genel istatistikler
toplam11
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +11
toplam -0

serge gainsbourg

    rus yahudisi asıllı, fakat fransız çılgın lucien ginzburg'un takma adıdır. bolşevik ihtilalinden kaçan ailesi paris'e gelir, malumunuz dönem de tam ona biçilmiş kaftan bir çılgınlık dönemidir, her zamana her türe göre müzik yapar serge gainsbourg ve 65'te eurovision'a lüksemburg adına yazdığı poupée de cire, poupée de son şarkısıyla meşhur olur. barlarda piyano çalan ressam; içki, sigara ve kadının eseri bir fenomene dönüşür nihayetinde. kendi deyimiyle de "hayatta her şeyde başarılı olmuştur, hayatı hariç."
    olay şarkı je t'aime... moi non pluscharlotte gainsbourg ile seslendirmesiyle dünya çağında da adını duyurur, hatta şarkıyla aynı adlı filmi de çeker.
    charlotte gainsbourg adlı bir yetenek ve lulu adlı bir erkek evlat babasıdır.
    (04.02.2007 06:11)

jane birkin

    ingiliz olduğunu belli etmemek için çırpınan, yahut soyunu sopunu bilmesem fransızlığına kanacağımdan söylüyorumdur, 60'lardan güzel bir hanım şarkıcı, oyuncu, sevgili.
    fakat serge gainsbourg ile birlikte olarak, bu da yetmeyip charlotte gainsbourg'u dünyaya getirerek ne yapmaya çalıştığını, charlotte'un babasıyla başlayıp yalnız devam ettiği kariyerindeki başarısını görmeden anlamak muhtemelen imkansızdır. serge gainsbourg ile 1969'da je t'aime... moi non plus şarkısını söyleyerek şöhrete kavuşan sevgili jane, 75'te de serge'nin aynı adlı filminde oynar. sonra onlarca film ve albüm bunları kovalar...
    arabesque albümü benim anlayamadığım bir şekilde arabesklikten uzaklığıyla başarılı olmuştur, bu aşamada batı oryantalizmi incelenmelidir kanımca.
    (04.02.2007 05:53)

beth gibbons

    can yakan portishead'in güzel sesi. kadın vokallerde ya bir acıklılık, ya bir erkeksilik, yahut bir ben de varım, tapınıncılık bulan bi kimse olarak bana hiç batmamasına şaşırdığım beth gibbons; paul webb yahut rustin man ile out of season adlı bir albüm de çıkarmıştır, hani portishead 98 deki live albümden sonra durup yeni şarkılarla kalp parçalayamadı diye olacak.
    (04.02.2007 05:41)

jane eyre

    romantik ingiliz romanları serisinden charlotte bronte eseri. bronte üçlüsünün ablası charlotte 1847'de currer bell takma adıyla yayımlattığı yetim mürebbiye jane eyre'nin romanıyla büyük başarı kazanır. en iyi bilinenlerden 96'da charlotte gainsbourg'un canlandırdığı jane eyre'e kadar defalarca sinema, tiyatro ve müzikallere uyarlanıp ilgi çekmeye devam etmektedir.
    jane eyre, ingiliz bayırlarına yağan kadar soğuk ve yağışlı bir duygu sağanağıdır, evet.
    (bkz: bronte duyarlılığı ve romantizmine giriş)
    (04.02.2007 05:22)

kyuss

hurricane

    kyuss'ın and the circus leaves town albümünün açılış parçası. "nedir bu stoner rock? niçin stoner rock?" gibi sorulara verilebilecek güzel bir cevap; yoğun müzik, müziği kelimelere dökmeye lüzum kalmamasından olacak, az ve öz söz:

    i feel nothing,
    said i don't feel nothing,
    and i won't feel nothing at all.
    i felt something,
    said i really felt something
    and i won't take nothing at all.

    hurry up, hurry up, now something
    our life has blown me away.
    i can't breathe, said i can't breathe nothing,
    and i won't/can't fucking breathe at all.
    (05.11.2006 19:16)

leviathan

    öfkeli amerikan mastodon'un 2005 çıkışlı albümü. adını, dev bir deniz canavarı veya iblis olarak tanımlanan, kanaatimce mitolojik bir yaratıkken kutsal kitaplarda yer buluşuyla ortalığı biraz karıştırmış gibi görünen leviathan'dan alıyor.

    mastodon da albüm kapağına moby dick'i yerleştirmeyi uygun bulmuş:

    http://img135.imageshack.us/my.php?image=leviathan001qg4.jpg

    leviathan adı da öylesine seçilmiş değil, onun gibi pek çok figürün sözlerine ilham verdiği şarkılardan oluşuyor albüm, moby dick'ten soyu tükenmiş büyük köpek balığı megalodon'a. sudan ölesiye korkumuzu alıp müzikle harmanlayan tematik bir şaheser denebilir rahatlıkla.

    tracklist:

    1. blood and thunder
    2. i am ahab
    3. seabeast
    4. island
    5. iron tusk
    6. megalodon
    7. naked burn
    8. aqua dementia
    9. hearts alive
    10. joseph merrick
    (05.11.2006 13:58)

