özellikle 12 eylül müdahelesini takiben hazırlanan yeni anayasa sürecinde gösterilen özel itina sonucu sendika,dernek ve vakıfları mümkün olduğunca kamuoyunda etkisiz kılmak ve siyasi partilerle ilgili aşırıya vatan antidemokratik düzenlemeler sonucu sivil toplum örgütleriyle olan bağların zayıflatılması hatta koparılması neticesinde bugün toplumun geldiği noktadır
"asmayalım da besleyelim mi!" sözüyle, evlere girip kafalara sıkılan kurşunlarla, hakkını savunmak için yaptığın en ufak bi hareketle hakkında soruşturma açılmasıyla, yolun ortasında sıkılan tek kurşunla öldürülmeyle, kafalarına jopları vurmakla, gittikçe sindirilen kuşakların aldığı konumdur.
hiç kimse evladına " hakkını savun, sivri ol, inandığın şeyin arkasından git" demez. " sivri olmayan yuvarlak olur, ne yöne çekersen o yöne gelir" demez. onu öyle demenin cezası, evladının hayatını karartmaktır çünkü. nescafe gençliği dayatılır, insanların burunlarına bunun yerine. sonu gelmeyen bitmek bilmez geyikler. böylecede devletin halk için olduğu unutturulur. kafalar bulandırılır. herkes atını istediği gibi sürer. daha özgür, daha adaletli bir ülke için halkı uyandırmaya çalışmanın cezası 18 yaşında aldığın 25 yıllık hapistir. 18 yaşında aldığın 35 tane jop darbesidir kafana, gözüne sıkılan biber gazıdır, emniyette uğradığın tacizlerdir "insan olmayı istemenin" cezası.
sindirmektir. susturmaktır.
politikliğin içi boşaltılır. insanların politik olmaktan anladığı, etliye sütlüye dokunmadan öyle ortadan konuşmaktır.
saçmadır tabi. gün olur devran döner.
"sen yanmazsan, ben yanmazsam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?"
.. diyenlerle doludur ortalıkta, ha deyince yanmaya hazır.. onların haberi yoktur bi boktan.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
