genel istatistikler
toplam22
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +5
toplam -0

aseton

    karbon,hidrojen ve oksijen elementlerinin aralarında kovalent bağ yaparak oluşturdukları bir bileşiktir. kimyasal çözücü olarak kullanılır. aynı zamanda laboratuvar malzemelerinin temizlenmesinde kullanılan bir maddedir.
    (07.08.2006 11:22)

kovalent bağ

    Bazı atomların son yörüngelerindeki elektronları ortak kullanmasıyla oluşan bağdır.
    (07.08.2006 10:45)

yaz

    dört mevsimden ikisine "ilkbahar ve sonbahar'a" kafiye yönünden uyumlu olmayan mevsimdir. güneşin insanı cayır cayır yaktığı ,sıcak havanın bunalttığı ,susuzluğun hat safhada olduğu, bunun dışında insanları mavi sularla kaynaştıran fakirlerin dostudur.
    (05.08.2006 15:15)

boğa burcu

    20 nisan - 20 mayıs günleri arasında doğan kişilerin özelliklerini içeren bir burçtur.bu burçtaki insanlar , sakin tavırlarıyla dikkat çekerler.inatçı olurlar ve kendilerinden ödün vermezler.boğa burcu kadını ve erkeği sadıktır.
    (04.08.2006 13:28)

kimya

    element ya da bileşik halindeki maddelerin yapısını ve özelliklerini ,reaksiyonlar sırasında açığa çıkan enerjiyi inceleyen bilim dalıdır. anorganik kimya , analitik kimya, biyokimya, fizikokimya ve organik kimya olmak üzere kimyanın beş alt dalı vardır.
    (04.08.2006 09:45)

kıyma

    kaynağı et olan ve şeklinden dolayı adı farklı olan insanlara özgü bir lezzettir. pişmiş kıymayla yapılan yemekler dışında, çiğ kıymaylada urfa yöresine özgü çiğköfte yapılmaktadır.
    (03.08.2006 15:06)

havlu

    boksta, oyuncunun yenilgiyi kabul ettiğini göstermek için ringin ortasına atılan beyaz renkli bir kumaştır.
    (01.08.2006 16:13)

zaman

    HAYATIN ANLAMINI BELiRLEYEN KAVRAM. ZAMAN OLMASAYDI GEç KALMANIN, ERKEN KALKMANIN, GECENiN, GüNDüZüN HiçBiR ANLAMI OLMAZDI. ZAMAN VAR OLDUKçA çEVRESiNDEKiLERiN ONA iTAAT EDECEKLERi KESiN...
    (01.08.2006 15:57)

tırnak batması

    ayak tırnakları düzgün kesilmediği zaman ortaya çıkan rahatsız edici bir durumdur. hastalığın iyileşme safhasında tırnak batan bölgeyi temiz tutmak ve ayak tırnaklarını düz olarak kesmek gerekir.
    (26.07.2006 13:58)

harput


    antik harput yerleşim alanı, bir açık hava müzesi gibidir.müzesi, kalesi, camileri ve buzluk mağarasıyla görülmeye değer bir turizm merkezidir.

    tarihçe:mevcut tarihi kaynaklara göre harput'un en eski sakinleri m.ö.2000 yıllarından itibaren doğu anadolu'ya yerleşen hurrilerdir.hurrilerden sonra bölge hitit hakimiyeti altına girmiştir.çok uzun sürmeyen hitit hakimiyetinden sonra m.ö. 9. asırdan itibaren doğu anadolu'da devlet kuran urartular harput'ta uzun süre hüküm sürmüştür.

    harput ve çevresi,1085 yılında türklerin eline geçmiştir.bundan sonra ilhanlıların dulkadiroğulları'nın, akkoyunluların,safevilerin eline geçmiş ve nihayet 1516 yılında çaldıran muharebesinden sonra osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir.

    iklim: harput' da karasal iklim egemen olup, kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçmektedir.

    http://www.kultur.gov.tr
    (26.07.2006 13:39)

denizden babam çıksa yerim

    japonlara uygun bir sözdür. japon halkı yer üstü ve altındaki herşeyi yiyebilen tek millettir.
    (26.07.2006 13:26)

koala

    koala deyince, aklımıza okaliptüs ağacı denilen ağacın gövdesine kollarını ve bacaklarını dolayarak tutunmuş olan gri tüylü, sevimli bir hayvan gelir. gerçekten de koalaların bu görüntüleri çok sevimlidir. koalalar günde 18 saat uyurlar!

    koalaların elleri ve ayakları, ömürlerinin çok büyük kısmını okaliptüs ağaçlarının üzerinde geçirmelerine imkan tanıyacak şekilde yaratılmıştır.



