son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
ömrün hülasası : bu da geçer ya hu!
ilk görüşte aşk gibidir onunla hikayem, daha reçel pişirmeyi bilmezkene komşuda vurulup evde denenen ilk göz ağrısıdır.
-dişinde maydanoz kalmış -mutluluk nedir bilir misin? dişte kalan maydanoz -:) -iki demlik çay yaptım ustalara hesapta yokken komşu benden önce vermiş -ver ben onu termosa koyup eve götüreyim :) -yağmur yağıyor ıslanacağız -aşk nedir? birlikte ıslanmak -
Halife Harun Reşit’in bir bahçesi varmış. O bahçesinde de çok sevdiği bir de gül fidanı. Bir gün bahçıvanına şöyle demiş: “Bu fidana gözün gibi bak! Güzel bir gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber ver.” Bahçıvan geceleri bile gider, kontrol edermiş fidanı. Bakışlarından bile sakınır, üzerinde titrermiş. Geceleri rüyalarına girdiği bile olurmuş. O da sevmeye başlamış fidanı. Tomurcuklar çıkmaya başlamış. Hele bir tanesi varmış ki, diğerlerinden çok daha güzelmiş. O güzelim tomurcuk açmış ve insanın bakmaya kıyamayacağı kadar güzel bir gül oluvermiş. Bahçıvanın kalbi pır pır atmaya başlamış, içi içine sığmaz olmuş. “Hemen gidip halifeye haber vermeliyim” diye düşünürken, kuşun birisi o gülün üzerine konup başlamaz mı yapraklarını gagalamaya! Bahçıvan bağırmış kuş kaçsın diye. Yerinden ok gibi de fırlamış. Ama nafile! Mahvolmuş o nadide çiçek. Nasıl haber versin halifeye? Nasıl izah etsin? “Yalan söylemiyorum ya,” demiş bahçıvan. “Gider anlatırım durumu olduğu gibi.” Varmış Harun Reşit’in huzuruna. Anlatmış durumu gözyaşları içinde! Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş: “Men dakka dukka!” Ayrılmış huzurdan bahçıvan. Aradan zaman geçmiş. Bir gün görmüş ki, o kuş bir yılanın ağzında can vermiş aynı bahçenin içinde. “Allah’ım sen ne büyüksün” demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış. Halifenin dudaklarında yine aynı cümle: “Men dakka dukka!” Aradan bir süre daha geçmiş.Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı? Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, kafasını bedeninden ayırıvermiş yılanın elindeki kürekle. Gene halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış: “Men dakka dukka!” Eyvah demiş bahçıvan! Edip de bulma sırası bana geldi! Gerçekten de öyle olmuş. Bir zaman sonra, bahçıvan hiç istemeden kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış. Çarptırılmış çarptırılmasına, ama gel gelelim bizim bahçıvan yerinde duramaz, zıplar durur, bas bas da bağırırmış. Bir tek şey istermiş ısrarla: Halifeyle acilen görüşmek! Ne dedilerse olmamış ve sonunda çıkarmışlar halifenin huzuruna: “Sana haksız bir ceza verildiğini mi düşünüyorsun?” demiş halife, “Hayır” demiş bahçıvan. “Benim derdim o değil. Ancak bana bunu reva gördüğünüz için, ettiğini bulma sırası size de gelecek. Onu hatırlatayım dedim.. Men dakka dukka….”
hepsi hayalimde o kadar canlı ki çocuklar onlarla oynadığınız oyunları ,eğlenceli vakit geçirdiği zamanları unutmazlarmış bir şeyi en iyi oyunla öğrenir oyunla korkularını yenerlermiş tatil sabahları erkenden başlayan masalların filmlerini yataktan izlemeye bayılırdım.okula giderken neden uyanamayıp tatil sabahları erkenden kalktığımı ise çocukluğum boyunca merak ettim. 7 yaşındayken taşındığımız yer biraz daha kırsal olduğu için henüz çarpık yapılaşmanın başlamadığı o zamanlarda yemyeşil alanlarda akşama kadar usanmadan oynardım.ne mi; dokuz taş,misket,seksek,ip atlama,ip oyunu,köşe kapmaca,el kızdırmaca,yere çizgi çizer cüz oynardık deniz kabukları kırmaca,yakalamaca,yakar top,saklanbaç,istop- biz öyle derdik-çivi,bakkalcılık ,uzun eşek,maç yapardık,evcilik,bir de evde beslemediğim hayvan kalmamıştı onlarla da oynardım,bisiklet sürerdim,bütün mahallenin çocuklarıyla büyük bir tahtambul derdik ikili ipe kalas koyup hep beraber binerdik ucuna iki kişi biner tüy verirdi. hasılı çocukken yaşananlar unutulmuyor bizim bilgisayar oyunlarımız yoktu yeşil alanlarda sanal değil gerçek oyunlar oynardık. iyi ki de oynadık.
eğer izlediklerinizin etkisinde kalanlardansanız bazen kafanızı yormayan,rahat ve neşeyle izleyebileceğiniz filmlere ihtiyaç duyabilirsiniz.sahne efektleri,mekan,zeka pırıltısı taşıyan replikler,romantik komedi,bol aksiyon daha ne olsun.patlat mısırını geç dvd'nin karşısına.
"herkese güven ama asla içlerindeki şeytana güvenme" italian job
dünyandan geçecek hastalık artık bedenleri değil ruhları göresi hastalık inadına hayatı an'da yaşama hissi veresi hastalık bir niğmet mi ağır imtihan külfet mi bilinmeyesi hastalık.
-çektirelim de kurtul diyaloğuna sebep olan şey.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |