genel istatistikler
bir nevi sazan ve aynalı sazan da diyebiliyoruz
liseden sonra 2 yıl mimar sinan üniversitesi'nde şan eğitimi aldı. 2 sene timur selçuk çağdaş müzik merkezi'nde şan, solfej ve armoni dersleri aldı. 1 sene akademi istanbul'da piyano eğitimi gördükten sonra profesyonel müzik yaşantısına 1997 yılında klavyeci olarak başladı. sırasıyla öztürk, ogün sanlısoy, aylin aslım, koray candemir ve demir demirkan gibi isimlerle sahneyi paylaştı. Çalıştığı isimlerin bazılarının albümlerinde de düzenlemeci kimliğiyle yer aldı. en son murathan mungan'ın söz vermiş şarkılar adlı albümünde aylin aslım'ın seslendirdiği "kimdi giden" adlı bir yeni türkü bestesi olan parçayı düzenledi. bu sırada evinin odasında kaydettiği bestelerini hayata geçirme kararı aldı. 2005 yılı içinde "sakin olmam lazım" adlı albümü ile alternatif müzik piyasasında yerini aldı. daha sonra 2oo7 de tanışma biti albümüyle sevenleriyle buluştu.müziğe daha sert devam eden hayko(kendi tabiriyle)türü bozuk tarzıyla açık olduğuna inandığımız yoluna devam ediyor.bu albümü korku-gerilim temasıyla oluşturan hayko'nun yeni albümünde 5taneintro,10tane parça+bonus bulunuyor.profesyonelstüdyo kaydıyla yaptığı albümünün promosyon dönemi devam etmekte... hayko cepkin'in grubu gitarda umut töre, bas gitarda poyraz kılıç ve davulda murat cem ergül'den oluşmaktadır bu güne kadar iki tane albüm yaban sanatçının son kasedindeki bazı şarkıları; yalnız kalsın bertaraf et sonra görüselim kaos sıkı tutun melekler siren bonustur. son albümüne çektiği 2. klip ağustos ayında müzik kanallarında dönmeye baslayacak.
attİl İlhan hayatı: 15 haziran 1925 tarihinde menemen (İzmir) de doğdu. İzmirde karşıyaka cumhuriyet İlkokulu ve karşıyaka ortaokulunu bitirdi. İzmir atatürk lisesinde öğrenci iken, türk ceza kanununun 141. maddesine aykırı davranma savıyla tutuklandı, okulundan uzaklaştırıldı. danıştay kararı ile yeniden öğrenim hakkı kazanarak İstanbul işık lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde başladığı yüksek öğrenimini yarıda bırakarak 1949-1965 arasında aralıklı olarak altı yıl pariste yaşamını sürdürdü. dönüşünde gazetecilik, yayın yönetmenliği, yayın danışmanlığı, yazarlıkla yaşamını kazandı. yeni edebiyat,yücel, genç nesil, fikirler, varlık, aile, yirminci asır, seçilmiş hikâyeler, kaynak, ufuklar, mavi, yeditepe, dost, yelken, ataç, yön, milliyet sanat, sanat olayı dergilerinde şiirleri yayınlandı. garip ve İkinci yeni şiirine karşıydı. mavi dergisinde maviciler diye bilinen toplumsal gerçekçilik akımının sözcüsü oldu. Şiiri başlangıçta nâzım hikmet ve halk şiirinin biçimsel özelliklerinden etkiler taşıyordu. zamanla taşkın, çarpıcı, belleklerde kolay yer eden imgelerle örülü, toplumsallaşmış bireyi temel alan, kimi zaman öykülemeye dayalı, divan şiiri olanaklarından da yararlanmayı bilen, duyarlılığı yüksek bir nitelik kazandı. Şiir anlayışı attilla İlhan'ın aşırılık tehlike ve film kahramanlığına düşükün olan taşkın mizahçı, başlangıçtan bu yana oldukça değişik havalar içinde olarak şiir, roman ve eleştirilerine yansımıştır. İlk şiirinde, heves ve kaprislerini bol bol açığa vurduğu için gerilim hallerine, ölüm, katil, tevkif, kavga, gece baskını, ihtilal, intihar konu ve sahnelerine daha sık rastlanır. bu hal, daha biraz ölçülü olarak, şiir ve romanlarında bu güne kadar devam eder. attilla İlhan, yine bu mizahçıdan olacak, şiirimizde "ben" ini en fazla öne süren bir şairdir. "ben" e (ego) tanzimat döneminin abdulhak hamid'in de ve daha büyük yoğunlukla necip fazıl kisakÜrek'te rastlanılır. şiirlerinden bazıları; kim sevsem sensin ben sana mecburum elde var hüzün rüzgar gülü sana ne yaptılar siseler bulvarı ne kadınlar sevdim zaten yoktular üçüncü şahsın şiiri adım sonbahar an gelir bela çiçeği mustafa kemal sultan-ı yegah cinayet saati yağmur kaçağı gibi şiirleri vardır.
