slime

    yapış yapış bir madde olan ecnebilerin eğlence aracı olarak tanımladığı bir çeşit oyuncağımsı. tutkal boraks ve su üçlüsünün gıda boyası da ilave edilip renklendirilmesi ile yapılmaktadır.
    küçükken okulumuzun önünde sopaya dizili antin kuntin birçok oyuncağın olduğu satıcıda bulunan küçük bir kap içerisinde korkunçlu göz içeren cıvık bir madde var idi. he onun kıvamında bir şey işte bilen olursa ordan çıkartır belki kim bilir?
    (31.01.2015 01:00)

nescafe

    bardağa önce toz kısmın sonra ise suyun koyulması gereken bir çeşit uyku açıcı lezzetli içecek. selpak gibi o da bir markanın ismi iken ürünün genel ismi olmuştur o ayrı.
    (31.01.2015 01:00)

yazmasam deli olacaktım

    Sait Faik'in Haritada Bir Nokta öyküsünde ettiği kelam. Bu kelam ki öylesine içten gelen bir yazma mecburiyetinin, yazmanın zevk veya sanat için değil tıpkı yeme içme gibi mecbur kılındığı insanların olduğunun ifadesi. Sait Faik yaşasa idi böyle yazar miydi gene bilmiyorum. Bir televizyonun önünde kumandasi elinde öylece uyuya mi kalirdi, acilarini unuttuğu bir aksiyon filmi seyrederken yoksa yine yazar miydi? bilmiyorum.. Bugün "deli olacaktim" diyecek kadar yazma mecburiyeti hisseden insanların televizyon önünde otururken ne diyeceklerini unuttukları bir dünya'ya hoşgelmiş olabilir miyiz? Belki

    (29.01.2015 00:46)

iliodromio

    Yunan asilli etnik diyebilecegim tarzda müzik yapan grup.

    Giannis Dionisiou: kemal, vokal
    Vasilis Zigeridis: kanun
    Ilias Sarigiannidis: lute, kompozisyon
    Stella Kampouridou: kaval
    Zoi keselopoulou: perküsyon


    İsmini ve kisa bir sure söylenen lirik kismin anlamini ogrenemedigim su parca ile cokca sevdirmiştir.



    (25.01.2015 21:00)

müze

    Artık olmayan diyar arenası. Nedendir bilinmez..
    (24.01.2015 01:20)

bir garip orhan veli

    Murathan Mungan'ın Orhan Veli'nin şiirlerinden uyarlayarak yazdığı daha sonra kitap olarak basilan ve çok uzun yillar boyunca Müşfik Kenter tarafından sergilenmiş olan tiyatro oyunu.
    (24.01.2015 01:00)

beni böyle sev

sen varya süpersin

    Ya kısmının birleşik yazılmış olması sebebi ile verdiği gazın etkisini bir miktar yitirdiği, yeni bir başlık açmak suretiyle ilk tanımını sizin yapmış olduğunuz başlık diyara doğru uçarken beliren gaz verme cümlesi.
    (bkz: Şirin mi şirin diyar ayrıntıları)
    (24.01.2015 00:00)

bana masal anlatma

    Burak Aksak tarafından senaristlik ve yönetmenliği yapılan 2015 sinema filmi.
    (24.01.2015 00:00)

posta kutusundaki mızıka

    Ali Ural'ın çokça emek verildiği her satırından anlaşılan, yoğun bir ilham ve çaba harmanı sonucu yazılmış nadide eseri. Menfaat umulmaksızın yazarin sitesinde e kitap olarak indirilebilmesi de sempati kazanmasının ayrı bir nedeni.

    Kitabı okuyanların genel kanaati bitmemesi için kendilerini durdurdukları, su gibi akıp gittiği yönünde olmasına rağmen ben bir kaç mektuptan sonra beynimin devrelerinde nükseden agri sebebiyle ara verme ihtiyacı hissediyorum. Her cümlesini anlamak istememden mi her imgenin manasını irdelemeye gösterdiğim imtinadan midir bilmem duraklama ihtiyaci hissediyorum. İste bu sebepten olsa gerek yazarin gereksiz bir mazmun silsilesine daldigini düşünmüştüm ilk birkaç mektupta. Ancak sonra düşündüm de iyi bir kitabi iyi bir kitap yapan şey ne idi? Derununa indikten sonra, kapagini kapattiginda "ben bu kitabi söktüm arkadaş" dedikten gayrı o kitaba bir daha dönüp bakma ihtiyacı hissediyor muyduk?
    (24.01.2015 00:41)

