genel istatistikler
toplam20
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +6
toplam -0

taş kalpli

hayat

    (bkz: olum)
    (04.03.2007 20:24)

babam ve oğlum

insan büyüyünce hayalleri küçülür mü baba

    babam ve oğlum adlı ve çağan ırmak imzalı sinema filminde deniz'in, sadık'a söylediği cümle.**
    (04.03.2007 18:03)

erozyon

10 milyar meşe projesi

    tema vakfı - orman bakanlığı işbirliği ile 1998 yılından beri sürdürülen ağaç dikim projesidir.tema vakfi ile ozyasar.net arasında imzalanan protokolle, meşe tohumlarını toprakla buluşturacak "türkiye için 100 milyon mesaj" kampanyasında amaç geniş katılımla tohumların bir an önce büyümelerini sağlamak.
    proje çerçevesinde herhangi bir ücret ödemeksizin adınıza 20 sms reklam gönderilmesine izin verdiğiniz takdirde, adınıza 9 meşe tohumu toprakla buluşturulacak. türkiye'de ilk defa uygulanan hedef kitle temelli türkiye İçin 100 milyon mesaj projesi'nde yüksek katılım ve reklam verecek sponsorların desteğiyle meşe tohumları yeşerecek.
    size sadece internet sitesindeki kayıt formunu doldurup, cep telefonuna gelecek 20 sms reklamını kabul etmek düşüyor. siz reklam mesajlarını alırken, 9 meşe tohumunuz toprakla buluşuyor.
    (01.03.2007 07:58)

erozyon dede

hayrettin karaca

    türkiye'de adı, doğa ve çevreyi korumayla eş anlamlıdır. worldwatch enstitüsü başkanı lester brown "eğer günün birinde bir çevre azizi olacaksa, bu sıfatı alacak ilk kişi olacaktır" demektedir.

    , 1926'da İstanbul'un güneyinde, marmara denizi kıyısındaki bandırma ilçesinde doğdu. babası hocazade halil efendi, annesi zehra hanımdır. liseyi bitirdikten sonra ailesinin triko-örme işinin başına geçip, onu ülkenin en başarılı sanayi kuruluşlarından biri haline getirdi. karaca firması türkiye'de ihracatın liderliğini yapmış, üstelik bunu diğer kuruluşlardan neredeyse 20 yıl önce gerçekleştirmiştir. hayrettin bey şöyle der: "ben sanayici olmak istemiyordum. İstediğim edebiyatla ilgilenip kalan zamanımı doğayla iç içe geçirmekti. fakat o günlerde babamıza karşı çıkmak söz konusu değildi."

    'nın doğa sevgisi gençlik yıllarında başladı. konforlu evinden ayrılıp, çevre köylere gider ve hasat zamanı köylüye yardım ederdi. "mısır soyar, harmanda döven kullanır, tarla bekçiliği yapardım; bilabedel."diyerek anılarını dile getirir kendisi.

    ellili yaşlarında, türkiye'nin ilk özel arboretumunu kurdu. yurtiçi ve yurtdışında gezdiği her yerden tohumlar topladı, botanik bahçelerini gezdi, bağlantılar kurdu. bugün yalova'daki karaca arboretum, dünyanın her yerindeki botanikçiler tarafından bilinmektedir. yılda iki kez yayınlanan arboretum magazin'i bilimadamlarının araştırma ve görüşlerinin yayınlandığı bir forumdur. 14.000 türü barındıran arboretum aynı zamanda ülkenin tehlikedeki türleri için bir gen koruma merkezidir. hanoover Üniversitesi'nden ekoloji profesörü franz h. meyer 'dan "Şimdiye kadar hiç böylesine kişisel çıkar gütmeden, kendini insanlığın yararına çalışmaya adamış birine rastlamadım."diye bahsediyor.

    yurt içindeki gezilerinde türkiye'nin anıtsal ağaçlarının fotoğraflarını çekti, onların korunması yönünde çalışmalar başlattı ve yetkilileri habitat ve biyolojik çeşitliliğin karşı karşıya bulunduğu tehlikelere karşı uyardı. bu geziler sırasında türkiye'de insan etkisinden kaynaklanan hızlı bir çölleşme tehdidinin de farkına vardı. bitki türlerinin yok olduğunu gördü, harap olmuş meralara, kuruyan şelalelere, yangınlar yüzünden veya tarla açmak üzere köylüler tarafından kesilmiş ormanlara rastladı.

    gözlemlediği felaket karşısında sessiz kalamayacağını hisseden bu kendi kendini yetiştirmiş botanist, 70 yaşında yeni bir meslek edindi; türkiye'deki çevre çalışmalarının liderliğini üstlendi. sanayici arkadaşı nihat gökyiğit'le birlikte 1992 yılında tema'yı, türkiye erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve doğal varlıkları koruma vakfı'nı kurdu.

