yanılmıyorsam jenerik müziğini cengiz onural'ın bestelediği, aşkın nur yengi'nin seslendirdiği eski * bir atv dizisi. şarkının sözlerini de yazalım tam olsun.
parlak bir inciydim önce
derinlerde saklanırdım
baba evi kabuğumdu
hayat çok uzak sanırdım
düşlerimle yandım sonra
sevdalarımla kavruldum
düşlerimin peşi sıra
kendimi yollara vurdum
kanat takıp, uçurur da bu düşler
uyandırır en tatlı yerinde
gün ortasında, sabah seherinde
hatırlanır yeniden
yatak döşek yatırır da bu sevda
uyandırır en tatlı yerinde
gün ortasında, sabah seherinde
hatırlanır yeniden
halil ergün, deniz gökçer, sevinç erbulak*-mine çayıroğlu*(aynı karakter) ana karakterleri oynamışlardır ama yan karakterler de epey dikkat çekicidir. ismet ay vardı mesela, bir kerkenez sıfatı dolaşırdı ortalıkta. sonra şu uzun adam, halil ibrahim kuzucu vardı. nurhan damcıoğlu oynamıştı bir rolde, sonra yanlş hatırlamıyorsam şu kamyon reklamında meendis bey diyen adam mustafa turan oynuyordu.
güzel bir aile dizisiydi başta. sonra kızımız daha bir asileşti, sonra annesi(gökçer) kanser oldu, deprem konusunu kullandılar 99da, yani reyting şeyine döndü biraz. üzücü.
sefa beldesi... üzerinize titreyen bir baba ve "günaydın yavrum" diye gülücüklerle karşılayan bir anneden oluşan ekibiyle, cennet bahçelerinden bir bahçe. *
bu laf gerçekten çok kaydadeger bir laftır.ve ne olursa olsun en kötü baba evi bile en iyi dısarıdan çok daha saf ve temizdir.bekaretin ve temizligin simgesi gibi geliyor bana neden bilmem böyle hissediyorum.
belli bir yaşa geldikten sonra artık âileye, daha kötüsü âilenin evlâdına "bağımlılık" kesbedilmiş* olduğunun anlaşıldığı evdir. şahsî hayat nerdeyse yoktur. hayâtı şahsî yaşamak derler bir deyim geliştirilir evin büyükleri tarafından.. işe* gidip geldiğiniz zamânı sizin özel zamânınızdan sayarlar, öyle olmadığını bildikleri halde.. hattâ evin hiç değişmeyecek ve yitip gitmeyecek ferdiymişsiniz gibi davranırlar. sanki siz o evden hiçbir şekilde ayrılamaz, kendi hayâtınızı kuramazmışsınız gibi.. *
ama baba evi, özellikle kadınlar için birinci sığınaktır. bir kadın boşandığında baba evine ana kucağına sığınır. derdini ye'sini* anacığına döker, babasından kuvvet alır.
çok karışık işler bunlar.. ne kadar âile de olunsa, esâsında şahısların şahsî hak ve hayatlarının yaşanması gerektiği yerdir baba evi. öyle ki tam mânâsıyla şimdilerin "demokrasi" kelimesini kullanarak ifâde ettikleri karşılıklı saygı ortamının, vefâ ile perçinlendiği, vefânın ise, yine bu karşılıklı sevgi ve saygıdan doğup beslendiği bir kurum olması gerekir.. mânâsız bağımlılıklar memleketi olmamak lâzımdır.**
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.