zobercet dumbilyonu

    tekerleme gibi, söylemesi ilk aşamada zor ama sonradan söylerken dile idman yaptıran cinsen bir nicke sahip arkadaş.
    sanırsam yeni gelmiş, henüz 10 kadar tanımı var, kendisine hoş geldiniz diyor, güzel bir diyar hayatı diler, herşeyin gönlünce olmasını temenni ederim.

    nickinin anlamını da bir an önce deşifre etmesini rica etmekteyim bizatihi, merak ettim efenim.
    (29.03.2008 15:21)

breegadoon

    kendisine acil şifalar diliyor, onun bir an önce eskisinden daha sağlıklı ve dinç olmasını temenni ediyorum.
    (29.03.2008 15:12)

ılımlı islam

    amerika'dan nefret eden bazı tiplerin amerika'nın bir tarafından uydurduğu sıfat tamlamalarını hemen benimsemesi durumunun saçmalık olarak ifade ediliş biçimidir.

    ılımlı islam gençliğiymiş !

    islamdan bir damla çakmayan cahillerin bu konuda yorum yapmaması gerekir diye düşünüyorum.

    islam bir kere gönderilmiştir ve reform'a ihtiyaç duymaz.

    etrafta görülen mantıksız eylemlerin, yaşam tarzlarının, felsefelerin, kültürden kaynaklandığı anlamayacak kadar beyinsizlerin, her olayı dine bağlaması abesle iştigaldir.

    ılımlı islam diye bir şey yoktur. sen sırf arap, fars kültürüne bakıp, türkiye'deki müslümanların tarzını farklı bulup, buna ılımlı islamcı damgasını basıyorsan, o senin gerizekiliğindir, başka izahı yok bunun.
    (28.03.2008 15:29)

fitna

    geert wilders denen faşist eğilimli ve insanları kışkırtmaya meyilli, kalbi mühürlenmiş hollandalı siyasetçi bozuntusunun, kendi dar çerçeveli gözlükleriyle oluşturduğu filmin adı.

    fitne kelimesinin ingilizce çevirisini, 16 dakikalık filmine isim olarak koymuştur. yapmak istediği de tam olarak, müslümanları, katil, barbar gibi göstererek, ortalığı iyice bulandırmak olsa gerek.

    11 eylül saldırılarının arkasındaki tüm komplolar bilindiği halde, kendini müslüman sanan bir densiz terörist usame bin ladin üzerinden yola çıkarak tüm müslümanları zan altında bırakmaya yönelik bir film yapmıştır bu geert zavallısı.

    hristiyanlık aleminin büyük çoğunluğu neden bu kadar saf, neden bu kadar cahil anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum;
    bir hristiyan, ya da bir yahudi teröristi katliam yaptığında, ırak'ta, filistin'de ya da rusya'nın çeçenistan'da, sırbistan'ın bosna'da yaptığı aşağılık eylemler, katliamlar, soykırımlar, tecavüzler, işkenceler ortaya çıktığında; bu olaylar o insan derisine saklanmış hayvanların dinine bağlanmıyorken, neden birkaç tane kendini bilmez şeref yoksunun yaptığı puştluklar tüm müslüman alemine yıkılıyor.

    ya biz çok safız üstümüze gelinmesine bir şey demiyoruz, ya da bu tür kışkırtmalarla, o hazımsız avrupa ve amerika milleti eski sömürge mantığından kurtulamamışçasına karşısındakileri iyice sindirerek kendine çıkar sağlamak istiyor.
    inançlarının temelinde, saygı, sevgi ve hürmet kavramı zayıf oturmuş, bu tahrif edilmiş dinlere mensup kişiler değil midir oldum olası katliamları yapan, insanlık suçları işleyen milletler?

    bunu neden kimse anlatamıyor, ben mi angutum, biz mi angutuz, ya da niye bu kadar pasifiz ki hala adam gibi sesimiz çıkmıyor?

