kimsesizler yurdu

    negatif bir canlı sıfatını milli bir terim ile birleştirerek başka boyutlara taşıma örneği.. çaresiz ve tek başına olan genellikle genç ve çocuklar için ileriki tarihlerde vatandaşlık haklarını öğrendiklerinde sorun çıkmaması adına devlet tarafından desteklenen (yada öyle bilinmesi yeterli olan) barınaklar..
    (05.06.2008 23:53)

teşekkür belgesi

    eski moda bir motivasyon aracı.. neyse ki günümüzde sınıflandırma gereken her anlamda parasal değeri var.. eskiden o da yoktu.. şimdi takas usülü ile her türlü maddi kazanca çevirebilirsiniz.. yanlız çek defteri gibi kişiye özel işliyor.. yada biraz bekletip tekrar nakite döndürülebilir.. yanlız yarı ömrü en az 50 yıl kadar sürebilir.. hayata dair bulaşıcı özellikleri vardır.. alırken dikkatli olmak lazım.. sonradan sosyal baskı yaratabilir (iş hayatında başarılı olmak isterken yıpranmak gibi).. bence insanın karşısındaki bir canlıyı mutlu etmesi ve bunu yaparken gülücüğü farketmesi gerçek teşekkür belgesidir..
    (05.06.2008 23:48)

meta

    satılabilir herşey birer meta dır. bütünlük anlamına gelmez. eski latinceden kalmış olmasına rağmen sığ anlamıyla kullanımı genellikle çakışır ve karışır. az ve öz tüketilmesi lazımdır çoğu zararlıdır
    (05.06.2008 23:39)

sol anahtarı

    etraf ses dolu.. bazen hoşumuza gidenler olabilir.. bunların arasından beğendiklerimizi duymamış olan arkadaşlarımıza aktarırken bir referans noktası gerekir.. sonra hatta o referans noktasına uzak yada yakın paraleller.. o paraleller üzerinde zamana bağlı değişkenler.. bunların hepsi her satırbaşında aynen cümlenin başına döner..

    işte o birkaç noktadan biridir sol anahtarı.. yoğun bilgiler-duygular barındırmaz.. basit bir referans noktasıdır.. anlayan için..

    bu da şu ana kadar gördüğüm tek geometrik açıklamasıdır..
    (05.06.2008 23:26)

müdavim

    tek başına anlamlandıramadığım ama ufak tefek takı ve takıntılarla hoş karşıladığım ve söylenir söylenmez eğlence ve bağımlılık kelimelerinin karıştırılmış anlamını algıladığım hoş bir söz
    (05.06.2008 23:17)

istinaden

    geçen günün birinde.. kalabalık mı kalabalık bir ortamda içkiler önümüzde siz diyin çilingir sofrası ben diyim takım çalışması.. neyse.. konuşmanın yönünü tam ters istikamete çevirmek gerekirken (ki bazen toparlamanın en zor olduğu doruk anlardan biridir) sosyal döngü içerisinde kültürel ortamı bozmamak için olabildiğince hem akıcı hem seçiçi davranmak gerektiği anlarda -aslında köprü niteliğine denk gelen anlamda kullanılması düşünülmüş- bu bağlacı tam olarak cümlenin sonunda fiil yerine fiilimsi misali kullanınca gerçek gücünü görürsünüz..

    diğer türlü anlatmak gerçekten zor.. buna istinaden açıklamayı örneklendirmeyi uygun buldum..
    (05.06.2008 23:12)

yorum yapmak

    hayatımda tüm his organlarımla yakın temasta bulunduğum veya sadece hislerim ile yada aklım ile duygularım çakışınca türetmek istediğim, orjinalinde herşeye karşı ve hergün -her daim?!- özlemini duymamak/eksikliğini hissetmemek için çevremden eksik etmediğim bir medeniyet intikali. yorum yapan ile yapılanın tıpkı mıknatısın ters tarafları gibi birbirini çeken? varlıklar olmasına devam etmesine ancak artı ve eksi kadar yakın olabilmesinin var olduğunu bilmek toplumdaki organikliği (yaşadığımızı) hissetmektir..

    yanlız bazen benim neyim eksik diye düşünmeden duramıyor olduğum esas durumlardan biri de diyarda yorum yazmamamdır

    arz ederim
    (05.06.2008 22:59)

monsoon

    karışıklığa yol açmasın diye monsoon aynen muson diye çevrilebilir.. hatta muson yağmurlarını bilirsiniz.. aslında onlar bir tek yağmur değil de sezonsal iklim değişimleri oluyor.. (jeofizikçi damarım derinleşmeden konuyu deşmiyorum)

    http://en.wikipedia.org/wiki/monsoon
    (28.01.2008 00:29)

adamakıllı

    adamakıllı

    ateşini suyla yakan bir izci gördüm.
    ateşle suya giden bir itfaiyeci,
    ateşin üzerinde yüzen bir tekne,
    tekneyi su gücüyle çalıştıran bir denizci.

