genel istatistikler
toplam23
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +2
toplam -0

filizkıran fırtınası

    gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
    evler yemen türküsü
    sokaklar seferberlik
    öyle bir gariplik ki
    öyle bir tedirginlik
    yaz başında güz sonrası

    ayvalar çiçekteydi
    güller daha tomurcuk
    açıl demişti güneş
    açılmıştı kıraçta kış elmaları
    çözül demişti güneş
    çözülmüştü yılanlar karanlık odalarında
    dallarda yuvalar tüy kokuyordu
    düğünçiçekleri şenlikli


    gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
    ne dal kaldı ne tomurcuk
    yerden yere çaldı otları ağaçları
    insan yüzlü bir korkuluk
    üşüdüm dünyalarca
    baskın yemiş bir kent gibi üşüdüm
    sergen etti filizleri sapsarı bir karanlık
    bahardan kışa düştüm


    acılı günler gördüm
    sığdıramam bir tek günü bir koca yıla
    geceler geçirdim yoz kentlerin bulvarlarında
    nice baharları kışlara gömdüm
    uzak düştüm yelinden yelvesinden acılı yurdun
    uzak düştüm umudundan mutundan
    yomundan uzak düştüm
    bunaltının böylesini görmedim


    severim fırtınanın her türlüsünü
    ormanlar uğultulu sular dalgalı
    severim filizkıran fırtınası'nı
    kırıp kanatmıyorsa sevincin türküsünü
    nerde benim baharım
    dalım yaprağım nerde
    gece çökmüş üstüne kerpiçsel yalnızlığın
    sanki kaplan pençesinde bir manda böğürtüsü
    ne kuş kalmış ne çiçek
    ne kırmızı ne yeşil
    sapsarı karanlıkta yerler bahar ölüsü

    1978, hasan huseyin korkmazgil
    (03.03.2009 13:03)

hiç gelme gideceksen

    can yakan bir gripin sarkisi.

    usandık
    uslandık
    bu yağmurda
    yeter
    çok ıslandık

    yol olduk
    yok olduk
    bu yollarda aşınan
    hep biz olduk
    hep biz olduk

    kimler geçerken içimden
    bir sen vardın
    melekleri imrendiren
    hiç gelme gideceksen
    ürkek buz tanesi
    zamanın gelince
    eriyeceksen

    bir açtık
    bir solduk
    soluduk yıllarca
    tek nefes olduk
    bir vardık
    bir yoktuk
    bu yolları aşındıran
    hep biz olduk
    hep biz olduk

    kelimelerle oynarken hep seninle
    kanattık kalplerimizi
    kanattık uçuran birbirimizi

    ne kaldı geriye
    ne kaldı
    ne kaldı
    geriye?
    (03.03.2009 12:59)

kız çocuğu

kızıl meydan

    kremlin sarayi'nin onundeki sahayi kaplayan, bir donemin onemli siyasi simgesi. heyhat, nice sosyalist aydinlarimizin gokteki kizil yildizlarina erisme umuduyla yurekten baglandigi bu yerin, bir devrin batisinin ardindan, simdilerde yeni yeni acilan mc donaldslariyla, starbuckslariyla, sokaklarindaki yuce cinarlarin altina park edilmis son model arabalariyla, beyni bos, yuregi bos insanlariyla emperyalizmin yeni kalelelerinden olmaya aday oldugu bilinen bir gercek, icler acisi da.

    vladimir ilyic lenin'in anitmezari ve unlu saint basil katedrali buradadir ayrica.
    (12.01.2009 22:37)

seni seviyorum

vedat demircioğlu

    itu hukuk fakultesi ogrencisiydi, 68'in verdigi ilk devrim sehidi olarak olumsuzlesti.