    israil'de kaç yüz bebek, kadın, çocuk katledildi, terör devleti yahudi israil devleti tarafından, neymiş bir tane askeri vurulmuş. insan olsaydı o yönetim, gider filistin'in askerleriyle çatışırdı misilleme yapacaksa.

    cezayir'de 1950 li yıllarda yüz binlerce cezayirliyi vahşice katleden, soykırıma uğratan hristiyan fransa'ya, hristiyan komutanlara ne demeli?

    hristiyan miloseviç denilen ateşi bol olasıca soysuzun bosna hersek'de işlediği savaş suçlarını neden hristiyan milletine genellemiyoruz?

    amerika kıtasının keşfinden sonra, sayıları milyonlardan 10binlere düşen kızıl derilileri katleden hristiyan barbar ispanyol ve portekiz kumandanları nedir?

    bu film canımı cidden çok sıktı ve çok sinirlendim.
    avrupa ve amerika'yı hiç bir tarafımla kesinlikle takmıyorum, takmamak gerektiğini, onlara imrenmeden, sadce çalışmak gerektiğini sağolsunlar iyi anlattılar. hala özenenler varsa, hala onlara derin nefes çekerek bakanlar varsa da yazık onlara..

    fıkıh ilminden, tefsir ilminden çakmayan beyinsizlerin de her tarafta dini konularda yorum yapması cabası. filmde bir kaç sure'nin bir kaç ayeti baz alınarak, arkasından bu sureden ilham alındığı iddia edilerek gösterilen katliamlar sergilenmekte.
    tabi bu beyinsiz geert ne anlar bu ayetin ne amaçla, ne zaman, hangi şartlarda indiğini.

    koskoca bir yazıdan bir cümle çek cımbızla, sonra bunu bir saçmalığa bağla. işte filmin özeti.

    genelleme yapmaya bundan sonra ben de başlıyorum.. eğer bir puşluk görürsem etrafta, ve bunu yapan kişinin dini hristiyanlıksa veya yahudilik ise, yediği her haltı buna bağlayacağım.

    bugüne kadar, tarihe ilgi duyan birisi olarak, nerde katliam olduysa, nerde vahşet ve gözyaşı olduysa, ona müslümanlar değil hristiyan ve/veya yahudi milleti sebep olmuştur.
    bu pisliklerin üstünü örtmek için ise geert gibi ayak takımı, leş kokulu alkolik geertler kullanılmakta.

    uyanalım artık ! hala kendi içimizdeki inanç meselelerini yok irana, yok malezya'ya benzeyeceğiz diye tartışıyoruz, saçma sapan konularda kayboluyoruz.

    birlik olmayı beceremeyen aciz müslüman milleti
    (28.03.2008 14:14)

iknowthepiecesfit

    diyara renk katan şahsiyetlerden birisidir. görüşlerinin bir damlasıyla uyuşmuyorum o ayrı mesele.
    bunun yanında, şikayet ettiği konuları keşke direkt sağ üst köşedeki mesaj butonundan yollasaydı da, elaleme rezil olmasaydık, hani ben kaba saba bir tipim ve kendisi bunu deşifre etti.
    teessüflerimi bildirir, saygılarımı da sunarım * *
    beni hiç bir şekilde tınlamadığı halde, nickimin altına o kadar uzun uzadıya tanım girip beni onore etmesi, ve yorumlarımı kaale almayıp, yoluna devam etmesi de takdire şayandır.

    tanımlarının devamını bekliyoruz, hepsi süzgecimden geçecektir. beğenmezsem, ya da beğenirsem* yorumlarım da devam edecektir.
    * * * * *
    (26.03.2008 01:40)

sartre

    kimsenin arkasından, diyarda sırf benim gibi düşünmüyor diye ağlayacak sızlayacak değilim.
    ne hikmetse bazı şahsiyetler, işine gelince "biz eziliyoruz, benle zıt düşen çok kişi var" diyerek, eziklik politikası üzerinden fazlaca dikkat çekip, milleti acındırarak fazladan özel ilgi aramakta. * * *

    yıkama yağlamayı sen şu şu şu kimseler, nesneler için yaparsın, başkası da başka kimseler ve nesneler için yapar, sırf senin sınırları dar bireysel aklın buna ermiyor diye kimseyi eleştirme hakkını taşıyamazsın.