spotify

    Ücretli versiyona yükselmeden önce 1 aylık tanışma suresinde verdiği premiumsu üyelik süresince çevrim dışı müzik dinlemene, dilediğince o şarki senin bu şarki benim gezinmene, sarkiyi bi ileri bi geri sarmana olan alışkanlığını 1 ay sonra hop hop onlar 1 aylikti diyip alan sonra da reklamı aralara koyup günde 5 şarki geçmene izin veren uygulama. He ben bu grubun hangi şarkisi olsa dinlerimcilerden olduğunuz vakitlerde iyidir hoştur. Tabi premium yapildiginda hoştur.
    (23.01.2015 22:05)

martı jonathan livingston

    Jonathan Livingston adında bir martının sürüden kopmaya karar vermesini anlatan kısmen (veya tümüyle bilemedim) alegorik bir kitap. Küçük prens, hayvan çiftliği gibi ince mi ince ama bi o kadar dokunaklı kitaplar kategorisinde zikredilebilir.
    O kadar başlık açıp bi alıntı yapmamak olmaz, o vakit:

    « … bir gün, Martı Jonathan Livingston, sorumsuzluğun çıkmaz bir yol olduğunu anlayacaksın. Yaşamın sırrına erilemez. Bu dünyaya gelişimizin tek nedeni vardır: Yiyeceğimizi bulmak ve olabildiğince uzun yaşamak.» 

    Sorguda iken hiçbir martı, kurultaya karşı kendini savunamazdı. Ama Martı Jonathan, çınlayan sesiyle bu kuralı da yıkıyordu; «Sorumsuzluk mu kardeşlerim? Yüce bir yaşamın amacını, anlamını görüp onun peşinden koşan bir martıdan daha sorumlu biri var mıdır? Binlerce yıldan beri artık balık kafaları peşinde sürüklendik. Oysa şimdi, yaşamak için başka bir amacımız var: Öğrenmek, yeniliklere kucak açmak, özgür olmak. Bir şans tanıyın bana; bulduklarımı, öğrendiklerimi sizlerle paylaşayım."
    (23.01.2015 21:00)

yalnızlık

    Yalnızlık genelde olumsuz bir hali ifade ederse de bunun ile eş değer görülen "tek başınalık" "izolasyon" "bir tek olma" "tecrit ediliş" gibi kullanımlardan hangisinin kastedildiğine bağlı olarak insanı yere sokabilecek bir durumun veya onun içinde bulunan bir cevherin gün yüzüne cikmasina imkan verecek bir sessizlik halinin ifadesi de olabilir.
    Mesele o sessizliğe yüklenen anlamdır, lazım ve yararlı bir haldir esasında yalnızlık "tek başına" kalmak olarak değerlendirildiğinde. Nitekim insan birlikte iken ne kadar "oluş" halinde ise tek başina iken de o kadar "düşünüş" halindedir. İnsan ki düşünerek var olan bir varlık, düşündükçe demlenen..
    (23.01.2015 21:25)

kararsızlık

    Stresli insan kararsızlaşır kanımca. Zaman geçtikçe stresliyken karar verebilme yetisi gelişir ki bu da gerçekten kararlı bir insan olmaya başlandığı andır. Stresli zamanlarda karar vermeyi güçleştiren şey o anda iki seçeneğin de çok kötü veya tam tersine her ikisinin çok menfaatli görünmesidir. Bu gibi durumlarda benim tavsiyem vira bismillah deyip birini seçmektir. Asıl mesele orda zaten diyen iç sesime ise cevabım şudur ki asıl mesele seçmek değil seçtikten sonra bir yarınızın hep "öbür türlü olsa ne olurdu" ya takılı kalmasıdır. Öbür türlüsünü unutup seçtiğimiz her ne ise ona bağlı kalmak her an içimizde çalışan bir saatin tiktak sesi gibi ritmik olarak beynimizi kemiren arada kalma halinden daha tatmin edici geliyor bana.
    Bazen de iki seçenekten ikisi de ayni derecede kotu ve ayni derecede iyi değildir: biri çok zor ama sizi tatmin eden, biri de cok kolay ama cok siradandir. Bu durumda benim icin bu iş ne derece ehemmiyetli ki? Diye bir sorarim kendime. Baktim onemsiz bir sey eften puften bir mesele: O zaman kolayi secerim kendimi yormamak adina malum hayat oyle her seyi mukemmel yapacak kadar uzun degil ve ben de mukemmel degilim. Ama baktim ki benim icin onemli o vakit zor da olsa beni tatmin edecek yuregimin ferahlayacağı şeyi yaparim.
    He ben bunları niye söylüyorum içerden defterimi almaya erindim sanırım. Arada bir atan kendi kendime öğüt verdiğim montaigne damarı tuttu ama şimdi o defteri kim alacak?
    (23.01.2015 20:47)

makarneks

    Domates soslu olanını öyle ahım şahım değilse de fena bulmadığım yeni nesil tembel işi tek porsiyon makarna. 1 TL olması da ne kaybederim dedirtiyor.
    (23.01.2015 20:00)

sayfa: 1-2-3...-34

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.