orijinalinden iyi olan coverlar

    neredesin firuze filminin soundtrack albümünde yer alan, özcan deniz'in sesinden "evvelim sen oldun ahirim sensin". alt yapıya dikkat!
    (10.08.2011 10:09)

allahcc

    zeki, hassas, duyarlı, komik, takip edilesi bir twitter karakteri http://twitter.com/#!/allahcc. şu an 121.294 takipçisi var.
    (31.07.2011 23:56)

orcan

    başındaki "or" "oramiral, orgeneral"deki or'un aynısıdır. can da bildiğimiz can. bu isimdeki pek sevgili mesai arkadaşım gün aşırı adının ne kadar güzel, manidar, karizmatik vs. olduğunu kafamıza çakıyor. kendisi sevimlidir o ayrı.
    (13.06.2011 00:01)

the last airbender

    avatar: the last airbender çizgi serisinin ilk sezonunun Shyamalan tarafından uyarlanmış sinema filmidir.

    film gösterime henüz girmeden Shyamalan adı geçmeye başladığından beri acımasızca eleştirilmekte. filmi izledim ve söylemeliyim ki filmde çizgi diziden bir çok unsur bulunmamakla birlikte Shyamalan'ın kendisi de yoktu. bir iki kesitte aşina olduğumuz Syamalan kamerasını görebildik ve diyebiliriz ki bu işe en azından anime dünyasına bir miktar hakim bir yönetmenin soyunması daha iyi olabilirdi. film sanki yönetmenin bir sınavıymış ve panik halde (senaryo haklarını da satın almış kendisi ve biraz kafası karışmış sanırım) tamamlanmış gibi görünüyor.

    tabii şunu söylemekte yarar var. bu seri ilk sezonunda daha çok çocuk seyirciye yönelik birbirinden kopuk bölümler ve daha az aksiyon barındırıyordu. fakat ikinci sezondan itibaren sanırız ki yaratıcılar yetişkin izleyicinin de fazlasıyla ilgi gösterdiğini fark ediyorlar ve karşımıza sürükleyici bir bütün çıkıyor. aang'in diğer elementlerde ustalaştıkça aynı zamanda kendi içinde de hızla pişmesi ve önceki bölümlerdeki karakterlerle yeniden karşılaşmalar (hatta onlardaki gelişim ve değişimler de örneğin Haru) bu bütünü tamamlayan unsurlar. nitekim sadece bunlar yüzünden bile serinin ilk sezonu filmleştirmek için oldukça zor bir sezondu.

    karakter seçimlerindeki eleştirilen en önemli nokta işgalci ateş ulusu'nun hint karakterler tarafından canlandırılması. gerçekten de çizgi dizide oldukça beyaz hatta çekik gözlü olan bir halkın siyahileştirilmesi, kendisi de hint kökenli olan bir yönetmen tarafından gelince biraz kafamızı karıştırdı.

    filmde çizgi dizideki komedi unsurları bulunmuyor. bu unsurların en önemli karakteri olan Sokka karakteri tanınmaz halde. fakat aklımıza yönetmenin kim olduğunu getiriyor ve "haaa doğru. ne komedisi" diyoruz.
    her şeye rağmen 2. ve 3. sezonlardan yine de ümitliyim. öyle olmak istiyorum. bir de içten bir itirafta bulunayım keşke gore verbinsky’nin yönettiği ve sokka’yı da shia labeouf’un oynayacağı shyamalan evreninden bambaşka bir the last airbender izleyebilsek. yani mesela öyle havaya konuşuyor içimdeki çocuk.
    (26.07.2010 22:46)

breegadoon için buluşuyoruz

    e gelmek isteyip de gelemeyenler de olacaktır tabii...
    (02.07.2010 16:26)

sonisphere festival 2010

    insan ömründe yalnızca bir kere yaşanabilecek deneyim...