    görüşü ne olursa olsun, sivri yazdığın zaman herhalde ki karşı kutuptan tepki toplarsın, bu hayatta da böyledir, eğer hayatı çözemediysen, sanal dünyayı da boşver önemseme.

    sivri dilli olmak, haklı olsan da doğru bir haraket değildir, o yüzden kim neyi savunuyorsa, penceresini biraz geniş tutmalı.
    ben tutamıyorum o ayrı mesele, o yüzden de bazen tepeme biniliyor ama bunu da yadırgamıyorum sakin kafayla düşününce !

    neymiş?

    kimsenin görüşü bizleri ilgilendirmezmiş, dilin hafif kaldığı sürece, hakkını istediğin gibi ara, haykır. kaçmak sadece benim gözümde zayıflık oluyor.
    (25.03.2008 21:19)

guatr

    tiroid bezinin iyot eksikliği veya iyot fazlalığından büyümesine, şişmesine neden olan bir hastalıktır. bazen sadece şekil açısından olumsuzluklar (tiroid bezi normal çalışıyorsa bir sorun teşkil etmez) doğurmakla beraber, çoğu zaman değişik olumsuzlar oluşturabilir insan bünyesine.

    ürkütücü bir görüntü için;




    en belirgin belirtileri boğazdaki şişlikler, kişinin ara sıra boğaz kısmından sıkıldığını hissetmesi, yutkunurken zorlanmak gibi şeyleri söyleyebilirim.
    vücuttaki iyot dengesini sağlamak için bol miktarda balık tüketilmesi, iyotlu tuz kullanılması, dut, havuç yenilmesi önerilir. *
    tabi aşırı tüketilmemesi gereken besinler de var, iyot dengesini ters etkileyen, mesela; lahana, turp ve mısır. bunları yerken de abartmamak lazım. guatr hastasi iseniz de hiç yemeyin, boşverin bence.

    yalnız şöyle bir durum da söz konusu, bu iyot dengesini korumak, asıl guatr oluşmazdan önce çok önemlidir, çünkü guatr oluştuktan sonra iyot tüketimini dengelemenin tiroid bezine katkısı çok yüzeyselmiş. o aşamadan sonra genellikle tiroid hormonu barındıran ilaçlar verilir ve tedavi o şekilde devam ettirilir.
    bu yüzden erken teşhis önemli, ilaç kullanmaktansa, bu şekilde iyot dengesini erkenden sağlamak, hastalığın ilerlemesine ve bünyeyi ters düz etmesine olanak sağlamamış oluruz.

    basit guatr, en yaygın olan guatr hastalığı çeşididir, bünyeye zararı yoktur sadece şekil bozukluğu olarak akseder.

    nodüler guatr, nedir ben bilmiyorum, araştırdım ve bunun kanser riski taşıyan bir çeşit olduğunu öğrendim, genel guatr hastaları arasında ise oranı %5-10 arasında. şişlik içerisinde ayrıca nodüler bir kitle oluşur.

    zehirli guatr olarak adlandırılan guatr çeşidi ise bu hastalıkta en olumsuz etkilere sahip türdür. bu tür guatrda tiroid bezi gereğinden fazla çalışır, turbo modunda olduğu için de ister istemez vücuda farklı bir ritm hız verir. belirtilerine gelirsek efenim; aşırı sinirli olma durumu, ellerin titremesi, gözlerin hafiften dışarı cıkmış faldır faldır etrafa bakması, zeka geriliği, düşük, gelişim bozuklukları, çok yemek yeme isteği ama kilo alamama durumlarıdır. vücut aktifliğinin herhangi bir nedenle artması da zaten bu tür sonuçlar doğuruyor bilindiği üzere.

