son beğenilen tanımları     

genel istatistikler
toplam19
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +2
toplam -0

pisiperi

    karşılama komitemin bir parçası, çok nazik.
    (27.05.2006 22:19)

zamane sozluk

    ekşi sözlükten sonra, en büyük ve en kaliteli sözlüktür diye tanımlanabilir.
    www.zamane-sozluk.com
    (27.05.2006 22:11)

zamane radyo

    zamane sözlüğün ekşi sözlükten önce okuyuculara kazandırdığı bir fasilitesidir.
    (27.05.2006 22:10)

him

    him, bir efsanedir, şarkılarıyla solistin muhteşem ses uyumu, bünyede bağımılılık yaratır.
    (27.05.2006 14:56)

anathema

    doom metalin türkiye'de en bilinen ismidir.
    (27.05.2006 14:55)

bat dünya bat

    oğuz atay'ın felsefesinin, ideolojisinin sadece kendisininkinin değil, kimseninkinin işlemediği bu dünyayı batırma dileğidir. yerlidir, yerindedir.
    (27.05.2006 14:55)

tutunamayanlar

    disconnectus erectus:
    beceriksiz ve korkak bir hayvandir.ınsan boyunda olanlari bile vardir.yalniz penceleri ve ozellikle tirnaklari cok zayiftir. dik arazide, yokus yukari hic tutunamaz. yokus asagi, kayarak iner.(bu arada sik sik duser.)tuyleri yok denecek kadar azdir.gozleri cok buyuk olmakla birlikte, gorme duygusu zayiftir.bu nedenle tehlikeyi uzaktan goremez. erkekleri, yalniz biralildigi zaman acikli sesler cikarirlar. disilerini de ayni sesle cagirirlar. genellikle baska hayvanlarin yuvalarinda(onlar dayabildikleri surece) barinirlar.ya da terkedilmis yuvalarda yasarlar. belirli bir aile duzenleri yoktur.dogumdan sonra ana, baba ve yavrulari ayri yerlere giderler.toplu olarak yasamayi da bilmezler ve dis tehlikelere karsi birlestikleri gorulmemistir. belirli beslenme duzenleri de yoktur.baska hayvanlarla birlikte yasarken onlarin getirdikleri yiyeceklerle gecinirler.kandi baslarina kaldiklari zaman genellikle yemek yemegi unuturlar. butun huylari taklit esasina dayandigi icin, baska hayvanlarin yemek yedigini gormezlerse, aciktiklarini anlamazlar.(bu sirada cok zayif dustukleri icin avlanmalari tavsiye edilmez.) ıcguduleri tam gelismemistir. kendilerini korumayi bilmezler.fakat - gene taklitcilikleri nedeniyle- baska hayvanlarin dovusmesine ozenerek kavgaya girdikleri olur.simdiye kadar hicbir tutunamayanin bir kavgada baska bir hayvani yendigi gorulmemistir.bunula birlikte hafizalari da zayif oldugu icin, sik sik kavga ettikleri, bazi tabiat bilginlerince gozlenmistir.(ayni bilginler, kavgaci tutunamayanlarin sayisinin gittikce azaldigini soylemektedirler.) din kitaplari, bu hayvanlari yemegi yasaklamissa da , gizli olarak avlanmakta ve etlerikacak olarak satilmaktadir. tutunamayanlari avlamak cok kolaydir. anlayisli bakislarla suzerseniz, hemen yaklasirlar size. ondan sonra tutup oldurmek isten bile degildir.ınsanlara zarali bazi mikroplar tasidiklari tespit edildiginden, belediye saglik mudurlugu de tutunamayan kesimini yasak etmistir. yemekten sonra insanlarda gorulen durgunluk, hafif sikinti, sebebi bilinmeyen vicdan azabi ve hic yoktan kendini suclama gibi duygulara sebep olduklari, hekimlerce ileri surulmektedir.fakat ayni hekimler, tutunamayanlarin bu mikroplari, kasaplik hayvalara da bulastirdiklarini ve bu sikintidan kurtulmanin ancak et yemekten vazgecmekle saglanabilecegini soylemektedirler. hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun sure ugrasmis ve bunlari sirklerde calistirmak istemislerdir.fakat bu hayvanlarin, beceriksizlikleri nedeniyle hicbir huner ogrenemediklerini gorunce vazgecmislerdir. ayrica birkac sirkte halkin karsisina cikartilan tutunamayanlar, onlari guldurmek yerine mahzun etmislerdir.(halk giselere saldirarak parasini geri istemistir.) filden sonra, din duygusu en kuvvetli olan hayvan olarak bilinir.oldukten sonra cennete gidecegi bazi yazarlarca ileri surulmektedir.fakat toplu, ya da tek gittikleri her yerde hadise cikardiklari icin, bunun pek mumkun olmayacagi sanilmaktadir. baslari daima one egik gezindikleri icin, cesitli engellere takilirlar ve her taraflari yara bere icinde kalir. onlari bu durumda goren bazi yufka yurekli insanlar, tutunamayanlari ev hayvani olarak beslemeyi de denemislerdir.fakat insanlar arasinda barinmalari -ev duzenine uymamalari nedeniyle- cok zor olmaktadir. beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldirmakta ve evden kovulunca da bir turlu gitmeyi bilmemektedirler. evin kapisinda gunlerce , acikli sesleriyle bagirarak ev sahibini canindan bezdirmektedirler. (bir keresinde, ev sahibi dayanamayip kacmissa da , tutunamayan, sahibini kovalayarak, gittigi yerde de ona rahat vermemistir.) sehirlere yakin yerlerde yasadiklari icin, onlari sehrin icinde , citle cevrili ve yalniz tutunamayanlara mahsus bir parkta oturarak, sayilarinin azalmasini onlemeyi dusunmenin zamani artik gelmistir."
    (27.05.2006 14:54)

