son beğenilen tanımları     

son kötülenen tanımları
-seks/#6683
-/#5827
genel istatistikler
toplam19
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +5
toplam -2

bab-ı esrar

    öyle bir parça, albümdür ki zamanında bir kere sevmişseniz bir daha bırakmaz sizi... ben sevmiştim zamanında. unutmuşum sonra. geldi buldu beni, bir daha giriyor hayatıma. aslında bırakamayan benmişim de farkında değilim.
    (08.10.2007 00:10)

başlık açmak

    diyarda yapılması giderek zorlaşacak olan eylemdir.
    (19.07.2006 18:46)

kahır mektubu

    Sanat güneşimizin 1980 yılında çıkarmış olduğu albümün adıdır. albüm ismini plağın ön yüzündeki 26 dakikalık kahır mektubu isimli şarkıdan almıştır. aslında bu şarkı birbirine ustaca eklenmiş, final bölümüde sayılırsa sekiz ayrı şarkı olarak da düşünülebilir. şarkının bestesi muzaffer özpınar'a aittir. zaten plağın kabında 'özpınarın pınarından' ifadesi bulunur. şarkının sözlerini ise muzaffer özpınar, ahmet selçuk ilkan, ilham behlül pektaş ve zeki müren eşsiz güzellikte bir şiir ustalığı göstererek yazmışlardır. bu şaheser için; hakkını vererek okuyabilecek tek kişi vardı, o da zaten okudu denir. zeki müren'in arkasında ise boğaziçi musiki derneği korosu vokal yapmıştır.
    şarkının sözleri ise :

    ne zaman iki satır yazmaya kalksam
    hep sana, hep seni, hep bizi yazıyorum
    ne zaman bir kadeh alsam elime
    hep sana, hep seni, hep bizi içiyorum
    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum

    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum

    elveda, elveda
    elveda deyip bir gün viran edip gönlümü
    ayrılıp gidişinin bu gece yıldönümü
    bugün de sensiz içtim, bu akşam sensiz içtim
    bu gece her damlayı iki kadehe biçtim

    ayrılık öyle zor ki, kimsesiz kalan bilir
    gözyaşı ne demektir, her gün ağlayan bilir

    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum

    yokluğunla başbaşa kendimden, kendimden
    kendimden geçiyorum
    şerefe deyip şimdi bin kahır, bin kahır
    bin kahır içiyorum

    birazdan gözlerimden geçersin ılık ılık
    nice yıllar sevgilim, mutlu olsun, mutlu olsun
    kutlu olsun ayrılık

    sevincim, kederim sen..
    gözlerim, ellerim sen
    benim ne suçum var ki
    sen benim kaderimsen?

    karıştırmış kaderim şu gönlümün harcını
    yaş döküp ödüyorum ben bahtımın borcunu
    ah, ah , ah , ah, ah, ah , ah, ah
    dertliyim, efkarlıyım, gönlüm yine tasada
    unutmak istiyorum kendimi bu masada...
    unutmak istiyorum kendimi bu masada

    herşey yalnız senin için, üzme kendini
    herşey yalnız senin için, üzme kendini
    belki bugün, belki yarın anlayacaksın
    çok sevdiğimi
    ağlayacaksın

    ayrılık mı çıktı falda?
    sen bir yanda ben bir yanda?
    böyle bir aşk bu zamanda
    ah,
    belki bugün, belki yarın anlayacaksın
    çok sevdiğimi
    ağlayacaksın...

    rüzgar gibi geçti yıllar, tutunacak dal kalmadı
    bir an mutlu olmak için çekilmedik dert kalmadı

    senle dolu özlemlerim, dilimdedir sitemlerim
    düşman çıktı sevenlerim, sığınacak dost kalmadı
    sarılacak dost kalmadı

    bekleyişle, özleyişle, ömrüm geçti böyle
    gözyaşlarım döndü sele,
    ağlamadık gün kalmadı
    yaşanacak gün kalmadı

    bir yalanmış tüm gerçekler, o ümitler, o dilekler
    boyun büktü hep çiçekler, koklanacak gül kalmadı
    bir an mutlu olmak için yürünmedik yol kalmadı
    yaşanacak gün kalmadı

    bir an mutlu olmak için çekilmedik dert kalmadı
    yaşanacak gün kalmadı

    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum

    alnıma dökülen beyaz saçları
    okşayıp dizinde yine tara ne olur
    mazide kaybolan hatırları
    unutma, yeniden ara ne olur
    ara ne olur...