    bunun yanında tiroid bezinin yavaş çalışması da olumsuz etkiler yaratır. ellerde ve saçlarda kuruma, saç dökülmesi, hareketlerin, duyguların ve reflekslerin yavaşlamasını söyleyebilirim.

    halk dilinde bir de dişi guatr tanımı vardır. hani dişi, doğurgandır ya, işte bu mantıktan yola çıkarak, guatr hastalığı tedavi edildikten sonra tekrar bu hastalığın nüksetmesi, o guatr çeşidinin dişi olduğu anlamına gelir.

    bazen de iyi huylu kötü huylu gibi yakıştırmalar da vardır bu çeşitlere.

    tedavi süreci genellikle ilaçlarla olmaktadır, bazen de doktorlar, şunu yeyin, şunu yemeyin, şunlara dikkat edin gibi tavsiyelerde bulunur.
    ameliyat genellikle hastalık çok ilerlediğinde, ya da ilaçların tiroid bezini eski haline yönlendiremediği zamanlarda, yahut şekil bozukluğu açısından çok direten kişilerin baskısıyla oluyor.

    bu arada şunu da öğrendim, türkiye'de en çok rastlanılan hastalık guatr imiş, %30 gibi bir oran söz konusuymuş ve genetik etkisi de %80 civarındaymış, dolasıyıyla, karadeniz'de bu kadar sık görülmesi de açıklanmış oluyor, anne-babadan oğula sirayet eden bir hastalık. kara lahananın etkisi ise çok düşük oranlarda.

    (24.03.2008 17:45)

siyasal islam

    türkiye'deki anlayış ise şudur.

    muhafazakar bir siyasetçi isen, siyasal islamcısın!
    hem namaz kılıp, hem de işini yapıyorsan, siyasal islamcısın!
    yüksek makamlara gelirsen ve inancını da koruyorsan siyasal islamcısın!

    şimdi de bu sıfat tamlaması saçmalığıyla, dinini yaşayan insanları fişlemek, sindirmek ve yükselmesine izin vermemek için kullanma eğiliminde bazı kendini zeki sanan *çevreler.

    bir diğer saçmalık için
    (bkz: siyasi simge)
    (bkz: başörtüsü)

    avrupa'da da cumhuriyet var, hatta laiklik bile var, ordaki siyasal hristiyanlığa burdaki ağalar ses çıkarmıyor, çünkü yakınız onlara, her birşeyimiz benzer değil mi? onlar ilerici, siz gericisiniz !
    (15.03.2008 13:50)

ak parti hakkında açılan parti kapatma davası

    vay anasını seveyim sayın seyirciler, gün geçmiyor ki yok hukuk devleti, yok laik devlet, yok cumhuriyet, söylemleri altında kendi düşüncesine zıt insanları ortadan kaldırmak için birileri sindirilmeye çalışılmasın.
    neymiş siyasal islammış, neymiş siyasi simgeymiş. yeter be amma saçmaladı bu hazımsızlar.

    böyle saçma sapan sıfat tamlamaları oluşturarak, inancını biraz yaşayan insanlara da aynı özgürlük tanınıyor diye milleti fişlemeye, laiklik elden gidiyor diye yırtınmaya gerek yok.

    nasıl bir anayasamız varmış beee, ne kadar objektif hakimlerimiz savcılarımız varmış maşallah ! hepsinin kökeni belli, siyasi görüşü belli. madem siyasal islam var ortada, siyasal yargı ya ne demeli be?

    madem kadrolaşmalardan o kadar ağlayarak sızlanarak bahsediyorsunuz, hala sezer'in milleti inancına, dünya görüşüne göre atadığı, chp kökenli, hatta inönü zihniyetli tipleri bile bile atamasına niye kimse laf etmiyor?