nabi

    17. yy divan edebiyatına hikemi tarzı getirmiş, didaktik içerikli şiirleriyle tanınmış şairdir.
    (27.05.2006 14:52)

nef i

    17. yy ünlü divan şariridir. övgü ve yergileriyle ünlüdür. 4. murat tarfından korunmaktaydı. ancak dönemin veziriazamı bayram paşaya yazdığı kasidesi sebebiyle öldürüldü. edebiyatçılar o kasidenin 4. murat'ın kendisine yazılmış olduğu için de öldürülmüş olabileceğini söylerler
    (27.05.2006 14:52)

nedim

    ünlü 18. yy divan şairi. rint, şuh tarzıyla ve tasavvufu önemsemeyişiyle, bir eğlence adamı oluşuyla ünlüdür. divan edebiyatına şarkı türünü kazandırmıştır. patrona halil isyanı sırasında öldürülmüştür.
    (27.05.2006 14:50)

sadabat

    lile devri süresinde, kağıthane deresinin etrafına yapılan eğlence mekanı. nedimin şiirlerinin ana temasını oluşturmuştur.
    (27.05.2006 14:49)

gocce di memoria

    sono gocce di memoria
    queste lacrime nuove
    siamo anime in una storia
    incancellabile
    le infinte volte che
    mi verrai a cercare nelle mie stanze vuote
    inestimabile
    e inafferrabile la tua assenza che mi appartiene
    siamo indivisibili
    siamo uguali e fragili
    e siamo gii  cosi¬ lontani
    con il gelo nella mente
    sto correndo verso te
    siamo nella stessa sorte
    che tagliente ci cambieri 
    aspettiamo solo un segno
    un destino, un eterniti 
    e dimmi come posso fare per raggiungerti adesso
    per raggiungerti adesso, per raggiungere te
    siamo gocce di un passato
    che non pui² pii¹ tornare
    questo tempo ci ha tradito, i¨ inafferabile
    racconteri² di te
    inventeri² per te quello che non abbiamo
    le promesse sono infrante
    come pioggia su di noi
    le parole sono stanche, ma so che tu mi ascolterai
    aspettiamo un altro viaggio, un destino, una veriti 
    e dimmi come posso fare per raggiungerti adesso
    per raggiungerti adesso, per raggiungere te