İlkokulda bir arkadaşı aracılığıyla run dmc'yi tanıdı. birkaç yıl onu dinleyerek bu tarza ısındı. farklı materyaller aldı, araştırmalar yaptı ancak 90'ların başında tek tük albümlerle idare etmekten başka çaresi yoktu. sonra 93-94'te grup vitamin fırtınası esmeye başladı. o dönemde amerika'daki rap anlayışı da grup vitamin'in mizah için yaptığı müzikle aynıydı. ceza bu yüzden onu rap olarak dinledi. artık kendisi de bir şeyler üretebilirdi. 1995 yılında cartel'in çıkıp büyük beğeni toplamasıyla kendini motive etti ve türkçe rap icrasının mümkün olduğunu görüp stüdyo çalışmalarına başladı. 97-98 yılında konserler verdi. uluslararası bir partide tarık gamert (dr. fuchs 'sihirbaz') ile tanıştı ve 1998'de nefret grubunu kurdu. ertesi yıl tunç dindaş'ın çıkardığı yeraltı operasyonu'nda yer aldı. 2000 yılında hammer müzik'le anlaşıp "meclisi ala - İstanbul" albümünü çıkardı. 2001 yılında "anahtar" albümü geldi. dr. fuchs'un askerlik görevini yerine getirmek için ayrılmasıyla ceza ilk solo albümü olan "med cezir"i çıkarttı. albümle aynı adı taşıyan parçaya profesyonel bir video klip çekildi j&b techno festival, massive attack konseri ve h2000 gibi büyük organizasyonlara katılan ceza, hip hop oscarları'nda 'en İyi albüm', 'en İyi Şarkı' ve 'en İyi rap İcracısı' dallarında 3 ödül birden alarak büyük başarı elde etti ceza en büyük çıkışlarından birini de 2004 yılında gerçekleştirdi. en büyük rock müzik organizasyonlarından biri olan rockistanbul'da sahne almasının yanısıra popüler müziğin önemli isimlerine rap vokalleriyle katılma başarısını gösterdi bunlardan bazıları ; burcu güneş'in "ay Şahit" adlı yeni albümünde yer alan "sahilden" şarkısı, türkiye'nin en iyi kadın vokallerinden biri olan candan erçetin 'in melek" albümünde bulunan "Şehir" adlı parçada ceza'nın başarılı vokallerini duymak mümkün Özgün tarzıyla büyük beğeni toplayan mercan dede, "su" albümünde ceza'ya da yer verdi. ceza, sözlerinde hayatın gerçeklerini, insanların yaşadığı problemleri ve devletin olumsuz hareketlerini anlatıyor. genellikle protest ve politik... politikacıların davranışlarıyla ilgili eleştiriler, türkiye'de magazinin ön plana çıkmasıyla ilgili üstü kapalı göndermeler ve dahası, tepki toplumu olmanın çok uzağında gördüğümüz ülke insanının sesini yükseltmesi gerektiğine de işaret ediyor . türkiye'de kendi alanında büyük başarılara imza atan ceza, uluslararası alanda da başarıyı hedefliyor. disiplinli çalışıp tarzındaki özgünlüğü korursa onu daha iyi yerlerde izlememiz kaçınılmaz görünüyor...