    bu ülkenin rotası bellidir, yok din devleti, yok şeriat gibi söylemler yaparak milletin önüne köstek olmayın. avrupa birliğine girmek için kasan bir islam devleti ne kadar da mantıklı değil mi?
    bu tamamen danıştay'ın, "bu adamlar benim gibi düşünmüyor efendim, yüzde 15lik kesim sokaklara döküldü onlar rahatsız oluyor" hadi kapatalım demesinden başka bir şey değildir !

    bu ülkenin hukuk devleti olduğuna, kesinlikle inanmıyorum!
    hukuk sadece ne bileyim, hırsızlık, cinayet, çete, gasp, darp gibi şeylerde geçerli.

    bizim ülkemizin yönetim şekli nedir biliyor musunuz?

    ordu destekli siyasi yargı cumhuriyeti !

    "anayasaya ve hukuka uygun davranmakla mükellef, her biri ülkenin en seçkin üniversitelerinden en yüksek puanlarla mezun olup binbir zorlukla bu kurumlarda görev yapan hukukçular, hakim ve savcılar" ne tür elemelerden geçiyor onu da bi belirtin bakalım.

    adamın sülalesini araştırıyorlar acaba bir damla inanç var mı, biraz insaflı mı, chp tarafına meyilli mi.

    ekonomi, istikrar, az da olsa bir düzelme hiç kimsenin biiipinde değil, adamların tuzu kuru, yattıkları yerden maaş alıyorlar, dünya yıkılsa devlet onlara maaşlarını tıkır tıkır ödeyecek, yeter ki bizden olmayan birisi idare etmesin, bu işlere dokunmasın.

    sıçtınız her bişeyin içine tekradan bravo, bu ülke adam olmaz, vallahi adam olmaz.
    bi ordu laf eder, borsa fırlar, chp bir şey uydurur döviz yükselir, bakalım bu dava da kimin cebine neler kazandıracak kimleri yüzde kaç fakirleştirecek!

    yeter çocuk gibi "baaağane baaağane top benim, ben oynamazsam sizi de oynatmam" demeyi bırakın.


    3ncü dünya ülkelerinden pek de farklı olmadığımız bu sayede açığa çıktı, 2 farkımız kaldı sadece;
    -onlar zenci biz beyaz
    -onlar sıcak, göz göre göre yapıyor yapacağını, biz soğuk, sinsi sinsi yapıyoruz.
    başka bir fark el'an göremiyorum, ya siz ?
    (15.03.2008 13:42)

satanizm

    hiç haz etmem. gördüğüm yerde avlarım. kimseyi kediciklerime dokundurttmam.
    alf'i de sevmem, oldum olası sevmedim. *
    (14.03.2008 20:59)

atatürk ilkeleri

    bence bu ilkeler gerçekten de; insanın, dilinin, dininin, ırkının ve rengininin farklı olmasına rağmen adam gibi toplum içinde eşit ve adil yaşaması için gerekli 6 şart gibi duruyor.

    ancak, nasıl dindarlar için *** bir cemaatleşme var diye sağda solda yaygara koparılıp, kişilerin kılık kıyafetine müdahale ediliyorsa, inançlarına her türlü hakaret reva görülüyorsa, aslında, aynı şekilde laiklik kavramı etrafında cemaatleşmiş aşırı cahil ve çabuk gaza gelen ön yargılı bir kitle de mevcuttur. hepsi demiyorum, ama yarısından fazla oldukları kesin..

    bu tipler, herşeyi kendi tekelinde bulundurup, "benim bildiğim yol doğrudur", "benim algılayışım doğrudur", "ben daha çağdaşım, çünkü bak avrupa'lı gibi bi zihniyetim var", "ben daha modernim, çünkü onlar gibi giyinip, onlar gibi gecemi geçiriyorum" gibi fazlasıyla sığ bir bakışla kendi gibi olmayan ama kendisi gibi bu vatanın emanetçileri olan karşı tarafı görmezden gelmekte, 2nci sınıf insan muamalesi yapmaktadır.

