genel istatistikler
toplam10
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +7
toplam -0

düş

    düş: gercek olmayan seylerin umuda donusmus hali. kimi zaman bizleri ayakta tutar.
    (28.03.2006 19:33)

dost

    komsu camini kirdiklarinda isimleri asla verilmeyecek kisilerdir onlar.

    bir sonbahar vakti demliklerce, hic konusmadan icilen çaylarin deminin yogunlugu, paylasilan agir hayatlarin yogunluguna esittir. o caylarin yogun kirmizisi, yillar sonra agizda hastalikli bir kopek kani tadi birakmaz. gercek dostlari ayrit etmenin bir yoluda bu zamani tecrube etmekle ilgilidir. yol arkadasi olunur, yoldas olunur dostlarla. barikatlarda yanyana dövüsülür. en mahrem mektuplarin çekincesizce emanet edilecegi tek kisidir o.

    ve gözyasi dökülecekse aranilan omuzdur onunki. ne var ki her yerde, kalabaliklarin ortasinda kandan gözyasi dökülür ama o omuza bir göz sürmek korkutur insani kimi zaman. o agladigini görmemelidir. agladigini görmesini istemedigini de bilmelidir; ve bilir. en güzel günaydinlar onadir. en tahakkumsüz baskaldirilar ona karsidir.

    gercek bir dost sahibi olmak dunyanin en buyuk hazinelerinden birine sahip olmakla esdegerdir.
    (28.03.2006 01:14)

sır

    giz... sır bir bilinmeyen. bazen hickimsenin ulasamadigi teknik bir kavrama isaret ediyor. kimi zamansa birilerinin bildigi ve digerlerinin bilmedikleri icin cekindikleri... bazen tasiyan icin soyluluk siralamasinda rutbe atlattiran ozel bilgiler... ilkeleriyle yasamaya cabalayanlarda, yuklerini agirlastiran ve olumune saklanmasi gereken ayak bagi... ama yine de saklanirlar. bazi kulturlerde cok sir saklayan makbul, kamil insanlardir. daha cok bati kulturlerinde ise tam tersi...
    (28.03.2006 01:02)

sır

    ingilizlerde eskiden baronet ve sovalyelere hitap sekli. bu unvanlar babadan ogula gecen unvanlar oldugu icin simdi de isminin onune "sir" ekleyen ingilizler var. tum bunlarin otesinde "sir" modern ingilizcede artik "efendim" anlaminda saygili bir hitap sekli.
    (28.03.2006 00:52)

berk

    tarihteki modern ilk turk firkateyninin ismidir. 1961'de golcuk'ten denize indirilmisti.
    (28.03.2006 00:28)

ölüm

    olum tipki "sifir" gibidir. yani bir hiclik degildir. sifiri nasil bir sayinin sagina veya soluna yerlestirdiginizde onu on defa buyutuyor veya kucultuyorsa olum de anlamini hayatin yaninda bulur. onu yuceltir veya onun anlam yukunu azaltir; zayiflatir.
    (28.03.2006 00:27)

fakir baykurt

    koy enstitusu kokenli ve 1999 yilinda yitirdigimiz romancimiz romanlarinda hep koy hayatini, koy insanlarini, dramlarini ve icine dunyayi alan kocaman yuregiyle bize usanmadan anadolumuzu anlatti fakir , guzel insan...
    (28.03.2006 00:21)

zaman

    en buyuk dost ve en buyuk dusmandir. pek cok prospektuste yan etkisi olmayan bir iyilestiricidir. oyle derler... bir gün öğrencisini de öldürecek olan bir öğretmendir zaman.

    durduramazsin, yetisemezsin; hep ustun hep galiptir. ezer ve odullendirir de. bazi uzak galaksilerde zaman tanridir denmistir, denmektedir.
    (28.03.2006 00:16)

uzak

    bazen, bir adamin inanilmaz yalnizligini anlatan, renkliyken bile bize siyah beyaz yuzunu gosteren bir filmdir. yalniz, uzak ve uzlasamamis adamlar, kucucuk, kisacik ve mutsuz yasamlarinin en pihtilasmis yogunlugunu gorurler perdede. iste bir adamin inanilmaz yalnizligi dahi uzaktir, bir baska ulkedir kimi zaman onlar icin.

