son beğenilen tanımları     

genel istatistikler
toplam4
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +6
toplam -0

whyyyyy

    nerden başlasam diye düşünüp durduğum her yazmaya başladıgımda bir aksiliğin çıkması sonucu yarım kalan bi yazı çok ta geç kalmadım olsa gerek ama?
    tanışalı yedi ay geçmesine ragmen o kadar güsel şeyler paylaştıgım bir arkadaş ki yeri geldiginde birlikte agladık birlikte güldük yeri geldiginde birbirimize destek olduk sonrada bir baktıkki sanki birbirimizi yıllardır tanıyoruz .umarım bu böyle uzun yıllar daha devam eder ki bu kadar iyi bir dostu kaybetmek benim için çok zor olucak kaybetmemek dilekleriyle…
    beni kolumdan tutup buralara getiren bu vampir ; iyiki varsın iyiki arkadaşımsın teşekkürler herşey için (biliyorum kısa oldu ama senle arkadaşlığımız sayfalara sığmaz bilirsin )
    (09.02.2007 06:24)

sav

    İslamiyet öncesi türk edebiyatında sözlü döneminde çıkmıştır ortaya. bugünkü atasözlerinin ilk şekillerindendir. manzum olarak doğmuşlardır. anonimdir. saglam bir söyleyiş, güçlü bir anlam görülür. yaşamla, toplumla, insan dogasıyla ilgili saglam görüşler içerir.
    (30.01.2007 10:19)

kar

    kar: kış mevsiminin en güzel meyvesi... yağdığında sokağa koşmak ister çocuklar. o kadar güzeldir ki, o anın bitmemesi için dua edesiniz… ancak her güzel şey gibi bunun da sonu olacaktır ve siz buna olduğunca üzüleceksiniz... ankara'da ise bu durum biraz daha farklıdır...

    hafif üşümeyle girdim odaya, biraz nemli saçlarım sandım başta sonra dışarının hiç olmadığı kadar turuncu olduğunu ve bu gri şehrin beyazla turuncu karışımı bir şey olduğunu fark ettim. cama doğru hızlıca yürüdüm… evet, evet kar yağmıştı hatta sanki güç gösterisi yapıyormuşçasına bir sağa bir sola estiriyor tüm gücüyle, her yer bembeyaz olmuş, evin önündeki küçük * çam ağaçları sanki gelin gibi süslenmiş ya da ankara'nın biraz imajı değişmiş makyaj yapmışlar…
    aylardan ocak, belki de ankara'nın en çekici olduğu zaman. denizsiz olan şehrin en güzel tarafı camın önüne oturup elinde çayın, bir yandan petekten gelen sıcaklık, bir yandan da dışarıdan gelen soğukluk var üzerinde… ama sen hazırlıklısın, battaniyen var, üzerinde sıkı sıkı sarıldığın, dışarıya inat üşütemezsin diyorsun tüm asiliğinde. bir şarkı mırıldanmaya başlıyorsun sürekli nakaratını tekrarladığın, bir türlü başa dönemediğin bir şarkı. hayalindeki kişiyi tekrar hayallerine katarak ne yaptığını düşünmek oluyor tek düşüncen. tek düşüncen onun şu anda yanında olması, tek battaniyeye sıkışmanız belki şöminede çıtırdayan odunların sesinde dışarıyı izleyerek saatlerce şarap içmek, sabaha karşı sızıp kalmak ya da biraz daha çılgınca davranıp sıkıca birbirlerini giydirip dışarı çıkıp kardan adam yapmak sonra da yaptığı adamı bebekleri ilan edip onu giydirmek. hatta bana kalsa onu eve götürmek saçmalama sesleriyle şımarıp kendimi yumuşacık karlara atmak ve kar tanesinin ilk ve son sesini dinlemek sonrada üzülmek her şeyin işte bu kadar gelip geçici olduğunu fark etmek. ve bu güzel olayında bittini hissetmek acı bir anda bu güzel başlayan ama kötü düşten irkilirsin çünkü düşün sadece düştür gerçekliği zor olan bir hayal sadece ve işte o anda kafanda bir şey belirir…
    hemen koşarsın vestiyere, sıkı sıkı giyinirsin eldivenini özenle, şapkanı takarsın ve kendini dışarı atarsın. başta korkarsın, hava içerde görüldüğünden de acımasızdır, daha zorludur, daha soğuktur. başta arkana bakarsın bıraktığın izlere, geride bıraktıklarına. aslında geride ne bırakırsan bırak önünde o kadar çok beyazlık olduğunu fark edersin ki o kadar çok iz bırakacak yerin çok fazla olduğunu arkadakilerin artık eski hale geri gelmeyeceği gibi bir daha da aynısı olmayacağını anlarsın. umurunda olmaz, bir türlü başını getiremediğin şarkıyı en başından mırıldanırsın. sessiz sokakta mırıldanman çalkalanır. üzerine yağan kar taneleri sana eşlik eder ve kendini karın üstüne atarsın. bir süre turuncu olan gökyüzünü izlersin üstünü karlar örtmeye başlar, beyaz olur üstün başın sırtın üşümeye başlar hasta olacağını belirtileri başlar gibi olur. son kez karlar üstünde ellerini ve ayaklarını açarsın kar meleğini yaparsın beyazlıklar üzerinde gerçek bir meleği andıran pürüzsüz meleği bozmamaya dikkat ederek kalkarsın.
    aslında ankara'da kar akşam yağarken güzeldir ertesi günü ise sadece kalan helva gibi olan yerler ve yaşlı bir amcanın dışarı çıkıp arabasının üstüne temizlemesi, buzlara dikkat ederek yürümeye çalışan koşuşturan insanlar, bense akşamki gecenin verdiği yorgunlukla hala uyuyor...
    (30.01.2007 09:31)

aşk

    aşk, var ya da yok, güzel ya da kötü, bencil ya da değil, kısacası şiddetli ikilemler söz konusu olan 3 harflik ama 3 harfin sayfalar dolusu olan açıklaması…
    aşkın var olduğuna inandığımızı farz edersek, aslında hiç ummadığın anda kalbinden midene olan bir ağrı olarak başlar ilk belirtileri sonra sabahları uyanma nedenin… güne aşık olarak bakmak her şeyden farklıdır senin için, kuşlar ayrı bir cıvıldar güneş gülümser, artık her türlü zorluğu birlikte paylaşacaksındır. Önceleri bir boşluğu dolduran kişi artık senin için yeri doldurulmaz birisi olmuştur. beklersin, sabredersin, inanırsın ona artık her şeyin o olduğuna inanırsın ama her güzel şeyin bittiği gibi bu da biter bu da geçer geride sadece hayal kırıklığı ve güzel günlerden kalan bir kaç resim ve izleri kalır…
    (30.01.2007 09:24)

sayfa:

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.