    sorun zaten atatürk ilkelerinde değildir, onun bu dahiyane savaş stratejileri ve halkın yönetimiyle ilgili siyasi yeteneği bizi kurtarmıştır ve bu modernizmi hayatımıza yerleştirmiştir. kimse ona laf etmemeli bence.

    asıl lafı sokmamız gereken, atatürk'ün arkasına sığınıp, her türlü olayı onun ilkelerine dayandırıp, kişisel çıkarları doğrultusunda kullanan, devletin kademelerinde köşeleri kapıp, hayatını yaşayıp, halka fazlasıyla yabancılaşıp, makamını yitirmekten korkan kişilerdir.

    bu ilkelerin hepsi mantıklıdır, ama bu ilkelerin arkasına saklanan mantıksızlar yüzünden, şimdi bu haldeyiz. kimse bu ilkelerin yıkılması, değiştirilmesi ya da şer'i kurallarla yönetilen bir devlet olmasını istemiyor. isteyen varsa da bir avuçtur hiç bir cacık olmaz bundan! öyle bir şey olacak olsaydı, sayıları bunlardan çok daha fazla olan komunizm yanlılarının isteği olurdu.

    bu ülkenin kurtuluşunda asıl emeği geçenleri sakın ha sakın unutmayın. nene hatunlar, başörtüsünü, çarşafını mermiler ıslanmasın diye, onları sarmalak için kullanan anneler, bastonlu haliyle, yaralı askerlere su yetiştirmeye çalışan dedeler, ve savaşlardan önce ovada topluca namaz kılan askerler.
    bu adamların dininden korkmamalıyız. tekrar bir savaş çıktığında, bu ülkeye kimin tekrar sarılacağı da belli. birileri hemen kaçacaktır fazıl say gibi dışarı, sonra da youtube'dan bizi izleyecektir *, kimileri de o yıllarda ki gibi, inancıyla, vatan aşkıyla, iman gücüyle bu topraklar için hayatını harcar.

    atatürk'ü çok seviyorum, kimsenin şüphesi olmasın, ama o bir peygamber değildir, laiklik de bir din değildir, diğer ilkeleri de dinin 6 şartı değildir. bunlar sadece devletin devlet, halkın halk, olabilmesi için gerekli şartlardır. yani bence gereklidir.
    ama bu şartları uygulamak için başımızda takoz gibi tipler olduğu sürece, ne devlet devlet olabilir, ne de halk halk olabilir.
    çünkü medeniyetin başlangıcı saygı ve hoşgörüdür * * medeni dediğimiz amerika, her ne kadar yüzeysel olarak bunu dünyaya göstermeye çabalasada, bu medeniyetini, saygı ve her insana eşit muamele yaparak kazandı.
    insanları çağdaşlaştıracağım, birinci sınıf insan yapacağım diye, yırtınıp, birilerinin yaşam tarzına, kıyafetine dil uzatmak değildir medeniyet.

    atatürk her türden insan adam gibi, saygı ve sevgiyle bu ülkede yaşasın, ortak nokta vatan olsun diye uğraştı.
    başka bir şey için değil.

    tek sorunumuz hazım sorunu.. ilkeler, atatürk, bunlar sadece arkasına sığınıp sömürmeye çalıştığımız, taraftar ve sempatizan toplayıp, insanları gaza getirmek için kullandığımız şeyler..

    (08.02.2008 13:38)

eser

    diyara katılan güzel tanımlara verilen bir damgadır ayrıca.
    bazı kavramlar, kişiler gayet güzel bir şekilde tüm detaylarıyla anlatılır, işin içine ideolojik, taraflık gibi şeyler konulmaz ve sadece bilgilendirme amaçlı yazılır değerli vampir kardeşlerimiz tarafından.
    bu tanımları da lordlarımız* eser oyu çok tıklandığı takdirde eser olarak nitelendirirler.