    uzak, ote kitalarda bir ulkenin adidir ornegin. yazlari sicak ve kurak, kislari ise soguk ve yagisli degildir iste. ne yakindan, ne de uzaktan ait olabildigin bir diyardir orasi. aidiyetsizligin en estetik ismidir belki.

    iste "o adamlarin" anayurttan bir yedi altmis dakika sonrasinda yasadigi inanilmaz yalnizliklarin bir ömür cinsinden toplamidir uzak. en agir yenilgilerin kaybidir.
    (27.03.2006 23:45)

yaşam

    bir teneke kutusuna sıkıştırılmış ömür suresinin, senin icin ve senin bilincinde yasamin ta kendisi oldugunu aynaya her baksinda bin kere yuz bin kere, bir omur kere yeniden ve yeniden anlamaktir.

    bu yorgun aliskanlik icindeki kabullenis, ömrün artik seni hissizlestirdigi noktasinda, her sabah yataktan kalkip ciplak ayak parmaklarini birbirine surterken ve gozlerin ayaklarini izlerken, elerinin de hala uzerine oturdugun yatagin her iki yaninda carsafa gomulu yarim yumruk olusturdugu, bir onceki ve son gunune kadar rutinin olacak sabahlarin siradanligina donusur.

    icine tikistirildigin yasamin ve dunayanin darligi seni soluksuz birakip hissizlestirene kadar sikayet edersin. rutinin pencesinde yine o gunlerden bir gun, yine kalkar kalkmaz ayaklarina baktigin o anlardan birinde aslinda sadece omurilik soganin olsa da yasamini surdurebileceini dusunursun belki.

    kendini, burusturup cope attigin kagit parcalariyla es tuttugun anlar artik sana aci vermiyorsa, kenidini boylesine asagiladiktan sonra huzursuzluk hissetmiyorsan iste o icine tikistirildigin dar ve ayni yorgun aliskanlik icinde suren yasam icinde omurulik soganinla aranda kopmaz bir dostluk bagi olusur.

    bitiksindir.

    hissi ve maddi olarak hizmet disi kalmak bir dinlenceden ote agir bir yenilginin bayragini dikmektir. hayat kazanmistir. hep oyle olur. bu kural hic degismez.

    ama sen bunu bilmiyordun yola ciktiginda.

    diyordun ki:

    her sey guzel olacak. kuslar oterken en sevdigin sarkiyi duyumsatacak sana. dostlarin dost, dusmanin delikanli olacak. yollar yakin, uzaklar sen istedikce uzayacak.

    ve saniyordun ki sen:

    her aştigin dagin arkasinda seni agirlayacak bir köy var. saniyordun ki atlattigin firtinalarin hesabiyla ilgilenecek dunya. oh be dunya varmis diyecegini saniyordun her lokmanda ve her tutun sarisinda. â?Âbuna da sukurâ?Âlerin seni mutevazi ve hayatta guclu kilacagini saniyordun.

    oysa hicbir sey guzel olmadi. kuslar kafamiza pisledi. baykus ugursuzlugunda ottu kuslar can evimizin kapilarinda. "her sey erkekce olsun istedik. dostluk da dusmanlik da. hicbiri olmadi halbuki" (a.arif) yollar uzakti. hic yakinlasmadi. sen istedikce lanetli bir ölümlü gibi höykürdü dunyanin uzak ulkeleri. herkes ve her sey uzerine kusuyordu olanca tazyikiyle. istemiyordun. ama buydu olan.

    aştigini sandigin daglarin zirvelerinde kaldin. ve anladin ki zirve ve zemin ayni seyler. ciktigin zirvenin sonsuz bir siradaglar silsilesi oldugunu nereden bilecektin. hayat sana oyle bir kazik atti ki, bunca firtinayi atlatmana ragmen limana yanastiramadigin geminin batmaya baslamasi sana â?Âsukurler olsunâ? dedirtti en sonunda.

    galiba sonuna geldik bu seruvenin. kahrolsun hayat. mücadele sürecek!
    (27.03.2006 23:30)

sayfa:

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.