siyah ve yeşil seçenekleri bulunan, ülkemizde en çok ege bölgesinde yetiştirilen ürün. soğuğa karşı dayanıksızdır, bu nedenle sıcaklığın sfırın altına düşmediği bir yer olan ege kıyılarında yetiştirilebilir. yeni çıktığında alınıp evde de yapılabilir, bu durumda çizme ve kırma olarak iki çeşidi olur. sık sık suyunun değiştirilmesi gerekir, zahmetli bir iştir.*
zeytinde insana iyi gelen bir tılsım var. zeytin ağaçlarının saygı uyandıran bir duruşu var. ege çocuğu olduğumuz için değil ama zeytin 8 bin yıllık olduğu için belki... onca zamandır nice insanın katığı olduğu için... nice bacaları güzel güzel tüttürdüğü için... şimdilerde zeytin de küreselleşiyor hayırlısıyla. hayatımızı küresel eğilimler belirliyor ya, zeytin küreselleştikçe anadolu' da yeniden yükseliyor. daha çok dikiliyor, daha çok sıkılıyor, daha çok kavanozlanıyor. zeytin, postmodern yaşama itiraz sembolü haline geliyor. o hoyratlığa böyle narin bir cevap...
zeytin, anadolu'dan çıkma olduğu halde adeta yeniden keşfediliyor. sadece zeytin mi? kıyılarımızın, koylarımızın, ovalarımızın, vadilerimizin, bu toprağın, bu suyun, bu havanın kıymetini bir hatırlar gibi oluyoruz, bir unutur gibi... bir farkına varıyoruz elimizdekilerin, bir derin uykuya dalıyoruz sanki...
kur'an'da da övülen şifa kaynağı, kıymeti bilinmeyen, hoyrat ellerin söküp yerine beton attığı nadide ağaç.. zeytin olmadan bir anadolu düşünemiyorum.. zeytinyağı olmadan da sağlıklı bir insan olamaz diyorum..çok param olsa, uçsuz bucaksız zeytinlikler alırdım..
süper baba'da fikret'in hapisteki arkadaşı celal'in (selçuk yöntem)'in kızıydı. kız konuşamıyordu. babasının yakalanmasına neden olduğu için bir daha ses çıkaramamıştı. celal, fikret hapisten çıkarken zeytin'e göz kulak olmasını istemişti.
çeşit ve lezzet yelpazesi geniş, güzel bir nevî yiyecek. üzerine zeytinyağı, kekik, pul biber koyarak lezzetine lezzet katmak gibi seçeneklerle zaman zaman çerez niyetine bile yenilesi mümkün vazgeçilmez nimet.*
kumpirin vazgeçilmezi diyebileceğim, kahvaltılarda peynirle çok uzun yıllardır dostluk kurmuş kardeş bir yiyecek zaten her zaman birlikte anılır isimleri*. bir çok türü olan ve sofralardan eskik olmaması gereken zaman zaman hafif mide rahatsızlıklarını gidermek için kullanılabilen minik bir mucize.
öyle şahane türleri vardır ki ağzınıza attığınızda çekirdeğini dakikalarca dolandırırsınız, tuzundan, tadından, damağınızda bıraktığı histen vazgeçmek istemez, oturup çerez gibi yersiniz. harikulade yiyecek. büyük nimet..
zeytinden korkan insan gördüm ben... içinde zeytin bulunan pizzayı iade etmişti bir keresinde... bir de o siyah görünümünden tedirgin olanları gördüm. ama en ilginci şuydu: 1980'lerin ortasında orta asya civarlarından türkiye'ye soydaş göçü yaşanmıştı. bu insanlar, ağırlıklı marmara bölgesi civarındaki konuk evlerine yerleştirildiler başta. ilk günlerinde trajikomik bir şey de yaşanmıştı: bizimkiler, soydaşlara kahvaltı hazırlıyorlar. işte peynir, zeytin, ekmek, çay, reçel falan filan... aileler bu kahvaltı sofrasını görünce yüzleri asılıyor. kadınlardan bazıları içli içli ağlıyor, erkekler pek öfkeli... nedeni sonra anlaşılıyor. o güne dek hayatında zeytin görmemiş soydaşlar, "ana vatan bildik, kalktık buralara geldik, onlar bize koyun kakası yedirmeye kalktı" diyor kahvaltı sofrasındaki zeytini gördükten sonra. gerilim dolu dakikalar, bizlerden birinin zeytini yiyip, soydaşlara bunun "koyun kakası" olmadığını göstermesiyle son buluyor.
National Geographic'in Kasım 2009 sayısının kapak konusu... Bu ay zeytinin hikâyesi usta kalem İhsan Oktay Anar'ın kaleminden kağıtlara akıyor bu dergide...
Akdeniz ülkelerine bahşedilmiş doğa harikası. Insan Çin ellerinde 250 g zeytine 8-10 tl verince daha bir idrak ediyor Türkiye'nin jeopolitik konumunun güzelliğini.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.