    kalbin sızlayacak baksan arkana
    yine ilk günki gibi gülümse bana
    dedim ki 'gelecek' dosta, düşmana
    yüzümü çıkarma kara ne olur

    çıkacaksın diye köşe başından
    bekle, bekle, beklemekten usandım artık
    çilemin gemisi gelmiş, demirli
    yükle, yükle, yüklemekten usandım artık

    dünyayı durdurdum, bakarsın diye
    fallara bağlandım, çıkarsın diye
    yolların sonunda sen varsın diye
    ekle, ekle, eklemekten usandım artık

    içimde bir ümit var, 'geleceksin' diyorum
    belki çok uzaktasın, bunu da biliyorum

    kader kelepçesini elime vurdu felek
    'geleceğim' demiştin, ben hala bekliyorum
    ben hala bekliyorum

    bir şiir yazdım sana, bir şarkı yaptım sana
    mutlu günüm, herşeyim, ahh beni anlasana
    masaların üstüne ismini kazıyorum
    bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum

    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum

    ne zaman iki satır yazmaya kalksam
    hep sana, hep seni, hep bizi yazıyorum
    ne zaman bir kadeh alsam elime
    hep sana, hep seni, hep bizi içiyorum
    her gece kederdeyim, durmadan içiyorum
    sevda ektim kalbime, yalnızlık biçiyorum
    yalnızlık, yalnızlık, yalnızlık biçiyorum
    (14.07.2006 07:13)

müneccim miyim ben

    diyarın, vampara mekanizmasını kullanırken hiçbirşey yazmayıp direk bulalım diyen kişilere verdiği cevaptır. zaten hiçbirşey yazmadan neyi nasıl bulsundur. **
    (28.06.2006 23:12)

menenjit

    menenjit veya meninjit. sinir sistemini saran meninks isimli beyin zarının iltihabıdır. çok çeşitli mikrobik sebeplere bağlı olabilir. ateş ile birlikte baş ağrısı, fotofobi, bilinç bulanıklığı ve ense sertliğine sebep olur.
    (11.06.2006 01:05)

fotofobi

    foto:ışık, fobi:korku. normalde göze ışık gelince irisi büzen kas kasılır. bu kasın kasılmasını engelleyen parasempatolitik ilaçların etkisiyle fotofobi oluşabilir. kuduz hastalığında ise hastalığa bağlı ortaya çıkan ağrılı yutkunma hissini tetiklediği için ışığa bakmaktan kaçınma durumu görülür.
    (11.06.2006 00:59)

parasempatolitik

    parasempatomimetik'in zıttı, sempatomimetiğin eş anlamlısı. vucudumuzda irademiz dısında calışan otonom sinir sisteminin iki parçasından biri olan parasempatik sistemin etkisini azaltan anlamına gelir.
    (11.06.2006 00:43)

atropin

    parasempatolitik bir ilaçtır. kalp ritminin hızlanmasına neden olduğu için bazı kalp krizi vakalarında tedavi için de kullanılır. gözbebeklerini, iris kasını gevşettiği için genişletir; bu yüzden hem yakın görme bozulur hem de fotofobi olur. ter ve tükrük bezi salgısını azaltır, cilt ve agız kuruluğu yapar. terlemeyi azalttığı için vucut ısısı yükselir. sindirim sistemi hareketlerini yavaşlattığı için mide boşalmasını geciktirir, kabızlık yapabilir. mesane kasları gevşediği için hem mesane kapasitesi genişler hem de idrar yapmakta zorluk olur. yüksek dozlarda sinirlilik, halüsinasyon ve aşırı uyarılmaya neden olabilir. daha yüksek dozlarda koma ve solunum merkezi felci ile ölüme neden olur.
    (11.06.2006 00:38)