    o zamanlar çevresel konular türkiye için birinci derecede önem taşımıyordu, daha çok zengin ülkelerin tartışmalarına konu olabilecek, onların ekonomik gündeminde yer alabilecek bir lüks olarak algılanıyorlardı. Çevresel bozulmanın sosyo-ekonomik bedelinin farkında olan bilimadamları ve uzmanlar yok değildi elbette. fakat konuya el atana kadar bunlar sessiz bir azınlıktılar. hayrettin bey bu konuları açıklamak için bir kez kürsüye çıktı, bir daha da inmedi. yapılan uluslararası bir araştırmanın sonuçlarına göre türkler arasında çevresel konulara duyulan ilgi tema'nın kurulduğundan bu güne %12'den %51'e yükselmiş bulunuyor.

    İster bir köy kahvesinde 5-6 kişi, isterse akademisyenler ve hükümet görevlilerinden oluşan bir bilimsel konferans olsun, dinleyici kitlesi ve sayısı ne olursa olursun hayrettin bey konuşmaktan ve çevre bilincinin oluşması için çalışmaktan vazgeçmedi.

    avrupa parlamentosu'nun çevreci üyelerinden olan hollanda'lı doeke eisma, vakfın türkiye'deki kırsal kalkınma projelerinden birkaçını gördükten sonra tema'ya üye oldu. hollanda gazetelerine gönderdiği bir yazısında şöyle der: "İnsanlar onunla tanışmak ve konuşmasını dinlemek için yollara dökülüyor. Çiftçilerin karşısındaki mütevazi tavrı, gandi'nin haline benziyor. o da gandi gibi hizmet ettiği dava uğruna kendi kişiliğini adeta silmiş."

    sınırsız gelişme ve artan üretim ve tüketimin etkili çevresel korumayla birlikte var olamayacağına inanmaktadır. Çevre konusundaki çalışmalarından dolayı, 'nın 5 türk üniversitesinden almış olduğu fahri doktorluk ünvanı bulunuyor. Ödülleri: unep "global 500 roll of honor", uluslararası olimpiyat komitesi Çevre Ödülü, lions club "melvin jones Ödülü", Çevre bakanlığı "en büyük hizmet Ödülü", cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat Ödülü, ve diğerleri pekçok bilimsel topluluğun üyesi olmanın yanı sıra uluslararası dendroloji topluluğu'nun da başkan yardımcılığını yapmıştır.

    (u: gulum.net sitesinden alıntıdır.
    (28.02.2007 16:19)

el koyun

    ülkemizde doğa için en büyük kampanyaları düzenleyen, en özverili vakıf tema'nın 2 yeni projesi..

    erozyonla mücadele için hepimizin el koymasını bekleyen el koyun projesine kısa mesajla ve daha da güzeli kampanya için satışa çıkarılan çok güzel ürünlerden edinerek destek olunabiliyor..

    10 milyar meşe projesi de ülkeyi ağaçlandırmak için çalışan tema'ya ufak bir form doldurarak ve tanıdıklarınızı bu olaydan haberdar ederek katılabileceğiniz bir proje..doldurduğunuz formla cep telefonunuza 20 adet reklam mesajı almayı kabul ediyorsunuz..

    (28.02.2007 16:12)

meşe palamudu

    türkiye'de yetişen meşe türlerinin uzunca, fındığa benzeyen, sert ve pürüzlü, bir yüksük içinde bulunan, tanen bakımından zengin yemişidir.*
    (28.02.2007 16:08)

türkiye çöl olmasın

    diyarın an itibariyle vampir olmaya hak kazanmış ve kanat çırpmak için sabırsızlanan acemi yazarıdır.**
    (28.02.2007 15:12)

biz osmanlıyız

    tarihi köklerimizi unutmamamız ve bu köklere lâyık olmamız gerektiğini hatırlatan yavuz bahadıroğlu'na âit bir kitap.
    (25.02.2007 17:55)

sabah ezanı

    günün başladığının, uyanma vaktinin geldiğinin ve güne ibadetle başlamamız gerektiğinin hatırlatıcısı, çağrısıdır.
    (25.02.2007 10:12)

şahan gökbakar

    tv 8'de program yaptığı dönemde gayet başarılı ve yaratıcı bulduğum fakat sonradan kalitesiz, ben yaptım oldu tarzında tiplemeleri ile eski populeritesini kaybetmiş komedyen.
    (25.02.2007 10:06)

çakır

sayfa: 1-2

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.