ebru felsefesi

  1. bazı günler, şafak veya gurup vakti ufka bakarsanız; kırmızı, sarı, laciverd ve mavi renklerin en ilahi tonları ile, bulutlardan bir ebru'nun daha doğrusu ebri' nin şekillendiğini görürsünüz. yine bazı gecelerde, bulutlu semalar kadar geniş bir ebru teknesine, mehtabın, usta fırçasıyla laciverd, mavi ve ışıklı beyazın bütün nüanslarını serpiştiriverdiğine elbet rastlamışsınızdır. İşte sanatkar dedelerimiz, bir anda değişip kaybolan bu semavi güzellikleri yeryüzüne aksettirerek, onların ağaç yeşiline ve toprak rengine olan hasretini giderdikten sonra, bu şahane tabloyu kağıt üstünde de ebedileştirmeyi bilmişlerdir. bu anlayış içinde rabbine boyun kesen sanatkarın “benlik” ten uzaklaşan gönlü, sanki ebru teknesinde şekillenmiş gibidir. artık o zaman büyümeye başlayan ebru teknesi derya kadar genişler, genişler ve bir kainata döner ebru'cunun gönlü gibi hz. ali ne güzel buyurmuş “sen kendini küçük bir cisim sanırsın, halbuki bütün alem sende dürülüp bükülmüştür” ebru bir düştür, bir özlemdir. ona bakan her gözde yeni anlamlar kazanan bir akıştır.
    (bkz: ebru sanatı)
    (alexsa 10.07.2007 17:30)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.