atropa bella donna

    gözbebeklerini büyütücü etkisi olan atropin adlı ilacın elde edildiği bitkidir. bunu bilen kadınlar eskiden bu bitkinin özütünü gözlerine damlatıp daha güzel olmaya çalışırlarmış. bu nedenle türkçe'deki karşılığı güzel avrat otu 'dur.
    (11.06.2006 00:25)

dan

    go daki ustalık derecelerindendir. 1'den 10'a kadar gider. ama daha 10.dan görülmemiştir. dünya şampiyonu olabilmek için 8 ya da 9 dan yeterlidir. aynı zamanda uzakdoğu dövüş sporlarında da karakuşagın dereceleridir.
    (06.06.2006 06:05)

kyu

    go isimli oyunda dan 'dan önce gelen derecelendirme. kyu'nuz ne kadar düşükse o kadar iyisiniz demektir. 30 dan başlar ve 1 e kadar gider. 1.kyu dan sonra 1. dan a geçilir. böyle bir derecelendirme aikido 'da da vardır.
    (06.06.2006 06:03)

go

    çin imparatoru shun'un aklı kıt oğlu shang kiun'un zekasını geliştirmek için icat ettiği oyundur. japonya'ya resmi olarak girişi 735 yıllarında, tenpyo dönemi'nde, japonya'nın çine gönderdiği elçi kibi daijin'in bu oyunla geri dönmesi ile olmuştur. 19 yatay ve 19 dikey çizgiden oluşan kare bir tahta üzerinde oynanır. oyunu öğrenmek için 9 a 9 luk ya da 13 e 13 lük versiyonları da bulunur. bu tahta evreni simgeler ve goban diye isimlendirilir. oyunda 180 beyaz 181 tane de siyah taş vardır. oyuna siyah taşları seçen oyuncu başlar. karedeki 361 kesişme noktasından birine bir taş koyar. tam bir strateji ve hakimiyet oyunudur. oyunun amacı en az taş ile en çok alanı kontrol altında tutmaktır. etrafı çevrilen taş ölür. görünüşte çok basit bir oyundur ama oynadıkça ne kadar karmaşık olduğu anlaşılır. satrançile karşılaştırılırken 'satrançtüccarların oyunuysa, go filozof oyunudur' denir. go daki tüm taşlar özellik olarak eşdeğerdir. ancak tahta üzerindeki konumları oyunun yapısını belirler. oyunun karmasıklığı suradan da anlasılabilir. satranc ta ilk hamle için (beyaz) 20 imkan vardır. siyahın ilk hamlesi için de 20. toplam 400 imkan yapar bu da. go da ise siyahın ilk tası için 361, beyaz için de 360 imkan vardır. bu da toplam 129.960 imkan yapar. 1600 lü yıllarda japon savas okullarında zorunlu bir oyun olarak yer almıstır. çinli ve japonlu komutanların savaş taktiklerini go dan esinlenerek yaptıkları bilinmektedir. oyun gerekenden çok daha fazla konsantrasyon, soğukkanlılık ve en önemlisi sabır gerektirir. 19 a 19 luk tahtalarda yapılan turnuva maçlarında 3-4 gün süren müsabakalar olmaktadır. su ana kadar yapılan bilgisayar programlarının hiçbiri ortalama hatta zayıf bir go oyuncusunu yenebilecek kadar iyi değildir. oyun ucu açık denizler gibidir. oynayan bir kişiyi kolayca yenen bir oyuncu, onu kolayca yenen bir oyuncu...gibi sonsuz bir zincir oluşturulabilir. tarihin derinliklerinden bugüne dek iki aynı go oyunun oynanmadığı söylenir. gelmiş geçmiş en iyi go oyuncuları jowa, dosaku ve shusaku'dur. profesyonel oyuncular bitirdikleri oyunları tekrar baştan sona hatırlayabilirler.
    japonya'ya 1945'te atom bombası atıldığı zaman go oynayan iki kişi patlamanın etkisi ile dağılan taşları toplamış ve oyuna kaldıkları yerden (107. hamle) devam etmişlerdir.
    oyuna yeni başlayan biri 30 kyu dan başlar. 1 kyu'dan sonra 1 dan gelir. 1 dan'dan 10 dan'a kadar derecelendirme yapılır. ama 10 dan sayısı varsayımsaldır çünkü şimdiye kadar en çok 9 dan görülmüştür. ortalama bir go oyuncusu en fazla 7 dan olabilir.

    murphy'nin go yasaları
    1) murphy'nin yasası: 'eğer bir şeyin yanlış gitme olasılığı varsa, yanlış gider'

    - oyunu kazandığınızı düşündüğünüz anda kaybedersiniz.