    ateşin suyla kaynadığını gördüm.
    suyun ateşle yandığını;
    denizlerin altındaki cehennem ateşinin
    en derinleri ısıtamadığı için kabardığını.

    güneşin en sulu saatine rastladım.
    ayın en ateşli gecesine,
    yıllarca susuz kaldım.
    en sıcak ateşten korkmadan usandım...
    ama sadece bir tek, bir tek sana hasret kaldım
    sulu dudakların, ateşli nefesine...

    mehmet t. akalın

    http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_sql.asp?sair=22050&siir=249918&order=oto
    (27.01.2008 16:49)

virane

    viran da kullanılır. anlamları aynıdır.
    (27.01.2008 16:35)

monsoon

    (bkz: tokio hotel) şarkısı.. (bkz: mtv) müzik ödüllerinde canlı olarak sahnede çaldılar..

    Şarkının ismi ise sadece monsoon değil , almancası "durch den monsun" , İngilizce'de "through the monsoon"a tekabül ediyor
    (27.01.2008 16:33)

flyleaf

    alternatif rock grubu. grup önceleri birçok değişik isimle sahne aldı (listen, sporos, the grove, ve passerby gibi). passerby ismiyle grup teksasda oldukça büyük ses getirdi ama bazı yasalar doğrultusunda grup ismi flyleaf olarak son halini aldı.

    ailesiyle yaşadığı sorunlardan şarkı sözü yazarak kurtulmaya çalışan lacey mosley, albümdeki tüm şarkıların yazarı ve bestecisi. yaptıkları şarkılar ve yazdıkları sözleri "güzel,kırıcı ve agresif" olarak tanımlıyor.

    "flyleaf" adını taşıyan ilk albümlerini 2005'te yayınlayıp büyük ilgi gören grup, "fully alive", "breathe today" ve "i'm so sick" şarkılarına klip çekti.

    http://www.flyleaf.rocknturk.com/
    (27.01.2008 16:29)

wikipedia

    konferansında hikayesini ilgiyle dinlediğim eğlence odaklı bir şahsın deneme yanılma yöntemi ile bir gecede oluşturduğu (işten atılınca bir süredir gidilen bardaki konuların uzaması yüzünden evde bilgisayar başından devam edelim sendromuna çözüm olarak geliştirilen) bir sosyal paylaşım mantığı.. dikkat: sosyal paylaşım!.. kendileri dahi (jimbo) içerik olarak güven duyulmaması gerektiği, akademik olarak kullanılmaması, demokratik olmaması gibi konulara saatlerce dikkat çekmiştir (aslında basın sürekli bu konuları sormuştur da ondan öyle olmuştur)

    --- alıntı ---
    jimmy donal "jimbo" wales (7 ağustos, 1966 doğumlu); vikipedi ve çeşitli wiki projelerini yöneten, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan wikimedia vakfı'nın kurucusu ve başkanıdır. wales ayrıca wikia(wikimedia ile bağlantısızdır) adında kâr amaçlı bir şirketin de kurucusudur. wales, wikicities tasarısını bu şirkette kurmuştur.
    --- alıntı ---
    (27.01.2008 16:21)

amatör grup

    resmi kayıtlarda adı geçmeyerek, organizasyonlara bağlı olmayan, kayıtlı albümü bulunmayan ve o yüzden piyasaya çıkmamış sayılan, patlamaya hazır, çoğu zaman profesyonelleri hem kalite hem beceri açılarından sollayabilen örneklerinin bulunduğu özellikle ülkemizde ciddi bir ayırımcılık yaşandığı amatör çalışmalarına devam eden müzik gruplarına konulan etiket..

    ayrımcılık derecesi öyle şiddetlidir ki albüm çıkartan gruplar çoğu zaman üzerlerinden amatör damgasını silmeye zorlanırlar.. ne forumu kalır, ne duyurusu nede basın haberleri..

    bazı durumlarda (özel tanıdıklar vasıtası ile) hiç albüm yapmamış gruplar otomatikman bu terimden sıyrılır.. bunun nedenleri ve nasıl gerçekleştiği halen büyük sırdır..

    amatör gruplar rahattır, serbesttir, cover yapar, heryere gider ve çıkar, para pul derdi (lafı bile geçmediğinden) yoktur, hırslıdır, sessizdir, dinleyendir, yaptığı işe karşı son derece özenlidir üstelik devamlılık için gereklidir.. müzikalite seviyesini sürekli zorlamak ve kültürel yozlaşmanın yaşanmaması için tükenmemeleri gerekir.. neyse ki barlar amatör grupları hep sever, yer verir, karşılıksız! sevgiye dayalı ortamlar hazırlar, kendilerini rahat hissetmeleri için bira ısmarlar* (*sayısı değişkendir)
    (27.01.2008 16:14)

powertürk müzik ödülleri

sayfa: 1-2-3...-6

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.