90 lı yıllar

müzik açısından belki de en renkli en keyifli yıllardı.
arkadaşlar arasında sıkça geçen diyalog vardı mesela "hey corck versene borç" dendiğinde cevap hazırdı "olmaz maykıl bende de yok".
hele hele mustafa sandal vardı ki şimdilerde sevmememe rağmen radyoda rasgelse de dinlesem dediğim parçaları olan bir adamdı. "o kız beni görmeli bana kazak örmeli"siyle, "onun arabası var güzel mi güzel"iyle (:
burak kut vardı bir de selam çakması vardı klibinden bulaşan "benimle oynama söyledim sana şansını zorlama uğurlar olsun(tam burda işte selam)" demesiyle..
mirkelamı vardı bir de bu yılların, söylenemeyen şarkıları vardı "kaprislisin sevgilim" bölümünü söylerken garip şekillere büründüğümüz..
ortamda "agalık" taslarken söylenen şarkı vardı bir de hatırlar mısınız "ben sizin babanızım ben ne dersem o olur" diye
kenan doğulu ile beraber romalar yakılıyordu.
bora gencer vardı yahu genç kızların tarkandan sonra gelen aşkı, bir de şekerli şarkısı vardı "hadi hadi şeker canım seni çeker şıkır şıkır eller deli etti gözler allısı morlusu kaça kilosu" hangi şarkıda var bilmem bu şarkının şekerliği..
fatih erkoç'la beraber söylediğimiz "oynatmaya az kaldı doktorum nerde bir güzel kız yüzünden çıldıracağım" şarkısı vardı hep..
tarkan vardı tabiki ölürüm sanasıyla, "muaaaaaaaah" diyişiyle
bir 10 yıl böyleydi bilmem başkasında neler kaldı.
müthişti..
(15.12.2008 20:31)

düzce

'99 öncesi bir çocuğun büyüyebileceği en güzel şehirlerden biriydi.
sokaklar fazla güvenliydi. sokakta bir oyun oynanıyorsa 17-18 yaşındaki abiler 7 yaşlarıdaki kardeşlerini "sen küçüksün lan oynamıcaksın" diye oyun dışı etmezlerdi. bir şey oynancaksa hep beraber oynanırdı. her apartmanın bahçesi vardı ve o bahçelerde yapılan piyesler, çocuk festivalleri(!) vardı. ama '99 dan sonra ne oldu? şeytan aldı götürdü.
(15.12.2008 20:13)

hüseyin çelik

milli eğitim bakanımızdır.
kendisi 2006 yılında samsun'da bir lisede konuşma yapmıştır. okulun adı tülay başaran anadolu lisesi'dir. tülay başaran bir kaza sonucu vefat etmiş ve ailesi tarafından bu lise yaptırılmıştır. konuşma şu şekildedir:

- arkadaşlar siz bizim geleceğimizsiniz. ne mutlu ki vatanseverlerimiz böyle güzel bir okul yaptırmış siz de burada okuyorsunuz. pek sevgili tülay başaranla az önce konuştuk. kendisi yoldaymış. birazdan o da burda olacak. kendisini tekrar tekrar tebrik etmek isteriz.

( bahçedeki öğrenciler kıpkırmızıdır, ne de olsa büyüktür kahkahayı patlatamamaktadırlar. tabi bir de müdür korkusu vardır. sevgili bakanımız yanındaki arkadaşının uyarısıyla şöyle devam eder, ses düşmüş ve pesleşmiştir. )

-tabi tülay başaran kızımıza allahtan rahmet diliyoruz. ben de zaten annesi olcay hanımla görüşmüştüm. birazdan burada olur.

bahçedeki öğrenciler artık dayanamaz ve patlarlar. bir ay boyunca okulda kendisinden ve "mistik" güçlerinden söz edilir.
(15.12.2008 20:13)

the bucket list

listede yer alan "dünyanın en güzel kızını öpmek" maddesi gerçekleşirken tüylerimi diken diken eden filmdir.
(15.12.2008 20:05)

cem yılmaz

evet ağzı bozuk bir komedyen kendisi ama zekasına diyecek yoktur diye düşünüyorum.
laf cambazlığıyla, "oha lan cidden" dedirten 'ayrıntıcılığıyla' gerçekten hakkı verilesi bir -kendi deyimiyle- şakacıdır. küfürle güldürmek değildir onun yaptığı, kendi güldüğüyle insanları güldürmektir.
(15.12.2008 20:04)

arog

koşa koşa gittiğim filmdir.
doyamayıp üç kez gittiğim filmdir.
"gelin hea toğrağam!" repliğini gün içerisinde çokça kullamıyorumdur.
"Filmin başlamasıyla gülmeye başladım, hatırıma geldikçe hala gülüyorum." cümlesi gayet anlamlı bir anlam olacaktır bu başlığa.
(14.12.2008 19:47)

sayfa:

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.