dinozorla insanların aynı zamanda yaşaması

uçan araba

    asvalt yolları hava alanlarna dönüştürecek olan icat.sollama tabiri altlama ya da üstleme şeklinde de değişmesi muhtemel.Kaza şekilleride değişcektir kanımca (bkz: otobusle birinci kata girmek)
    (18.04.2009 12:39)

otobüsle birinci kata girmek

    gelecekte daha bol karşılaşacagımız bi'çeşit kaza (bkz: ucan araba) *
    (18.04.2009 12:35)

requiem for a dream

    etkisinden 3 gün kurtulamadığım.Hayat enerjimi alıp bambaşka diyarlara götüren iğrenç bir film *
    (18.04.2009 12:27)

güç bende artık

    birde bu sözun sahibinin titrek adında kaplanı vardı.*** Nasıl bir güçse artık*
    (27.06.2008 20:26)

fight club



    --! spoiler !--

    burda yasayan en guclu ve en zeki erkekleri goruorz
    bu potansiyeli goruyoruz ve hepsi heba oluyor
    lanet olsun butun bir nesil benzin pompalıyor garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı kole olmus
    reklamlar yuzunden araba ve kıyafet pesinde
    nefret ettiğimiz işlerde calısıp gereksiz seyler alıyoruz
    bizler tarihin ortanca cocuklarıyız
    bir amacımız ya da yerimiz yok
    ne buyuk savası yasadık
    nede buyuk buhranı
    bizim savasımız ruhani bir savas
    en buyuk buhranımız
    hayatlarımız
    televizyonla buyurken film ya da rock yıldızı olacagımıza inandık
    ama olmayacagız bunu yavas yavas ogreniyoruz
    ve bu yuzden cok cok kızgınız.

    --! spoiler !--

    (15.06.2008 18:13)

öss 2008

    beklentilerin ötesinde zor olan sınav **** *
    (15.06.2008 16:24)

john nash

    13 haziran itibariyle kendilerinin dogum gunudur.hos bir rastlantı olmustur bugün tanımının girilmesi.*
    (13.06.2008 18:45)

hitit cadisi

    etrafta usulca uçuyor
    pıtı pıtı kanatlarıyla dinlencek magara arıyor
    görüyor en karanlığından bir tane
    inişe geçiyor ağzı kulaklarında

    o an acaip birşeyler oluyor
    iniş takımları bozuluyor
    pat ediyor düşüyor
    ağlıyor ciyak ciyak,diyar sallanıyor.

    kimseler bakmıyor,herkes umursamaz
    biri hariç genç yakısıklı vampirist
    hemen kanatlanıyor,ışıktan hızlı sesten yavas yol alıyor
    kanadı kırlmıs vampirenin yanına

    görüyor uzaklarda yaklaşıyor yamacına
    adını soruyor.

    titrek bir sesle hitit diyor kanadı kırık
    bakışıyorlar uzun uzadıya

    bekle burda diyor vampirist
    kanatlanıyor hızla

    ve koca diyar birkez daha sallanıyor
    genc vampiristin kanatları arasında magarayı alıyor
    hitit'in yanına variyor sana dünyalar feda diyor

    hitit o an aşkı damarlarında hissediyor
    evet buldum onu diyor,gene gözyaşlarına boğuluyor

    herşey bir film tadına ulaşmısken
    şair yaramazlık yapıyor

    once bir fren sesi efekti ekliyor şiire
    sonra yakısıklı vampir tekerlerin arasında eziliyor
    kamyonun agırlığı vıncığını cıkarıyor
    kamyon söförü azrail oluyor
    kanadı kırık vampireyi arabasına zorla atıyor
    kacırıyor,kendince mutlu sonlara

    ''en mutlu sonları senin belirleyeceğin hayatlar diliyorum canım'' *
    (13.06.2008 16:56)

diyarı geliştirme ekibi

    yazmaktan usanmayan yazarlar
    (13.06.2008 16:05)

önce

only time

    kilise müziklerini anımsatan nota topluluğu.
    (13.06.2008 14:15)

sözlüğün manava çevrilmesi

    sözlukte ardarda sebze-meyve tanımlarının girilmesi durumu.

    (bkz: hitit cadısı)
    (13.06.2008 14:09)

john nash

    John Forbes Nash, 13 Haziran 1928’de Batı Virginia, Amerika’da dünyaya geldi. Oğluyla aynı adı taşıyan baba John Nash, Teksas A&M Üniversitesi mezunu bir elektrik mühendisi, annesi Margaret Virginia Martin ise bir Latince ve İngilizce öğretmeniydi, Batı Virginia Üniversitesi mezunuydu. 16 Kasım 1930’da kız kardeşi Martha doğdu. İlkokuldan önce anaokuluna kaydolan Nash, henüz çocukken Compton’s Picture Encyclopedia adlı resimli ansiklopediyi okuyor ve birçok şey öğreniyordu. Time Dergisi de ilgisini çekiyordu. Mutlu bir çocukluk geçirdi.
    12 yaşındayken evde kendi kendine deneyler yapmaya başladı. O zamanlarda da insanlarla çalışmayı değil, kendi kendine olmayı sevdiği belliydi. Kız kardeşi normal bir çocuktu ancak Nash diğer çocuklardan çok farklıydı, onların oyunları, şakaları Nash’e garip geliyordu, kısa sürede kendini herkesden soyutlamıştı. Annesi ve babası, Nash’in kitap merakını gördükleri için ona bir yetişkin gibi davranmaya, eğitimini teşvik etmeye başladılar.

