sahil kasabası

    Herkesin emekli olunca yerleşmek istediği kamuya açık alan.

    Böyle cennet gibi bir şey galiba. .Herkes ölünce cennete gitmek istiyor ya, bu da aynı hesap.

    Gözümde çok ütopik bi mekan canlanıyor valla, emekli olunca ben de yerleşicem.
    Lan bi beklediğim gibi çıkmasın o zaman görüşücem sizle, moruklar.

    (13.08.2012 18:19)

diyarda tek kişi kalmak

hafifletici sebepler

    öncelikle belirtmek gerekir ki, yapılan ilk tanımın aksine;

    meşru savunma hafifletici sebep değildir.
    meşru savunma hukuka uygunluk halidir.
    yani suçu hafifletmez, tamamen suç olmaktan çıkarır.
    hukuka uygun hale getirir.

    * *


    bilmeden sallamayalım, gençler etkileniyo.


    hafifletici sebepler kusuru ortadan kaldırmaz, suç hala suçtur.
    Verilecek ceza, hafifletici sebepler dahilinde ( kusuru azaltan sebepler) azaltılır. ama ceza verilir.
    (13.08.2012 17:12)

iyi bir kitap kötü bir orgazmdan daha iyidir

    bir kitapla ne yapmaya çalıştığınıza göre doğruluğu değişebilecek yargı ifadesi.
    eğer sadece okuyosan bunu söylemek zor.

    ayrıca kötü orgazm olur mu la?

    (13.08.2012 17:03)

fettah can

hızla gelen topun surata çarpması

taş gibi kızların odun gibi adamları sevmesi

    Of ulan!

    Ben nerden başlayacağımı bilemiyorum dostlar.

    Bu gerçeğin dünyanın bir numaralı gerçeği olmasından mı gireyim,
    yoksa
    Bu gerçeğin her gün gözümüze sokulurcasına yaşanmasına mı değineyim ?

    Dostlar.. Bacılar.. Gardaşlar.. Emekçiler.. Öğrenciler...
    Ey ademoğlu..!

    Bu durum hepimizin her gün olmasa bile hayatının mutlaka belli bir döneminde şahit olduğu bir durum.
    Arkadaş ortamlarının vazgeçilmez konusu, içimizdeki kıskançlıkların en temel yapıtaşı.
    Kimsenin anlamadığı ama kendi içinde bir mantığı olduğuna inanılan " taş gibi kızların betonkafa adamlardan hoşlanması " mevzusu.
    Ezelden beridir böyle süregelmiş bu sistem, akıllarda hep "lan nasıl yaa, lan olum ahklım almiyür yaa" düşünceleri..

    Sizlere soruyorum dostlarım, sizlere sesleniyorum:

    Bana bu durumu, bu gerçekliği, bu sistemi bi anlatın.


    Neden böyle oluyor?

    Neden buna kimse bir son veremiyor?

    Bu düzeni kim kurdu ve kim yönetiyor?

    Bu düzenin arkasında da israil mi var?

    Kim ulan bunun sorumlusu, kim?





    Ya kızlar niye böyle yapıyosunuz lan?!
    (05.06.2012 22:49)

hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler

    Durağa yanaşmış vaziyette bekleyen belediye otobüsüne doğru yardırmak, adeta depar üstüne depar atmak fakat tam "hah artık geldim yavaşlayayım" dediğin anda otobüsün gazlaması.
    Giden otobüsün 2 metre arkasında olmana rağmen gidişini seyretme anı...

    Olum madem gidecektin beni niye terlettin? Ya niye her giden beni terletip gidiyor ya?
    Madem gideceksiniz, sizi yakalama umudunu bana neden veriyosunuz?
    Hep arkanızdan el sallıyorum yorulmuş bi vaziyette!

    .
    .
    .
    .
    .
    .
    Taksi tutucam ulan!

    *
    *
    (05.06.2012 22:32)

hulki cevizoğlu

hokkabaz

    Neyse grubunun nadide bir şarkısıdır efenim.