ömer hayyam

    amin maalouf'un semerkant'ta biraz daha çağdaş, biraz daha hayal ürünü de olsa can verdiği bir carpe diem savunucusu, zeki gökbilimci, yaratıcı matematikçi, hassas şair, unutmadan, şarapsever.
    1048'de doğan, 1131'de doğduğu kentte hayatla vedalaşan nişapurlu ömer hayyam, yahut giyaseddin ebu'l feth bin Ä°brahim el hayyam, gençlik yılları pek de iyi bilinmemekle birlikte iyi bir eğitim alır, zamanın bilimde iddialı olan kentleri belh, buhara, merv'de ve bir süre de bağdat'ta bulunur ve müderrislik yapar.
    semerkant'ta karşılaştığı "devletin düzeni" nizamülmülk'ün davetiyle ısfahan'a gider ve melikşah'ın kurdurduğu rasathanede de çalışır. nizamülmülk'ün onun zekasını hayalindeki devleti inşa ederken kullanma isteğini kibarca reddetse de, yerine kaderin cilvesiyle bir han odasında tanıştığı, zekası ve bilgisiyle göz dolduran, lakin dark side'a geçme eğilimi göze çarpmakta olan * genç hasan sabbah'ı önerir. tarihin ilk terör örgütünün kuracak kişiye yol göstereceğini, hatta onun hayatının bağışlanmasını isteyip sapkın bir tarikatın gelişiminde rol oynayacağını nereden bilebilirdi ki insancıl hayyam?
    cebir risaliyesi ve meşhur rubaiyat en önemli eserlerindendir, çağının tüm bilgilerine vakıf olduğu söylenir. fikrimce, günümüzde de yaşasa çağının ötesinde olacaktır bu bilge, kafası dünyanın geri kalanı gibi işlemez, deli bir dahidir belki mevzubahis.
    yıldızların dünya siyasetine yön verebildiği yıllarda hükümdar ve önde gelen devlet adamlarının yıldız fallarına baktığı söylenir, ayrıca pascal üçgeninin esasen hayyam tarafından bulunduğu, analitik geometrinin babası olarak bilinen descartes'tan 600 yıl önce analitik yöntemlerle denklem çözme yöntemleri geliştirdiği (ki harezmi ondan da önce davranmıştır, ayrı bir mesele) iddia edilir, ne yazık ki her çalışmasını kitaplaştırmaması, yahut kitaplarının günümüze ulaşamamış olması nedeniyle hazmetmek zorundayız hakkının yendiği gerçeğini. aslında aşağıdaki rubainin sahibinin o kadar önemseyeceğini sanmıyorum bu talihsizliği;

    gerçeği bilemeyiz madem, ne yapsak boş;
    ömür boyu kuşku içinde kalmak mı hoş?
    aklın varsa kadehi bırakma elden
    bu karanlıkta ha ayık olmuşsun, ha sarhoş.
    (25.10.2006 21:29)

dutch

    hollanda ve belçika ile onların sömürge ülkeleri olan surinam, aruba ve hollanda antilleri'nin uluslararası alanda kabul edilen adıyla resmi dili. avrupa'nın en eski dillerinden biri olan dutch'ı belli bir standarda kavuşturma çabaları orta çağ'a dayanır.
    pek bir hoşuma giden ilk yazılı örneklerinden birini de vereyim şimdi: "hebban olla vogala nestas hagunnan, hinase hic enda tu, wat unbidan we nu" yani ingilizcesiyle "all birds have started making nests, except me and you, what are we waiting for" türkçesiyle: "bütün kuşlar yuvalarını yapmaya başladı, bizim dışımızda, biz neyi bekliyoruz?", 1100lerden bir romantizm esintisi. uzun süre ilk yazılı örnek sanılan bu cümleden sonra "visc flot aftar themo uuatare" ("a fish was swimming in the water" - "bir balık suda yüzüyordu" -bitti gitti romantizm!-) ve "gelobistu in got alamehtigan fadaer" ("do you believe in god the almighty father" - "her şeye gücü yeten babamız tanrı'ya inanıyor musun?") gibi 900'lerden kalma örnekler de bulunmuş.
    (18.07.2006 16:01)

felemenk

    bugünkü hollanda, belçika ve kuzeydoğu fransa'yı içine alan bölgenin geçmişteki adı. her ne kadar artık felemenk diyarından bahsedilemese de, terim olarak halen kullanılmaktadır; örneğin, belçikalıların konuştuğu dile felemenkçe adı verilmektedir. bazı kaynaklara göre hollanda'nın da ana dili de belçika'yla aynı kökenden geldiği için felemenkçedir, ama daha çok dutch denmektedir dillerine.
    (18.07.2006 15:17)

attila ilhan

    edebiyatın hemen her dalında eser vermiş, ama bunu deneyen pek çoklarının aksine başarılı da olmuş olan usta. şiirleriyle hüzünlenmeyecek, "hangi" serisinden etkilenmeyecek, romanlarıyla sunduğu o bambaşka alemde kaybolmayacak yoktur sanırım aramızda. paris'i, belki de on altısında kendisine hapsi reva görmüş ülkesine benzemeyişinden, kendinden bir parçaymışçasına seven ve eserleriyle tutkusunu bize de hissettiren, ölümü kendini unutturmayacaklardan.
    (17.07.2006 00:21)

sayfa:

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.