    Nash’in matematik sevdasını ortaya çıkaran eser, lise yıllarında okuduğu, E.T. Bell’in “Men of Mathematics” adlı kitabı oldu. Lisede okuduğu sırada Bluefield College adlı üniversiteden dersler almaya başladı. Liseyi bitirdikten sonra Westinghouse bursuyla Carnegie Institute of Technology adlı üniversiteye kaydoldu, bölümü ise kimya mühendisliğiydi. Ancak Nash bu bölümden ayrılarak kimya bölümüne, daha sonra da matematiğe geçti. 1948 yılında hem lisans, hem de master derecesini aldı. Mezun olduktan sonra bir donanma projesi üzerinde çalışmaya başladı.

    Nash bir süre sonra “Denkleştirme Kuramı” üzerine çalışmak amacıyla Princeton Üniversitesi’ne gitti. Hem Princeton’dan hem de Harvard Üniversitesi’nden teklif gelmişti ancak ailesinin yaşadığı yer olan Bluefield’a yakınlığı ve akademisyenlerinin Nash’e gösterdiği ilgi sayesinde, Princeton’a gitmeyi tercih etti. 1950 yılında doktorasını buradan aldı. Doktora tezi, daha sonra “Nash Dengesi” adını taşıyacak olan, “Oyun Teorisi”nin en önemli parçalarından olan bir çalışmaydı. Bu çalışması 3 makaleyi beraberinde getirdi; “Equilibrium Points in N-person Games” (1950), “The Bargaining Problem” (1950) ve “Two-person Cooperative Games” (1953). Ayrıca cebirsel geometri alanında önemli çalışmalar yaptı. 1951’de Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) öğretmenlik yapmaya başladı. 1959’da bu görevinden istifa etti.

    1998 tarihli John Nash biyografisi “A Beautiful Mind”, Nash’in homoseksüel ilişkilerinden bahsediyordu. Üniversite yıllarından itibaren bunu saklamamıştı ve çevresi tarafından hor görülmemişti. Kitabın yazarı, Nash’in üniversitedeki erkek arkadaşlarıyla toplantı odasında öpüştüklerini ve bu tip davranışlardan çekinmediğini anlatıyordu. Ancak üniversite sonrası devlet işlerinde çalışırken bu durumu kabul görmemişti, hatta “uygunsuz davranış” nedeniyle tutuklanmış ve işinden kovulmuştu. Eşi Alicia’yla yapılan bir röportajda Alicia, Nash’in homoseksüel ya da biseksüel olmadığını söylemişti ancak Nash bunu hiçbir zaman açık bir şekilde reddetmedi.

    Nash, 1958 yılında şizorfeni belirtileri göstermeye başladı. Ancak Princeton’da geçirdiği 4 yıl boyunca (1945 – 1949) kayıtlarda yalnız yaşadığı görünse de, bir oda arkadaşının olduğunu düşünüyordu. 1959 yılında yatırıldığı hastanede kendine güvensizlik, depresyon ve paranoyak şizofreni tanıları kondu. Paris ve Cenevre’de bir süre yaşadıktan sonra 1960’ta Princeton’a geri döndü, 1970’e kadar birçok kez hastaneye yattı. Bu yıllarda ilaç tedavisini kesmeye karar verdi. Biyografisinin yazarı Sylvia Nasar’a göre yavaş yavaş iyileşmeye başladı, bu süreçte eşi de ona büyük destek verdi.

    Nash, çalışmalarının karşılığını almaya 1978 yılında başladı. Bu yıl “John Von Neumann Teori Ödülü”nü, 1994’te ekonomi dalında Nobel Ödülü’nü, 1999’da “Leroy P. Steele Ödülü”nü aldı.

    2001 yapımı “A Beautiful Mind” (Akıl Oyunları) adlı film, John Nash’in hayatından esinlenilerek yapıldı ve film 4 Akademi Ödülü kazandı. Senaryo, aynı adlı biyografi üzerine yazılmıştı. Ancak bu biyografi ve Nash’in gerçek hayatı arasında örtüşmezlikler vardı.

    Massachusetts Institute of Technology’de, El Salvador’lu bir fizik öğrencisi olan Alicia Lopez-Harrison de Lardé ile tanıştı. İkili Şubat 1957’de evlendi. 1959 yılında eşi Nash’i şizofreni tedavisi için akıl hastanesine yatırdı. Bu olaydan hemen sonra oğulları John Charles Martin dünyaya geldi ancak 1 yıl kadar ismi konulmadı çünkü Alicia, eşinin de bu konuda bir fikir vermesini istemişti. John Martin de babası gibi bir matematikçi oldu ve sonraları ona da şizofreni teşhisi kondu. Nash, Eleanor Stier’den 19 Haziran 1953 doğumlu bir çocuğa daha sahipti ancak ne annesiyle ne de çocuğuyla yakın ilgisi oldu.

    Alicia Lopez- John Nash çifti 1963’te boşandı ve 1970’te tekrar biraraya geldi. Bu tarihten itibaren darılıp barışan çift, kendileri hakkında “aynı çatı altındaki iki yabancı” benzetmesini yapmıştı. Nash 1994’te Nobel Ödülü’nü kazandıktan sonra aralarını düzelttiler ve 1 Haziran 2001’de tekrar evlendiler.

    Nash, 1945 ve 1996 yılları arasında 23 bilimsel çalışma yayınladı, ayrıca “Essays on Game Theory” (1996) ve “The Essential John Nash” isimli kitapları yazdı. Aynı zamanda “Hex” ve “So Long Sucker” adlı 2 popüler oyunun yaratıcıları arasında. Şu anda Princeton’da matematik üzerine çalışmalar yapmakta.

    ''kaynak:www.biyografi.info''
    (13.06.2008 14:00)

öpüşmek

sayfa: 1-2-3...-8

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.