    aylarca etkisinden kurtulamayacağımı düşünüyorum... 80'lerin ruhu 3 gün boyunca inönü stadyumunda dolaştı durdu... tribünlerde izlemenin güzelliği, saha içindeki ve karşı tribünlerdeki coşkuyu da izlemekti... mesela metallica sahnedeyken sahnedeki grup kadar beni etkileyen şey seyircilerdi... demaio türkçe konuşurken sanırım gerçekten de herkes manowar için orada olduğuna inandı bir süre... megadeth'in ses sistemi talihsizliğine en güzel destek seyirciden geldi... bütün şarkıları (hiç duyulmamasına rağmen) ilk notasında tanıyıp eşlik ederek gruba moral ve gaz vermeye çalıştı seyirci... bu festivali izleyenler bambaşkaydı... tüm konserleri neden bilmiyorum (çocukluğumu özlememden olabilir) müthiş bir coşkuyla fakat gözümün kenarında bir damla yaşla seyrettim... aldığım hazzı başka şekilde tarif edemiyorum... ve metallica... ne kadar eleştirsek, kızsak, küçümsesek, saygı duysak, göklere çıkarsak da neden metallica olduklarını gösterdiler...

    anthrax, slayer ve accept'in performansları kendilerine çok yakıştı... accept'i 10 yılı aşkındır duymuyordum sanırım... çok sevdiğim bir yemeğin tadını hatırlamış gibi oldum...

    hala bir miktar hüzün yaşıyorum ki sanırım tam anlamıyla keyfini çıkaramadım... bir fırsat daha verilsin bir daha gideyim o hafta sonuna diyorum...

    (01.07.2010 23:03)

anadolu ulaşım

    çok yeni bir firma olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişen ve yükselen Uşak doğumlu otobüs firması... eğer sefer yaptığı güzargahlarda seyahat ediyorsanız muhakkak denenmesi gerekir... bir süredir her koltuğunda monitör bulunmaktadır... 5 ya da 6 tane tv kanalı, yolu gösteren bir kanal ve 3 tane de film kanalı bulunmakta bu filmler gün boyunca kanallarda dönmektedir (tek bir film değil arka arkaya bir sürü film)... ayrıca yeni başlattıkları 2+1 araçlarında priz (tekrar ediyorum priz) bulunmakta ve saati 3 tl'ya laptop kiralanabilmektedir... internet zaten var... her daim güleryüzlü personel de cabası... fiyatını da hesaba katarsak seferleri arttırarak ulusoy ve varan ile rahatlıkla kapışabilir... çok yeni bir firma olduğundan hala pek bilinmemektedir... bu firmayla seyahat eden başka bir firmaya binememektedir... arz ederim...
    (11.08.2009 14:15)

michael jackson

    80'lerde çocuk olanlar!! en iyi siz anlıyorsunuz değil mi... 80'ler öldü... biz de yaşlanmışız... başımız sağ olsun...
    (28.06.2009 11:10)

naruto

    cesaret veren anime!

    sabahları i said i'm naruto'yu dinlemeden evden çıkmam...

    işe girdiğimde bilgisayarımın masa üstüne gaara'yı koymuştum.. gelen giden merak etti. ben de ufak ufak ilk 50 bölümü soranlara vermeye başladım... şimdi her odada en az bir naruto karakteri var... kıh kıh kıh...
    (07.05.2009 23:44)

vampircik anime tematiği

    80'lerde çocuk olanlar! bir de çocukluğumuzun animeleri var.. örneğin:

    (bkz: saber rider)

    bu arada ben mi göremedim yoksa yazılmamış mı:

    (bkz: samurai champloo)
    (07.05.2009 23:21)

basilisk kouga ninpou chou

    iyi anime!


