi çeşit lider gibi bişeydir dizide, herkes herşeyi ondan beklemektedir..karizmatik de bir kişiliktir, kızların ahhh çekeceği cinstendir..
insanın birgün kendini içinde bulacağını hayal bile edemeyeceği öyle bir karmaşa ve belirsizlik durumunda, tabiri caiz ise herkes neye uğradığını şaşırmakta iken; hakiki ya da değil, böylesi bir ne yaptığını bilir halin etkileyici olmaması kaçınılmaz. aslında adadaki herkes, kendi uzmanlık alanıyla ilgili konularda liderlik yapmaktayken, jack'in doktor olması hasebiyle ilk anda, uçağın düşüşünün hemen ardından, kaçınılmaz olarak başlayan bir liderlik serüveni var ve bundan zaman zaman rahatsızlık da duymakta. flashbacklerde gördüğümüz bir sahnede, karısının jack'e yaptığı, sadece birşeyleri düzelme takıntısı nedeniyle sorun çıkardığı imasını oldukça analitik bulmakla birlikte, jack'in kaybetmeyi kabullenmede çektiği güçlüğü görmek zor değil.
He walks amongst us, but he is not one of us.**** bizimle birlikte yürür ama bizden biri değil. ------! spoiler !------
canım jack... doktor civanım jack. hayat onu ne de tozlu yollardan geçirdi. şahikalarda gördü, uçurumlar da... **otherslara ** karıştıktan sonra, kendisine şüpheyle bakılmıştır, bakmışımdır. hepimiz hatırlayalım... juliet "tovbe ettim, geldim." dedi de ne oldu. bir bölüm sonra gördük ben* hergelesinden aldığı talimatları. insan bu devirde, o adada kime güveneceğini bilemiyor. ** . jack ve çizdirdiği karizması sahile geri döndükten sonra herşey çok hızlı gelişti aslında. jack'e güvenip güvenmemek arasında kalan kazazedeler, birşeyler yapmak için pek de zaman bulamadılar. fakat, kaderin jack için özel imalat cilveleri henüz bitmemişti. cümbür cemaat radyo kulesine doğru ilerlerken birden karşılarına ben'in çıkması herkesi tedirgin etti. jack'in dağılan karizması ise, ben'i bir temiz patakladıktan ve ağzını burnunu dağıttıktan sonra önlerine atması vesilesi ile toparlanmış oldu. **** bir de bu kate* meselesi var tabi. sawyer sahile dönmeden önce "seninle gitmek istemiyorum" diyerek kate'i geride bırakınca, kafası kimse dokunmasa da pek karışık olan kate kızımız önce sawyer onu istemedi diye, sonra da jack'i juliet'e yakın görünce pek içerleyip üzüldü. bu birbirinden tamamen bağımsız, üstelik oldukça çelişen iki gerekçeyi tek dakikaya sığdırabilmesi ise tamamen ayrı bir tartışma konusudur. yeri bu başlık değildir, netekim. yeri bu başlık olsan şey ise, şudur. kate, bir yandan ayakkabılarını bağlar ve bir yandan kederiyle hem hal olurken, jack gelmiş ve sawyer'ın aslında onu korumak için söyle söylediğini ifade etmiştir. bunu neden söylediğini soran kate'e cevabını, yalınlığı ve gerçekliği uzansanız dokunabilirmişsiniz hissi ile havada asılı duran bir "because, i love you"* ile vermiştir. alem rükûya varmıştır... **
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.