    Bakınız sözleri de burada;

    kahrından çok yer gezdim ama
    düşündüm yalnız başına
    alışmak zor mu gelir yerine sonra
    içmek gülmek
    kim takar, alkış tutar senin gibi hokkabaza kalsa
    dünyanın çivisi çikar, içim yanar
    âlemdeki o tek bilene sorsam,
    sarsam belki esneyip bağdaş kurar

    birkaç yıllık yorgunluk var ama
    aslında hepsi bi yana
    çamur ve çirkef bu düzene kalsa
    dünyanın çivisi çikar, içim yanar
    âlemdeki o tek bilene sorsam,
    sarılsam belki esneyip bağdaş kurar


    O da nesi, bakınız youtube linki de var imiş meğersem:

    http://www.youtube.com/watch?v=PXvj1BIUYF4&feature=related

    *
    (04.06.2012 18:59)

muslera

    (bkz: #319618)
    (03.06.2012 20:49)

fernando muslera



    --- alıntı ---

    Tam adı Fernando Néstor Muslera Micol.
    16 Haziran 1986'da Buenos Aires, Arjantin'de doğdu. 2004 yılına kadar Uruguay'ın Montevideo Wanderers takımının altyapısında forma giyen genç kaleci, daha sonra aynı takımda profesyonel oldu.

    İki yıl boyunca A Takım'da görev yaptıktan sonra kiralık olarak ülkesinin en iddialı takımı Nacional'de forma giymeye başladı. Burada geçirdiği kısa sürede dikkat çekerek Arsenal, Juventus, Lazio ve Benfica gibi kulüplerin kıskacına giren Muslera'nın yolu İtalya'nın gök mavili takımıyla kesişti.

    İtalyan ekibinin Arjantinli Juan Pablo Carrizo'nun transferini bir yıl ertelemek zorunda kalmasının da etkisiyle 2007 yazında 3 milyon avro karşılığında Lazio'lu olan yetenekli kalecinin, efsane Angelo Peruzzi'nin futbolu bırakması, takımın bir diğer kalecisi Marco Ballotta'nın da 43 yaşında olması nedeniyle birinci kaleci olması bekleniyordu. Nitekim Serie A'da üçüncü haftayla birlikte formayı sırtına geçirdi. Ancak yedinci haftada oynanan Milan maçında yediği beş golün dördünde yaptığı hatalar, genç eldivenin hayallerini ileriki bir tarihe ertelemesine neden oldu. O sezon ligde yalnızca 32, 33, 36 ve 38. haftalarda görev alabilen Muslera, üç kez de İtalya Kupası'nda kaleye geçti.

    2008-09 sezonu da Muslera için pek iyi başlamayacaktı. Genç kaleci, kulübün nihayet kadrosuna kattığı Arjantinli eldiven Carrizo'nun arkasında ikinci tercihti. Ligde ilk 20 hafta boyunca bir kez olsun forma giyemedi Muslera, kupada ise ancak bir maçta sahaya çıkabildi. Buna karşın Carrizo'nun performansı da pek iyi görünmüyordu. Yılın ikinci yarısıyla birlikte teknik direktör Delio Rossi'yle de sorunlar yaşayan Arjantinli, yerini Muslera'ya kaptırdı. Uruguaylı ise ilk maçında yediği üç gole engel olamasa da Sampdoria'lı Bellucci'nin ayağından çıkan penaltı vuruşunu kurtararak teknik direktörüne kendisini seçmesi için bir neden verdi. Ligde son üç haftaya kadar takımının kalesini koruyan Muslera, İtalya Kupası'nda da kalan tüm maçlarda oynadı ve penaltılara kalan finalde Cassano ve Campagnaro'nun vuruşlarında gole geçit vermeyerek kariyerinin ilk efsane maçını repertuvarına ekledi.