    koala, uzun kıvrık kolları, keskin pençeleri ve ağaca sıkıca tutunan ellerinin yardımıyla geniş ağaçgövdelerine hızla tırmanabilir. bu hayvanların ön ayaklarındaki ilk iki parmakları diğer üçtaneden ayrıktır. kendi elimizi düşünürsek, iki tane baş parmakları olduğu söylenebilir. arka ayaklardaki baş parmaklar da diğerlerinden ayrıktır ve diğer dört parmak gibi keskin pençelere sahip değildir. diğer parmaklardan farklı olan bu baş parmaklar küçük dallara kolayca tutunmayı sağlar. koalalar pençelerini ağaçların yumuşak ve düzgün gövdelerine çengel gibi saplayarak tutunurlar. dört ayaklarıyla da, tıpkı bizim bir sopayı kavramamız gibi ağaçdallarını rahatlıkla kavrayabilir ve ağaçdallarına sarılarak tırmanabilirler. işte koalanın ağaçların üstünde yaşamasını kolay kılan yapı budur.

    koalalar, tembel sanılmalarına karşın ağaçlar üzerinde hızla hareket edebilir hatta bir daldan diğerine olmak üzere bir metre uzağa bile sıçrayabilirler. dişi koala, iki yılda tek bir yavru doğurur ve onu kanguru gibi kesesinde taşır. yavru ilk aylarda annesinin kesesinden çıkmaz ve daha sonra 1 yaşına kadar annesinin sırtında yaşar. tabii annesi de okaliptüs ağacının üzerinden başka yerde değildir. koalaların bu ağacın üzerinde yaşamalarının nedeni, onun yapraklarını yiyerek beslenmeleridir. zaten, bu nedenledir ki koalalara yalnızca tek bir kıtada, okaliptüs ağacının bolca bulunduğu, avustralya kıtasında rastlarız.

    avustralya'da okaliptüs ağacının 600'den fazla türü olmasına karşı, koalalar bunların sadece 35 kadarını kullanırlar. okaliptüs ağacı bir koala için yalnız barınak değil, aynı zamanda önemli bir besin kaynağıdır. hatta okaliptüs yapraklarının koalanın yegane gıdası olduğunu söylemek yanlış olmaz.

    öte yandan, koalaların birçok farklı türü vardır. bu türlerin her biri farklı bir okaliptüs yaprağı ile beslenir. eğer bir koalayı alıp başka bir yere götürürseniz yanınızda onun yediği okaliptüs yaprağını da götürmeniz gerekir. yapraklarının lezzetinden başka bu hayvanların okaliptüs ağacından çok az inmelerinin bir nedeni de yerde yürürken çok zorlanmalarıdır.

    bu okaliptüs ağacı, aslında bildiğimiz nane şekerinin yapıldığı ağaçtır. yapraklarında farklı kimyasal maddeler vardır. bu maddeler, koala dışındaki bütün hayvanlar için zehirli ve tehlikelidir. başkaları için zehirli olan bu yaprakları koala yutmadan önce dişleriyle öğütür. yapraktaki zararlı madde koalanın vücudunda, karaciğerde arıtılır ve vücuttan dışarı atılır. diğer canlılar için zehirli olan bu yiyecek, allah'ın dilemesiyle koalaya zarar vermez. bu yüzden bir koala her gün yaklaşık olarak 1 kg zehirli yaprağı hiçbir problem yaşamadan yiyebilir. ayrıca koalalar ihtiyaçları olan suyun büyük bir kısmını da okaliptüs yapraklarını yiyerek alırlar. yılın belli zamanlarında okaliptüs yapraklarının üçte ikisi su taşır. bu yüzden bir koala sadece yaprakları yiyerek, aylarca su içmeden yaşayabilir. okaliptüs ağaçlarının tepeleri oldukça rüzgarlıdır. bu yüzden koalaların sıcak kalabilmeleri için sırtlarında çok kalın bir kürkleri vardır.

    zehirli bir bitki ile bir hayvan arasındaki bu uyum bize koalaların ve okaliptüslerin aynı yaratıcı tarafından yaratıldıklarını gösterir. yarattığı herşeyi kusursuz yapan bu yaratıcı hiçkuşkusuz ki tüm alemlerin rabbi olan allah'tır.


    http://www.cocuklaricin.net/harikacanlilar12.html
    (22.07.2006 18:29)

çocuk

    "ben yanarım ciğerime , ciğerim yanar ciğerine" ifadesini doğrulayan dünyaya bedel bir mutluluktur .
    (22.07.2006 10:26)

gemi

    sonsuzluluğa doğru açılan , mavi bir dünyada kaybolan bir yolcudur . yolculuğundaki dalgalar ve rüzgarlar onu alıp götürür başka diyaralara .
    (22.07.2006 09:46)

yovita

    reklamlarda çok lezzetli gibi görünen , fakat tadının hoş olmadığı sindirimi kolaylaştırıcı formül . oysa kayısı her derde deva .
    (22.07.2006 09:40)

sayfa: 1-2

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.