    - oynanabilecek bir çok kötü hamle arasından, zayıf oyuncu en kötüsünü seçer.

    - zayıf oyuncu uzun süre düşündükten sonra, taşlarının ölmesini sağlayan tek hamleyi oynar.

    - her çözüm yeni sorunlar yaratır.

    - taşlarınız ölmüş gibi görünüyorsa daha fazla üzerinde durmayın.

    2) gelişim yasası:

    - joseki çalışırsanız iki seviye gerilersiniz.

    - meijin joseki bilmez.

    - iyi başlayan bir oyun kötü bitecektir. kötü başlayan bir oyun daha kötü biter.

    - düşünmek, zayıf oyuncular için, uyumakla eşdeğerdir.

    - taşları esir edebilirsiniz, ama oyunu kazanamazsınız.

    - rakibiniz sizden güçlüyse ve onun sinirlendirmişseniz, hiçşansınız yok demektir.

    3) go oyununda dövüş yasası:

    - kanlı bir dövüş yaşamadan oyun kazanan hiçbir usta yoktur.

    - çoğu zaman yardım için kullanılan taşların kendisi bizim için birer engel oluşturur.

    - saldırı en iyi savunmadır.

    - iki çeşit şans vardır: kötü şans (sizinki) ve iyi şans (rakibinizinki)

    - arka arkaya üçiyi hamle yapamazsınız.

    4) muphology nin go oyununa uygulanması:

    - eğer size eğlenceli geliyorsa oyundur, size rahatlık veriyorsa hobidir. eğer sizi sinirlendiriyorsa bu go oyunudur.

    - oyun biter bitmez en iyi nasıl oynamak gerektiğini anlarsınız.

    - hiçbir hamle planlandığı gibi bir sonuçdoğurmaz.

    - en yararlı tavsiye unutmuş olduğunuzdur.

    - eğer yaptığımız hatalardan öğreniyorsak, go oyuncuları en çok öğrenen insanlardır.

    - joseki çalışarak geçen süre gelişmeyle ters orantılıdır.

    - fırsat he zaman en elverişsiz zamanda gelir.

    - eğer iyi ve kötü tavsiyeyi ayırt edebiliyorsanız tavsiyeye ihtiyacınız yok demektir.

    http://www.ug.bcc.bilkent.edu.tr/~go/savasgo.html
    http://www.metu.edu.tr/home/wwwgo/
    http://www.go-tr.org/zeka.html
    http://tr.wikipedia.org/wiki/go

    türkiye go oyuncuları derneği: http://turkey.european-go.org/
    odtü go topluluğu: http://www.metu.edu.tr/home/wwwgo/
    bilkent go topluluğu: http://www.ug.bcc.bilkent.edu.tr/~go
    mehmet dardeniz'in go sayfası: http://www.geocities.com-mehmet2112-
    altay özaygen'in go sayfası: http://www.go-tr.org/
    (06.06.2006 05:53)

efes extra

    zamanında dünyanın en iyi birası seçilmiş olan efesin ürettiği yüksek alköllü biradır. biraz şekerlenerek içildiğinde sarhos olmak için alkole fazla para verilmesini önleyen güzel bir biradır.
    (31.05.2006 00:41)

alucard

    tersten okunduğu zaman dracula. hellsing isimli animenin bazı bölümlerinde ismi arucard olarak da geçer. lady integra hellsing ilk karşılaşmalarında ismini sorduğu zaman 'alucard. this is what they call me' diyerek cevap veren karizmatik karakterdir kendisi.
    (20.05.2006 21:09)

seks

    bir yarışma olarak bakılırsa tüm tarafların kazandığı tek spor aktivitesidir.
    (24.04.2006 21:41)

sayfa: 1-2

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.