    ve her defasında vampirciğe giriş yaptığımızda karşımıza ilk bu tanımlar çıkar. gözümüze ilişsin, okuyalım, bilgilenelim, bahsedilenler hakkında dürüst, tarafsız şeyler öğrenelim diye. bu tanımlar kaliteli yazılarla dolu, oku, öğren diye..

    ama son zamanlarda, artık neye göre kime göre bu eser oyları dağıtılıyor ve tanımlar eser yapılıyor bir türlü anlamış değilim.
    tamamen kişinin kendi düşünceleri, kavramlar hakkındaki taraflı yazıları eser olarak karşımıza çıkıyor;
    "al bunu oku, bilgilen, öğren
    " ahanda sana anlatılanlar bunlar, bu yazılanlar doğru, tamamen objektif" vs. vs
    gibi imalarda bulunuluyormuşçasına !!

    bu bana anlamsız ve saçma geldi. o yüzden lütfen eser oyu verirken mantıklı olun, eğer işin içinde öznellik varsa, ideolojik cümleler mevcutsa bu tanımlara eser meser oyu vermeyin!

    ben bu siteyi açtığımda, karşıma böyle şeyler çıksın istemiyorum! * * * *
    (03.02.2008 00:29)

baş örtüsü

    siyaset delisi kız kardeşlerimizin, teyzelerimizin annelerimizin, bu ülkeyi karıştırmak için, inadına sömürdüğü, "siyaset yapacağım da siyaset yapacağım" diye takmaya direttiği bir örtü türüdür.

    bu teyzelerimiz, kız kardeşlerimiz, annelerimiz, dinlerinin emrini hiiiç mi hiç umursamazlar zaten, örtünmeyi de fransızlardan öğrenmişlerdir, ondan önce islamiyet mislamiyet duygusu onların içlerinde bir damla bile yoktu, sadece moda olsun diye takmaya ısrar ediyorlar.

    kılık kıyafet eşitliğinde, boynunda kafam kadar haç işareti taşıyan gımıl gımıl arkadaşlara sesimiz çıkmaz, onlar avrupalı, saygı duyarız, onlar moderndir. hem dini simge o bi cacık olmaz ondan.

    ya da ülkemizde zamanında özgürlük ve adalet için hayatını harcamış * o kadar insan vardıyken, che * amcanın fotoğraflarını çantasında, t-shirt'inde sergileyerek, ben komunistim gibi imalarda bulunanlara da saygı duymak lazım. dini simge değil o, özgürlüğün simgesi zaten.

    ya da tırnaklarını kap karaya boyayan , yüzüne bir ton fondöten sürüp, simsiyah giyinenlere de karışmamalıyız. zararsız onlar, o bir tarzdır, yaşam biçimidir.

    ama bu başörtülüler, o bez parçasını dinleri gereği değil, siyaset amaçlı, propaganda amaçlı takıyorlar. olmazzz, siyaset üniversitelerde olamaz. ben bu güne kadar particilik yapan, yok "bu yasa cıkıyor", "şu yasa çıkacak hadi hurraa, toplanalım, protesto edelim" diyen bir başörtülü göremedim gerçi. gizliden yapıyorlar anlaşılan..
    (rektör amcalar da sadece bilimden bahsediyor zaten canım medyamıza. hiç siyasetle ilgili konuşmazlar bunlar. çelişkiye bak yahu, madem siyaset istemiyorsunuz, sadece bilimle uğraşsanıza be adamlar ! ya da illa da siyaset diyorsanız girin bi partiye ya da bağımsız aday olun vs görün destekçilerinizi. öyle atanmışlık sıfatıyla, memur sıfatıyla siyaset sen de yapma.)

    bu üstte bahsettiğim değişik gruplara karışılsın demiyorum kesinlikle, onların tercihleri bu, istediğiklerini giyer, istediğiklerini takarlar. bana saygısızlık etmedikleri sürece de, ben bu kişilerle insancıl duygular çerçevesinde, işim düşerse sohbet eder, işim düşerse iş yaparım.