bayülgen olup, hukuk ve gazetecilik eğitimi almış bir baba ile ressam bir annenin oğludur. eğitimine İstanbul göztepe'teki taş mektep isimli yatılı okulda başlar. 1970'te bülent bey ile ayla hanım boşandıklarında, 6 yaşındaki oğullarının durumu anlamaması için onu buraya yazdırır ve boşandıklarını bir süre daha gizlerler. İleride bu okulun hayatında önemli izlere sahip olduğunu söyleyecektir. sonrasında Şişli 19 mayıs İlkokulu'ndan mezun olup galatasaray lisesi'nde öğrenimine devam eder. okuldaki öğrenci kulüplerinden müzik, edebiyat, folklor gibi kollarda etkin olur. "bir sene iftiharla geçtiğini, ertesi sene sınıfta kaldığını" söyleyen bayülgen, okuldaki son dönemlerinde aşık olup da okula gitmeme durumu sorun olmaya başladığında annesi ayla hanım onu bodrum'a, yanına çağırdı ve galatasaray lisesi'ndeki 6 yılından sonra bodrum lisesi ve ardından Şişli lisesi'nden mezun olarak 1984'te lise eğitimini tamamladı. fotoğraf eğitimi almak için fransa'ya giden bayülgen, tours Üniversitesi hukuk ve ekonomik bilimler fakültesi'nde hukuk okumaya başladı. ardından fikir değiştirerek aynı üniversitenin ekonomi bölümüne geçti. orada bir yıl okuduktan sonra ekonomi eğitimini de yarıda bırakarak türkiye'ye döndü ve mimar sinan Üniversitesi konservatuar bölümü sınavlarında başarı göstererek buradaki eğitimine başladı. 1989 yılında mezun oldu ve aynı üniversitenin sosyal bilimler fakültesi'nde mastır yaptı. devlet tiyatroları'ndaki en genç yönetmen olarak 1989-1994 yılları arasında çeşitli oyunlar yönetti ve bazı oyunlarda oynadı. 1991'de kent fm'de "son saatler" adlı bir programla radyoculuğa başladı. bu sıralarda "genç indiana jones" dizisinin türkiye'de çekilen bölümünde rol aldı. 1993 yılı sonunda trabzon devlet tiyatrosu'na tayini çıktı. rejisi kendisine verilen bir oyun yönetim tarafından kaldırılınca 1994 yılında devlet tiyatrosu'ndan istifa ederek şansını radyo ve televizyon alanında kullanmaya karar verdi. radyolarda haber spikerliği ve programcılık yapmaya başladı. televizyona geçtikten sonra da radyoda işler yapmaya devam etti. 1995'te radyo contact'ta çalışmaya başladı. 1997'de kiss fm'de "okan bayülgen on air" programını sundu. Özellikle 1998 ve 1999 yılında drive time'da yayınlanan radyo d'deki "hayat bilgisi" programı ile dikkatleri çekti. en son 2001 yılında radio contact'ta, yine akşamın sıkışık trafik saatlerindeki "yol" programı ile karşımıza çıktı.televizyon hayatına satel tv'de klipler sunarak başlayan bayülgen, atv ekranlarında gece yarısında yayına başlayan "gece kuşu" adlı programı ile tanındı. programları gece kuşu (1995, atv) televizyon Çocuğu (1996, atv) zaga (1998-2005, kanal d) herkes bunu konuşuyor (2004-2005, ntv) televizyon makinası (2005 - , kanal d) haber makinası (mayıs 2006 - , cnn türk) bu sizi İlgilendiriyor (2007- , ntv) filimleri İstanbul kanatlarımın altında (1996, lagari hasan Çelebi) ağır roman (1997, gli gli salih) sadri alışık en İyi erkek oyuncu Ödülü romantik (1999, Ömer) oyun bozan (2000, metin kahraman) hemşo (2001, cebrail) komser Şekspir (2001, tatu) sır Çocukları (2002) oyunları atları da vururlar müzikali (oyuncu) hangisi karısı (yönetmen) kiralık oyun (oyuncu) zamanla bir fenomen haline gelen okan bayülgen, alışılmış kalıpların dışına çıkarak, bugüne kadar izleyicilerin sempatisini kazanmak ve alışılmış kalıplar üzerine rötuşlar yaparak yenilik yaratmak üzerine kurulu programcılık anlayışının tam tersini tercih etti. müdanası olmayan, ünlüler ve izleyiciler arasındaki övgü dolu kalıplaşmış boş tekrarlara tahammül etmeyen, aramadan önce ne diyeceğine karar vermemiş, lafı geveleyen, televizyonda saçmalama özgürlüğünü kullananların -ve dahi bunu yapan sanatçıların- yüzüne telefonu kapatan, ya da kendi klişeleriyle "uçuran", "zagalayan" bir şovmen oldu. magazin ve basın üzerine takındığı eleştirel tavrının gölgesinde sessiz sedasız kalsa da, televizyon dünyasında gerçek devrimler yapmış, birçok tabu yıkmış, taklit etmeden yeni ve özgün çalışmalar yapmış bir isimdir. zaman içinde programcılık anlayışında ve tarzında belirgin değişimler göstermekle beraber, bir şekilde kendi çizgisini yaratıp koruyabilmiştir sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |