son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
sekiz dil bilen Tenvira'ya sekiz dille rahmet diliyoruz.
Tarihinde çok ehemmiyetli iki katliama şahit olmuştur Patani. 120 Patanili gencin şehidliği ile sonuçlanan "krue-se" camii baskını ve protesto esnasında öldürülen 85 müslüman. Hala akılalmaz işkencelere, tecavüzlere, zulümlere maruz bırakılan Patani, müslüman dünyanın kendileri için birşeyler yapmasını bekliyor. ihh yapmaya çalışıyor biz de en azından dua edelim. Bunları bizlere haber etmeyi en asil görevi saymış olan adem özköse ağabeyimize şükranlarımızı sunarız.
--- alıntı --- "Ramazan gününde içki tartışması yapması hoş değil. Ben bu nedenle Başbakan'ı kınıyorum, hele hele bunu bir iftar saatinde yapması çok yanlış! " diyen Ertuğrul Özkök, izleyenlerin gözü önünde su içti. --- alıntı --- http://www.habervaktim.com/haber/33531/canli_yayinda_saygisizlik.html *
onlar şöyle buyurmuşlar:"Sürprizlerle dolu gecede, biraz da göbek atmaya itirazı olan yoktur umarız ki?" yok canım ne itirazımız olacak buyurun eğlenin, adrenalin tavan yapsın, oh yarasın hatta. bakın reklamını bile yapıyorum. çok çağdaşım. http://www.ifperformance.com/2008/eylul/turkgecesi.html *
13 ağustos 2008'de ertuğrul özkök hürriyet gazetesine şöyle şeyettiriveriyordu. "Bir gün uçakla bir yere giderken Başbakan Erdoğan'a sormuştum. "Neden eşinizi alıp Boğaz'da bir restorana gitmiyorsunuz? Bir masaya oturup, elinize bir bardak alın. Hadi vişne suyu koymayın, şarap sanırlar. Ayran içmeyin rakı derler. Portakal suyu koyun kimse bir şey zannetmez. Yan masaya bir kadeh kaldırın, eminim bu ülkede çok şey değişir." Evet buna çok inanıyorum." demokrasinin ancak böyle olabileceğine inanan "şey" ve "şeycikler" konuşunca susanlar, bu "insan" konuşunca öksürüklerini hoparlöre bağlamışlar. * * duyan der ki içkileri elinden alınmış, içip sokağımıza kusmaları engellenmiş, içip gelip eşlerini dövemiyorlar, ramazanda kasıtlı olarak balkonlarına çıkıp içemiyorlar. * başka dertleri bitmiş de bunlardan bahsediyorlar ya yuh diyor başka söz bulamıyorum.
bu böyle olmadı. gitme, gitmemelisin dedik sessizce. durmadı.
bir zamanlar aziz nesin de yazmış dergide. bunu duyunca hayli şaşırmıştım. hatta öyle ki necip fazıl'dan daha fazla para istemiş üstad da daha fazla yazı karşılığında bunu yapabileceğini iletince sezai karakoç pirimin "bizimkiler" adlı köşesini vermişler aziz nesin'e. bunu duyunca da daha da bi şaşırmıştım. yanlış hatırlamıyorsam dergiye bir tüccar sermaye koyuyor. bir müddet sonra necip fazıl'la anlaşamıyorlar ve dergi tüccara devrediliyor. tabi necip fazıl'sız bir büyük doğu düşünülemeyeceğinden derginin tirajı azalıyor. ve hatta isim değiştiriyor "hilal" diye. ama yinede batıyor. bunun sonrasında 1952 de necip fazıl tekrar çıkarmak istiyor dergiyi adını da "yeni büyük doğu" olarak değiştiriyor. büyük adamlar geçiyor büyük doğu'dan; üstadlar, dervişler, devrimciler geçiyor. biz göremedik ama babalarımızdan dinleriz az biraz. ezcümle efsane kelimesinin tamamalayanıdır "büyük doğu" ve "yeni büyük doğu".
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |