bayanlar baylar siz de benim gibi "orjinali bozar,yaşasın türkçemiz" diyenlerden misiniz? eğer öyleyseniz pek şahane çünkü ben ve benim gibiler için güzel bir haberim var.
daha önce çıkmış harry potter kitaplarını çevirmiş olan iki yazardan biri olan sevin okyay'a az önce gönderdiğim merak dolu e-mailime aldığım cevap doğrultusunda, bu güzide, şahane, biricik kitabın eylül ayında çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu öğrenmiş bulunuyorum*. sevin hanım ve oğlu* çeviri için yayıneviyle resmi sözleşme imzalamasalar da sözlü olarak anlaşmışlar ve yky eylül ayına çıkmasını istediğinden kitabı o zamana yetiştirmeye çalışacaklarmış.
bu bilgiyi de uykusuz geceler geçiren fanatik dostlarım için duyurmayı borç bilirim. "bu ne biçim müjde eylül'e çook var" diyorsanız da sakin olmanızı öneririm. kasım da olabilirdi dimi ama? eylül'e kadar sözlüktür, spoilerdir yakınına bile yaklaşmayı düşünmediğimden son entryim de bir amaca hizmet etsin istedim.*
dilimize çevrilmesi en az 2 ayı bulacağından sabırsızlanıp çıkar çıkmaz aldığım harry potter serisinin son kitabı.
--! spoiler !--
Öncelikle kitabın çok sürükleyici olduğunu belirteyim 4 gün boyunca elimden hiç düşmedi. ne var ki hayal kırıklığı yaşadığım yerler oldu. j k rowling sanki bunun bir çocuk kitabı olmadığını göstermek istercesine * hikayedeki sevilen karekterleri patır patır öldürmüş. ilk 10. sayfada harry nin baykuşu hedwig in ölmesiyle dumur yaşamama sebep olmuş bir kitaptır. iyi mi kötü mü karar veremediğimiz snape in hakkında çok şey öğreniyoruz, kitaptaki en üzüldüğüm bölümler snape , dobby ve fred weasley nin ölümleri oldu. lupin ve tonks un yeni bebek sahibi olmuşken ölmeleriyse pes artık dedirtti.yine de güzel bir kitaptı ancak hala cevaplanamamış sorular kafamda dolanmakta bir çok şeyin ucuk açık kaldı çünkü...
george weasley e ne oldu ?
teddy tonks u kim büyüttü ?
voldemort un cesedine ne oldu ?
neden harry ve ginny çocuklarına sirius un ismini koymadı ?
luna lovegood a ne oldu ?
neden ron ve hermione nin arasında bir yakınlaşma olmadı evlendiler ama neden bir öpücük yada romantik bir diyalog gerçekleşmedi ?
--! spoiler !--
harry potter serisinin son kitabı..son demeye dilim varmıyor ama maalesef öyle..rowling adeta harry potter ın çocuk serisi olmadığını kanıtlamaya çalışmış,lakin kitabın içinde birsürü ölüm var..favori kahramanınız ölecek diye tırsıyorsunuz kitabın başından sonuna kadar.neyse ben spoilerlara geçeyim.
Öncelikle bu kitapta dumbledore'a farklı bir gözle bakıyoruz..onun o babacan,iyiliğin ve muggleların savunucusu tavrının aksine gençken nasıl biri olduğunu görüyor ve inanmakta zorlanıyoruz..dumbledore ile ilgili gerçekleri duydukça hem harry'nin hemde bizim kafamız karışıyor..bu kafa karışıklığı dobby(ki bende en çok iz bırakan ölüm onunki oldu) ve fred weasley'in ölümüyle üzüntüye,acıya dönüşüyor..
Şimdi sorarım size daha yeni çocukları doğmuşken tonks ve lupin'in ölmeleri gerekli miydi?ben çok üzülmüş olsamda rowling in küçük teddy de bir harry potter havası yakalamak istediğine inanıyorum..sonuçta harry ninde ailesi voldemort ile savaşmak uğruna ölmüştü ve unutmayalımki sirius nasıl harry nin vaftiz babasıysa,harry de teddynin vaftiz babası..artık bütün tecrübelerini aktarır harry die bekliyor hatta "teddy tonks ve inleyen nağmeler" diye yeni bir kitap serisine başlanmasını istiyoruz*
ve bu bölümde çok önemli birşey anlıyoruz..aslında bu seri ne harry'le ilgili ne voldemort'la ne dumbledor'la..bu seri tamamen bir "aşkın yadigarı" ile ilgili.evet ölümcül yadigarlarla değil,bir aşkın yadigarıyla..nefret ettiğimiz,sinir olduğumuz ama içten içe aslında iyi biri olduğunu göstermesini beklediğimiz severus snape'in aşkının.prince's tale bölümünde snape in harry nin annesi olan lilly'e olan aşkını okuyoruz..daha hogwarts a bile gitmeden lilly'e aşık olan snape,voldemort un harry i öldürmeye gideceğini anladığında voldemort un korktuğu tek büyücünün yanına gitmiş,bir ölüm yiyen olmasına rağmen ona yalvarmış,lilly i korumasını istemiştir.tıpkı kendi efendisi voldemort a yaptığı gibi..sonuç olarak lilly öldüğünde,dumbledora a onun oğlunu korumaya söz vermiştir..İşte harry bu aşkın yadigarıdır.harry annesinin gözlerini almıştır,ama (kendisini lillysinden ayıran) james ten olma olduğu için snape hiç sevmez onu.hep korur ama bu lilly e duyduğu aşktan ve sorumluluktan dolayıdır.onca sene geçer,snape ölürken yanında harry vardır.ve snape son sözünü söyler: "gözlerime bak" .ölmeden önce son dileği,aşkı lilly sinin gözlerini görmektir.bu yüzden harry'e bakmasını söyler,nede olsa harry gözlerini lilly den almıştır.
evet bu bir prensin hikayesidir aslında..onun aşkının,onun aşkına karşı olan sorumluluğunun hikayesidir..bana kalırsa kitapta sırf prince's tale bölümü okunsa bile hüngür hüngür ağlayabilirsiniz..herhangi bir kitaba bedeldir bu bölüm.
ve prince's tale den harry potter tarihinin en güzel,en dokunaklı,en muhteşem kısmı[lilly potter'ın patronusunun bir maral(doe)olduğunun bilincinde okuyunuz]:
but this is touching severus, said dumbledore seriously. " have you grown to care for the boy after all?"
"for him?" shouted snape "expecto patronum!"
from the tip of his wand, burst the silver doe: she landed on the office floor, bounded once across the office, and soared out of the window. dumbledore watched her fly away, and as her silvery glow faded he turned back to snape , and his eyes were full of tears.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