    abd altinci filosu'nun istanbul'a gelisini protesto icin yapilan eylemler sonrasinda catisma cikar; itu gumussuyu ogrenci yurtlarinin bahcesinde ve ara sokaklarinda gerceklesen olaylar sirasinda bir ogrenci polis tarafindan suruklenerek arabaya bindirilmesi fitili atesleyen olay olur. buna karsilik ogrenciler de polis memurlarindan bir tanesini etkisiz hale getirip yurda sokarak rehin alirlar. bir takas gerceklesir ve henuz cikmis emir dogrultusunda polisler ve fasist siviller yurt binasina girerler. "vurun komunistleri, yakin hainleri" nidalari esliginde ogrencilere saldiran polis, verdigi agir tahribatla yetinmeyip 18 temmuz 1968 gunu sabah saat 4:30 sularinda vedat demircioglu'nu 2. kat penceresinden atarak agir yaralar. olay polis kayitlari'na "polisten kacarken camdan atladi" olarak isler ve ustu ortulur. bu olay, ogrencilerin ofkesini arttirir ve dolmabahce onlerinde yeni bir miting duzenlenir, vedat demircioglu'nun yattigi hastanenin onundeki polis jipi tahrip edilir. 24 temmuz 1968'de vedat, taksim ilkyardim hastanesinde hayatini kaybeder. cenazesine polis el koymustur, yine catismalar ve polisin yaptigi hunharca saldirilar esliginde sembolik bir toren duzenlenir. vedat demircioglu ise adina yazilan mars ile dimaglara kazinir.

    (bkz: vedat demircioglu marsi)
    (12.01.2009 16:32)

turan emeksiz

sevgiliye söylenebilecek en ağır söz

taylan ozgur

    bu yaziyi yazmak bana cok koyuyor ama yazmasam duramam:

    devrim sehidi.

    ankara ataturk lisesi'nden mezun olduktan sonra odtu'yu kazanir. burada, katildigi koy bilinclendirme calismalari ve odtu sosyalist fikir kulubu'ndeki atak tavirlariyla o yillarda devrimci ogrenci hareketinin onde gelen isimlerinden birisi haline gelir. 6 ocak 1969'da abd buyukelcisi robert komer; odtu rektoru kemal kurdas tarafindan okula, yemege davet edilir. siyah makam arabasiyla odtu sinirlari icerisine girer ve burada protestoyla karsilanir. icinde taylan ozgur'un de aralarinda bulundugu bir grup eylemci, komer'in arabasini yakar.

    yaptiklari "vietnam'da pasifikasyon hareketini idare eden bir kisi, devrimci turk talebelerinin bulundugu bir universiteye elini kolunu sallaya sallaya giremez" aciklamasindan sonra teslim olurlar. " iki ulke arasinda savasa neden olabilecek suc " islemekten muebbet hapis veyahut idam cezasiyla yargilanirlar. komer'in fikrine basvurulur ve " bu hareket iki dost ulke, turkiye ve abd'nin arasindaki dostlugu daha da kuvvetlendirmistir " cevabi alinir. ozgur ve arkadaslari iki ay icinde tahliye olurlar. 69' yili sonlarinda istanbul universitesi ogrenci secimlerinde orda olmak isteyen taylan ozgur, deniz gezmis'le birlikte kucuk bir otomobile atlayip istanbul'a gider. 23 eylul 1969'da deniz yakalanir, taylan beyazit meydani'nda vurularak oldurulur. katilin; polis memuru lisan cakici oldugu duyurulur- veya suc ustlendirilir- cakici, delil yetersizliginden beraat eder. cinayetin planli, programli ve devlet eliyle gerceklestigi aciktir. cunku onlari itu kampusunden disariya cagiran birisi vardir; temiz, oldurucu tek bir kursunla can verir; cumhuriyet savcisi oldugu soylenen sozde hukukcular bu konuda ikinci kez bir sorusturma acmamayi uygun gorurler.

    taylan ozgur 40 yildir failleri apacik ortadayken "faili mechul" olarak anilir. 92' senesinde konuyu eseleyen ugur mumcu, taylan'in annesi ve ablasiyla yaptigi bir konusmada su sozleri sarfeder:

    " taylan, huseyin inan, ibrahim seven odtu'de arandigi donemlerde van'in ozalp kazasina gitmisler, huduttan barzani'nin tarafina gecmisler. burada molla barzani'nin iran sahiyla beraber fotograflarini gorunce barzani'nin de amerikan ajani oldugunu soylemis. taylan odtu'ye geldikten sonra sosyalist fikir kulubu'ndeki bir toplantida turkiye'deki kurt aydinlarin cok bilincli olmadiklarini, barzani'nin iran sahiyla fotograflarinin oldugunu, amerika'ya bagli bir ajan olabilecegini soyluyor. ve taylan'in oldurulmesi bu olayla basliyor. turkiye buyuk millet meclisi'nde 26 gencin olum fermani tutanaklari yayinlandi. bu 26 gencten hangisi sag bugun? amerikan buyukelcisi komer'in arabasini yakanlarin hepsini oldurduler. taylan sokakta vuruldu, yusuf'u huseyin'i idam ettiler. tunca sahinyilmaz trafik kazasinda gitti... bu komer'in arabasini yakanlar bir sekilde yok edildi. yani at izi it izine karismis durumda. biraz sabredin elimde onemli belgeler var bunlarin hepsini aciklayacagim. "

    ve bundan uc-dort ay sonra 24 ocak 93'te ugur mumcu da arabasina koyulan bombayla oldurulur. ee ne diyorduk? laik, demokratik, sosyal, hele hele de "hukuk" devleti mi?

    yemezler guzelim.
    (12.01.2009 00:37)

beyazıt meydanı ndaki ölü

    bir olu yatiyor
    on dokuz yasinda bir delikanli
    gunduzleri guneste
    geceleri yildizlarin altinda

    bir olu yatiyor
    ders kitabı bir elinde
    bir elinde baslamadan biten ruyasi
    bin dokuz yuz altmis yili nisaninda
    istanbul'da, beyazit meydani'nda.

    bir olu yatiyor
    vurdular
    kursun yarasi
    kizil karanfil gibi acmis alninda
    istanbul'da, beyazit meydani'nda.

    bir olu yatacak
    topraga sip sip damlayacak kani
    silâhli milletimin hurriyet turkuleriyle gelip
    zaptedene kadar
    buyuk meydani.

    nazim hikmet - mayıs 1960

    28 nisan 60'ta polis kursunuyla can veren turan emeksiz'i anlatir. yeni turku tarafindan da bestelemistir.
    (12.01.2009 00:27)

two winters only

    my dying bride'in 95' cikisli angel and the dark river albumunden bir sarki. tam bunalimlik. cok basit melodilerle saglanmis olaganustu bir ahenk.

    what is it you hope for, even though you are dying?
    and even though life is closing your tiny eyes
    why did i leave them all?
    i should be with them to die in the same place
    the pain i think, should go on forever. for always
    but no. not mine. not now. my life now begins

    call me what you will, but i'll die for no man, at all my limbs
    and the life that spreads from them
    cross my path and you'll suffer like no man before, at all
    what i hunger for, is the trial of god

    for just two winters only did we live for
    my god. what have you become? dear, dear lord

    we could have changed the world, had you been here with me.
    right now
    held you in my arms. in my arms, my love
    jesus wept so man could live forever on earth. in peace
    but my tears. they fall for you. only you
    (12.01.2009 00:24)

güldünya

    basrolunde sanem celik olan, kadina yonelik siddeti ve siginma evlerini konu alan dizi.
    (12.01.2009 00:22)

başeğmeden

çocukluğun bittiği an

    babanin vurularak olduruldugunu aylar sonra annenin sakladigi eski gazetelerden ogrendigin andir.

    (bkz: meltem guclu)
    (12.01.2009 00:13)

lost

sayfa: 1-2

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.