will and grace

son yılların boşluğu doldurulamayan bitmiş komedi dizilerine (bkz: friends) (bkz: frasier) eklenen, belki de friends ile rekabet edebilecek kalitedeki tek dizi. ve yurtdışında fırtınalar koparmış olsa da, türkiye'de adı zar zor duyulan bir dizi. akıllı esprilerle donatılmış, gay avukat will truman ve grace adler'ın hikayesini anlatan diziyi farklı kılan, sadece başroldeki kavuşamayan mükemmel çift değil.

günümüzün stereotiplerinin en önemli ikisi : zengin ve gay, bu dizide alabidiğine incelenmiş, sean hayes ve megan mullally'nin takdir-e şayan oyunculukları sayesinde hayat bulan gay jack ve zengin, dul karen, dizinin diğer baş karakterleri. diziyi mükemmel hale getiren mullally ve hayes'in aslında her yerde gördüğümüz halleri, kendi yorumlarıyla yansıtmaları.

ancak will & grace, türkiye'de pek tanınmadı ve sevilmedi. bunun sebeplerinden birincisi, amerikan kaynaklı esprilerin, türkiye'de anlaşılmaması, ki bu ithal dizilerin hepsinde varolan bir problem. ama will & grace' te jack ve will'in sürekli amerikan popüler kültürüne gönderme yapmaları, tıpkı gilmore girls'te olduğu gibi bir anlam karmaşası yaratıyor türk seyirci için. ikinci neden ise türk halkının cinsel sapmalara olan takıntısı. dizi ilk başladığı andan itibaren güçlü bir gay mesajı yayıyor, ama asıl altında yatan mesajlar, bu gay mesajına takılanların gözünden kaçıyor maalesef.
(22.08.2006 22:30)

roald dahl

2. dünya savaşında savaş pilotu olarak görev yapmış, daha sonra yaralanınca pilotluğu bırakıp masa başı işe başlayan, her hikayesi zevkle okunan, hayal gücüne hayran kalınan yazar. şeker henry'nin akıl almaz öyküsü adlı can yayınlarından çıkan bir derlemesinin sonunda yazdığına göre, gerçeklere dayanarak yazdığı yalnızca iki hikayesi varmış: savaş anılarını anlattığı çocuk oyuncağı ve mildenhall hazinesi.

yine şeker henry'nin sonunda yer alan bölümde dahl'ın nasıl yazar olduğu anlatılıyor: ortaokul ve lisedeki edebiyat öğretmenleri roald dahl'a tembel, yazmayı bilmeyen, aylak dedikleri için, yazar olmak aklının ucundan bile geçmiyormuş, repton koleji'nden mezun olunca, annesinin ısrarlarına rağmen üniversiteye gitmemiş, shell petrol şirketinde çalışmaya başlamış, tanzanya'ya gönderilmiş, 1943'te ingiltere savaşa girmeye kesin karar verdiğinde, tanzanya'da yaşayan almanlara karşı savaşmış, ve sonra da savaş pilotu olarak görevine başlamış, ama iki uçak kazası geçirince, washington'da elçilikte yardımcı hava ateşesi olarak çalışmaya başlamış. ilk günlerinden birinde ünlü yazar c.s. forester onu ziyeret edip, savaş anılarını yazıp kendisine göndermesini istemiş, forester dahl'ın notlarını bir öyküye çevirip saturday evening post'a yollayacakmış. ama dahl'ın forester'a gönderdiği, notlardan ziyade bir öyküymüş. daha sonra saturday evening post ondan başka öyküler istemeye başlamış. 50 yıllık yazarlık hayatı boyunca yazmasına en çok katkıda bulunan şey ise, öykü fikirlerini kaydettiği küçük kırmızı bir deftermiş.
(22.08.2006 18:36)

harry potter

her detayı dikkatle düşünülmüş, 1990'dan beri planlanan ve yazılan, yazarını (kraliçeden sonra) ingilteredeki en zengin kadın yapan kitaplar serisi ve ayrıca kitabın kahramanın adı. klişeleşmiş konuların üzerinde de dursa, bir çok insanın (ben de dahil) "en sevdiğim kitap" diyebildiği, internetteki tartışma gruplarının, fanfictionlarının haddi hesabı olmayan fenomen.
(22.08.2006 18:10)

sayfa:

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.