    --! spoiler !--

    --! spoiler !--

    izlenmeli... fakat karakter sayısının bu kadar fazla * olduğu bir anime için çok kısa... 24 bölüm, gennosuke-sama'nın oboro-dono'da ne bulmuş olabileceğini anlamaya yetmiyor... bir ninja bu kadar mı işe yaramaz olur... kılıçta iyi olamayabilirsin, hızlı olamayabilirsin de bari kararlı ol... kendi köyündekilere gözlerini bağlama sebebini "savaş sırasında size engel olmamak için" diye açıklıyor, gennosuke-sama'ya "sana karşı bu savaşta yer almak istemediğim için" diyor. liderlikten bu kadar yoksun bir insanı varis seçmek de büyük cesaret ogen nine... her neyse dediğim gibi diğer karakterlerin çoğunun ölümü bizi üzecek şekilde hazırlanmış evet ama dediğim gibi yeteri kadar özdeşleşemediğimiz, yeteri kadar tanımadığımız karakter ölümlerine ancak üzülebiliyoruz... halbuki (seven vardır sevmeyen vardır) naruto shippuuden'de (evet bu sefer de çok uzatıyor olabilir ama bizi içine içine çekiyor) bir ölüm işlendiğinde bize resmen uzun süre yas tutturuyor*... kısa diyorum çünkü mesela beni koshiro karakteri çok etkilemişti... daha yakından tanıyabilmek isterdim... başından itibaren eminiz ki 20 ninja da ölecek... bunu biliyorken bu ölümler çok aceleye getirilmiş oldu... final de daha etkileyici olabilirdi... dediğim gibi gennosuke sama ile oboro dono aşkı da kısa tutuldu... daha uzun bir anime olsaydı (mesela iki sezon) bu iyi anime daha iyi bir anime olurdu.. iyi taraflarından bahsetmedim ha keza bu entry yi okuyan vampircikler muhtemelen seriyi izlediniz... iyi tarafları biliyorsunuz...

    --! spoiler !--

    --! spoiler !--

    arz ederim!
    (07.05.2009 23:16)

august rush

    elbette nefis bir masal... güzelliğiyle ilgili söylenebilecekler zaten yazılmış ellerinize sağlık... eklemek istediğim şeyse filmin sonu biraz aceleye gelmiş gibi görünebilir ancak benim kanaatim hikaye zaten pek önemli tutulmamış... yani olay, adam ve kadın karşılaşır birbirlerine aşık olurlar, kavuşamazlar, bir de çocukları olur, çocuk yetimhaneye gönderilir, olaylar gelişir bakalım birleşecekler mi birleşmeyecekler mi gibi basit bir örgü üzerinden zaten... önemli olan hissedilenler... müzik... müziğin büyüleyici bir iletişim aracı olduğu... müziği yemekten bile daha çok seven üstün yetenekli bir çocuğun dünyayı algılama şekli... zaten film bittiğinde ağızda öyle lezzetli bir tat bırakıyor ki bu bahsettiklerim pek önemsenmeyebilir de...

    august'un rapsodisi sahnede icra edilirkenki montaj da beni çok etkiledi... ben de aynen böyle bir montaj yapardım dedim kendi kendime... yönetmen hepinize bir yerden dokunacaktır muhakkak izleyin...

    ayrıca soundtracki de tavsiye edilir...

    bir de o ufaklık büyümeden 8-10 filmde daha oynatsınlar lütfen...
    (15.09.2008 02:40)

2008 pekin olimpiyatları

    açılış töreni için dünyanın en yaratıcı adamlarından birinin görevlendirildiği olimpiyatlardır... çin sinemasının dünyada isim yapmasını sağlayan en önemli yönetmenlerden Zhang Yimou, kendi kültürüne ve tarihine ne denli hakim olduğunu muazzam bir gösteriyle tekrar göstermiştir... izlerken "bu adam iki yıldır bu şölen uğruna film çekmiyordu, fakat şu an yeni bir film yaratıyor" dedim... açılış tam anlamıyla muazzam bir şölendi......
    (09.08.2008 02:28)

three kingdoms resurrection of the dragon

saam gwok dzi gin lung se gap

    sanguo yanyi isimli, çin edebiyatının dev eserlerinden birinin, daniel lee yönetmenliğinde beyaz perdeye uyarlanmış hali. ingilizce adı three kingdoms: resurrection of the dragon. film çin'de çekilmiş, dili de mandarince. fakat hong kong, güney kore ve singapur yapımı olduğundan ismi çince değil. naçizane iyi işlenememiş olduğunu düşünüyorum ve keşke diyorum üçleme olsaydı. fakat "yaw bu çekik gözlülerin ifadesiz suratlarından da ne oyunculuk beklenir ki" diyen hocama güzel (hem de ne güzel) bir cevap olduğunu da düşünmeden edemiyorum (bkz: andy lau). bu oyunculuk izlenmeli.
    (18.06.2008 03:14)

sayfa: 1-2-3

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.