    ama başörtüsü takan o siyaset delisi zihniyet yok muu, hah işte onlara ölümmmm.
    dersime girerlerse onlara sınavlardan eksik puan veririm.
    sınavlarıma girerse, başörtüsü içinden bluetoothla kopya çekiyo muamalesi yapar sınavını iptal ederim.
    insanların antipatisini çektikleri için, bizden olmadıkları için, 2nci sınıf oldukları için, islamiyet, geri kalmış din, bunlar da bunu gözüme sokan kişiler oldukları için kesinlikle bunları evlerinden çıkarmamak lazım.

    bunları ev işlerinde, aşçılıkta, temizlik sektöründe değerlendirmek lazım.

    zamanında o imrendiğimiz ! sömürgeci avrupa'nın zencilere baktıkları gibi, bizim de şimdi modern yüzümüzü gösterip bu insanları dışlamamız lazım.
    eğitim hakkını ateistlere, rusya, küba sevdalılarına, laik'im diyerek, sadece evde dinimi yaşarım diyenlere bırakmak lazım.


    amma siyaset düşkünüymüşsünüz be başörtülü bayanlar...

    (03.02.2008 00:12)

fethullah gülen

    (bkz: eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine eşek)
    hatta bazı eşeklere platinyum semerle bile vursan beyinsizlikten kurtulamaz !

    burada onu gözlemlemekteyiz. dokunuyor galiba birilerinin faydalı bir şeyler yapmaya çalışması, o yozlaşmış bünyelere az da olsa allah sevgisi aşılamaya çalışması.
    eğer insanlara namaz kılmayı, dinlerinin gereğini yapmayı öğretmek bu konuda yol göstermek suçsa o zaman konuşacaksın !

    misyonerlikmiş ! pabucumun alimlerine bakın hele ! misyonerlikte bok gibi paranın döndüğü, insanları din yönüyle sömürdüklerini bilmiyormuş gibi konuşmayın !

    afrikalı birisinin (adını hatırlayamadım) şu sözünü hatırlatırım afrika'ya ayak bastıklarında onların dini, bizim toprağımız vardı, afrika'dan gittiklerinde onların toprağı bizim ise sadece dinimiz kaldı
    ulan bu zihniyetle islamiyet'in zihniyeti aynı mı be?

    inanmıyorsan, çıktır git kafana göre yaşa, eğer sana saygısızlık etmiyorsa kişi, hiç bir kuralı senin elit azınlığın gibi çiğneyerek çıkar elde etme amacı gütmüyorsa, salya sümüklü ağzını yormaktan başka yapabileceğin bir şey de olmaz zaten.

    hakikaten acıyorum ! bu kadar yabancılaşmak, insanlara bu kadar aptal saptal önyargılarla yaklaşmak nasıl mümkün anlamıyorum!

    * * *

    ama bu ülkede 2 damla inancın varsa, ve adam gibi bir şeyler yapmaya çalışıyorsan, hemen bir kaç köşeden bir kaç şuursuz montofon sana musallat olur. olay budur!
    inanıyorsan ne halt yersen ye yaranamazsın.

    ama karşı taraftaysan, hapse gir, adam öldür, çete kur her naneyi ye, insanlığından dolayı yaptığın küçük bir yardım seni tavana çıkarır !
    (27.01.2008 21:23)

kenan evren

    allah (c.c) popomuzun görünmesini istemeseydi bizi poposuz yaratırdı diyip kendisine popomun pozunu verip tablosuna çizmesini isterdim ama popom yemiyor. * *
    çüşünüz kenan evren çüşünüz, şurda 3-5 yıllık ömrünüz kaldı, körüklemeyin efenim körüklemeyin..

    poponuzdan fetva uydurmayın uleyn!

    düzenleme; geç öğrenmedim bu saçmalığı, ama işlerim raporum sunumum vs. vardı cevabım gecikti.
    (22.01.2008 00:04)

sayfa: 1-2-3...-7

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.