    Bu performans, Lazio'yu 2009-10 sezonu öncesinde takımdan ayrılan Carrizo'nun yerini doldurmak için yaptığı arayışları "ikinci kaleci" yönünde yapmaya itti. Genç Uruguaylı, takımının artık birinci kalecisiydi. Ligde 36 maçta forma giyen Muslera, 42 kez topu koruduğu filelerde gördü, iki kez maçın oyuncusu seçilirken 7 maçta ise kalesini gole kapattı. İtalya Kupası'nda da iki maçta forma giyen yetenekli kaleci, Inter'le oynanan ve takımının 2-1 kazandığı İtalya Süper Kupası maçının da "En İyi Oyuncu"su seçildi. Muslera, UEFA Avrupa Ligi'nde de dört maça çıkarken ilk kez bir önceki sezon giydiği milli formayı bu sezonda tam 11 kez giydi.

    Muslera'nın kariyerindeki en önemli dönüm noktası ise geçtiğimiz yaz Güney Afrika'da düzenlenen 2010 Dünya Kupası oldu. Grup maçlarında hiç gol yemeyen Uruguaylı, Güney Kore ile oynanan ikinci tur maçının ardından yarı finaldeki Gana eşleşmesinde tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti. 120. dakikada turnuvanın yıldızlarından Asamoah Gyan'ın kaçırdığı penaltı ile seri penaltı atışlarına geçilirken, bu atışlardan üçünü kurtaran Muslera, penaltılar esnasında köşe seçip atlamak yerine topu izleyerek hamle yapmasıyla bir süre konuşuldu. Uruguay'ın Yarı Final'e gelişinde büyük pay sahibi olan genç kaleci, ülkesinin daha sonra oynadığı Hollanda ve Almanya maçlarında kalesinde gördüğü üçer gole engel olamadı. Fernando Muslera bu yaz oynanan Copa America'da gösterdiği müthiş performans ile ülkesi Uruguay'ı yarı finale taşıyan isimlerden biri oldu. Uruguay'ın Arjantin'le oynadığı çeyrek final maçındaki müthiş performansı ve penaltılarda Tevez'in vuruşunu kurtarması, Muslera'nın kariyerindeki doruk noktalarından biri oldu. Uruguay, yarı final maçında ise Liverpool forması giyen Luis Suarez'in kaydettiği iki golle Peru'yu 2-0'lık skorla geçti ve finale yükselen ilk takım oldu.

    Fernando Muslera, geride bıraktığımız 2010-11 sezonunda ise Serie A'da 36 maçta Lazio'nun kalesini korudu. Bu maçlarda kalesinde 39 gol gören başarılı eldiven, 13 maçta kalesinde gole izin vermemişti. Kariyerinde bir İtalya Kupası, bir İtalya Süper Kupası ve bir de Dünya Kupası Dördüncülüğü bulunan 24 yaşındaki Muslera, artık Galatasaray kalesini gollerden korumak için çaba sarf ediyor.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/futboltakimi/pages/oyuncu_888.php




    (03.06.2012 20:48)

sevgilisini kaybettiğini anlamayan erkek

    İçimizden biridir.
    Halk çocuğudur.
    Tanrı onu kutsasındır.
    Adamdır , adaaaaam!


    ehöröhehörö yok yok şeyapmayın da hemen, maldır efendim kendisi.
    Gitti kız bak, sen hala" e biz mutluyuz ki la?! " diyip dur ortalarda.
    İlerde üzülecektir kesin. Mecbur yani.
    (03.06.2012 20:15)

augmentin

    Henüz iyileştiremediği bir hastalığım olmadı bunun.
    Resmen atom bombası.
    Bünyem de sağlamdır yani, hakkımı yemicem.
    Yedirtmem lan! Tüccar değil eğitmenim ben!

    yok o öyle değildi.
    (03.06.2012 20:13)

korku öğesi olarak öcü

    Kıllıdır.
    Yüz göz hep kıl.

    O değil de bütün arkadaşlarım öcü oluyor bu durumda.
    Kız, erkek ayırmadım fark edersin ki. Düşün artık nasıl bi arkadaş ortamım var *
    (bkz: allah kurtarsın dedirten arkadaş ortamları)

    (03.06.2012 20:00)

sayfa: 1-2-3...-23

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.