    turkcesi de:

    hafiza damlalari
    bu yeni goz yaslari
    biz bosverilemeyen tarihin
    ruhlariyiz...
    sonsuz zamanlarda
    paha picilmez bos odalarimda bana gelmeyi denemelisin
    cunku benim bana armaganim yoklugun olculemez (birebir cevirisi "bana ait yoklugun olculemez")
    biz bolunemeyiz.
    biz ayni ve kirilganiz.
    ve aklimizdaki buzlar ile
    kendimize simdiden uzagiz.
    sana kosuyorum
    paylasirken ayni kaderi.
    ki kaderi degistirmek bizi degistirir .
    sadece bir isareti bekliyorum.
    kader,kismet gibi.
    senin olabilmek icin simdi sadece senin olabilmek icin
    senin olabilmek icin sadece senin olabilmek icin simdi
    daha fazla geri donemeyen,
    gecmisin goz yaslariyiz.
    bu sefer bize ihanet etti..beklenmedik sekilde..
    seni anlatacagim.
    sahip olamadigimiz herseye istek duyarken.
    sozler buharlasti
    ustumuzdeki yagmur damlalari gibi.
    beni dinleyecegini bilsem de sozler yoruldu
    baska bir yolculugu bekleyecegiz,baska bir kaderi,baska bir dogruyu...
    senin olabilmek icin simdi sadece senin olabilmek icin
    senin olabilmek icin sadece senin olabilmek icin simdi
    ...
    karşı pencere'nin muhteşem soundtrackidir. giorgia tarafından söylenmiştir. sezen aksu versiyonu da dinlenmeye değerdir.
    (27.05.2006 14:43)

ange

    fr. melek
    (27.05.2006 14:41)

angelica

    bu akşam neredesin?
    yıldızların aydınlattığı cennetin kır çiçeği
    hâlâ uçmanın büyüsünde.
    özgürlüğe ağıt yakar saplantılar

    değişti anlamlar ebedi bir sözcükle
    oysa ben hâlâ yanıyorum senin ateşinle
    hiç bitmeyen, sahte bir maskeli balo
    vaad edilmemiş, bulanık aşkın tadı aynı değil ki

    ve hâlâ merak ediyorum hiç aynısını merak ettin mi
    ve hâlâ merak ediyorum...

    (buyrun bu da türkçesi)
    (27.05.2006 13:52)

galatasaray lisesi

    1481 yılında kurulmuştur(mekteb-i sultani adı ile)
    1868 yılında galatasaray ismini almıştır.
    türkiye'nin en önde gelen isimlerini yetiştirmekte olan mektebim, bir cemiyet gibidir. herkesin galatasaraylı adı altında toplandığı bu kurum, kendi içinde bir cumhuriyet gibidir.
    forma zounluluğu yoktur.
    özel okul değildir.
    içeride sigara içmek serbesttir.
    yatılısı vardır, ülkenin her yerinden öğrenci alır.
    istiklal caddesinin göbeğindedir, yatakhaneleri haliç ya da istiklal manzaralıdır.
    anadili fransızcadır, buna karşın fransız eğitim yuvası değildir, saint hede hödölerden değildir.
    müdürü yıl itibariyle gün kut kişisidir, yanına meral mercan isimli kabataş'ın eski müdür yardımcısını alarak okuldaki anarşiyi söndürme çabasına girişmiş ancak öğrenciye sökmemiş, her gün uzaklaştıma almaya alışık bünyeler eylemlerine devam etmiştir.
    fransız öğretmelerinin kalitesiyle bilinir, zaten fransadaki öğretmenler için gsl bir kariyer mekanıdır.
    böyledir mektebim...
    to be continued
    (27.05.2006 13:48)

sayfa: 1-2

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.